Translate
"Strait"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
strait
1.boğaz, 2.ç. sıkıntı, darlık, güç durum
strait
boğaz
Strait
boğaz , sıkıntı, dar yer, geçit
strait
boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar
strait
dar
strait
geçit
strait
i., s. dar yer, gecit, bogaz; s., (eski) dar. straits i., (cog.) bogaz; zor durum. the Straits Istanbul ve Canakkale Bogazlari.
strait
iki deniz veya su kütlesini birleştiren dar su yolu
strait jacket
deli gömleği
Strait jackets
Deli gömlekleri
straiten
daraltmak
straiten
daraltmak, sıkıştırmak
straiten
f. daraltmak; sikintiya dusurmek. in straitened circumstances cok muhtac vaziyette, buyuk darlik icinde, fakir. strait jacket deli gomlegi.
straitened
zor
Straitjacket
Deli gömleği
straitlaced
bağnaz
straitlaced
s. ahlak ve davranis konusunda tutucu.
straits
1. sıkıntı, darlık, güç durum, 2. sıkıntı, darlık, güç durum
Straits tin
Malezya kalayı