Translate
"Success"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
success
1.başarı, 2.başarılı kimse/şey
Success
basari, basarilmis is, basarma, basari, basarili olan kimse
success
başarı
SUCCESS
BAŞARILI KİMSE
success
başarılmış iş
success
i. basari, muvaffakiyet; basarili sey veya kimse.
SUCCESS
SONUÇ
success depends on your backbone, not your wishbone
başarı kararlılık ve çabayla elde edilir şans ya da umutla değil
success has many fathers; failure is an orphan
başarının ana babası çoktur, başarısızlık ise yetimdir
success has many fathers; failure is an orphan
başarıyı sahiplenen çoktur; başarısızlık ise yetimdir
success in business life
iş hayatında başarı
Success, achievement
Başarı
successful
başarı
successful
başarılı
SUCCESSFUL
BAŞARIYA ULAŞAN ŞEY
successful
s. basarili, muvaffakiyetli. successfully z. basariyla, muvaffakiyetle. successfulness i. basarililik.
successful business
başarılı iş
successful call
başarılı çağrı
successful call attempt
başarılı çağrı denemesi
Successful Students
Başarılı Öğrenciler
Successful tender
İhaleyi kazanan
successfully
başarılı biçimde
successfuly
başarılı biçimde
SUCCESSION
ARDIŞIK OLMA
SUCCESSION
BİRBİRİNİ İZLEME
SUCCESSION
İNTİKAL
SUCCESSION
SIRA
SUCCESSION
SİLSİLE
SUCCESSION
ÜST ÜSTE OLMA
SUCCESSION
VERASET
SUCCESSION
YERİNE GEÇME
SUCCESSIVE
PEŞ PEŞE
SUCCESSIVE
ÜST ÜSTE OLAN
succession
1.birbirini izleme, ardıllık, 2.yerini alma, yerine geçme, 3.sıra, dizi
Succession
ARDARDA ,DEVAMLI
succession
dizi
succession
halef olarak sahip olma
succession
i. ardillik; silsile, dizi, sira; birbiri arkasindan gelen seyler; vekalet, yerine gecme; yerine gecme hakki dol dos.
succession
sıra
succession
silsile
succession
varis olarak sahip olma
succession
vekâlet
succession
veraset
Succession
Veraset, intikal, halefiyet, vekâlet
Succession duty
Miras vergisi
succession of
birbirini takip eden bir dizi (şey)
succession rights
tevarüs hakları
succession tax
veraset vergisi
successive
ard arda
successive
ardıl
successive
ardışık
successive
birbirini izleyen, ardıl
successive
s. ardil, birbirini ileyen, muteakip, silsile halindeki. successively z. sira ile, birbiri arkasindan.
successive approximation
ardışıl yaklaşıklama
Successive reduction of customs duties
Gümrük vergilerinin aşamalı indirimi
successively
ard arda gelerek
successively
art arda, sıra ile, birbiri arkasından
successiveness
ard arda gelme
successor
ardıl
successor
halef
successor
halef, ardıl
successor
i. halef, ardil, varis.
successor
kendinden sonra gelen
SUCCESSOR
VARİS
successor
vâris
Successor Activity
Ardıl Aktivite
successor in office
görevde halef
Successor in title
Hukuki halefi