Translate
"Swing"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Swing
1.SALLANMAK 2.GÜÇLÜ RİTİM
swing
1.sallanmak, 2.sallamak, 3.aniden geriye dönmek, ani dönüş yapmak, 4.salınarak yürümek, 5.hoş bir ritmi olmak, 6.hoş bir ritimle çalmak, 7.sallanış, sallanma, sallandırma, 8.salıncak, 9.dikkat çeken değişiklik, göze batan değişiklik
swing
becermek
swing
bir durumdan başka bir duruma geçiverme
swing
devre
swing
farklı eşlerle seks yapmak
swing
işletmek
swing
salın
swing
salıncak
swing
salınım
Swing
sallama, salıncak, sallanmak, salınmak, dönmek
swing
sallandırma
swing
sallanış
swing
sallanma (sarkaç gibi)
swing
sallanmak (sarkaç gibi)
swing
v.sallan:n.sallanma
swing axle
esnek yarım dingil
swing bridge
açılır kapanır köprü
Swing check valve
Basınç ayar valfı
Swing check valve
Çekvalf, dönel kanatlı çekvalf
swing door
döner kapı
swing door
iki tarafa açılır kapı
Swing forging machine
Salıncaklı dövme makinası
Swing frame grinder
Asılı taşlayıcı
Swing frame grinder
Salıncaklı taşlayıcı(makine)
Swing joint coupling
Mafsallı kaplin (boru hatlarında)
swing mirror
döner ayna
swing offset
sarkma hatası
swing pipe
döner boru
swing plough
tekerleksiz saban
Swing stopper finisih
Yivli kafa (cam)
swing to (someone or something)
(bir taraf) doğru dönmek
swing to (someone or something)
(bir taraf) doğru itmek
swing vote
seçimin kaderini etkileyecek derecede potansiyele sahip oy
swingback
i. fotograf makinasinin arkasinda bulunan cesitli acilara gore duzenleme cihazi.
swinge
1. dövmek, 2. vurmak, kamçılamak
swinge
f., (eski) dovmek, kamcilamak.
swinge
kamçılamak
swingeing
(özellikle paraya ilişkin ayarlamalarda) en yüksek derecede, çok miktarda
swinger
i. sallanan sey veya kimse; (argo) cilginca hayatin tadini cikarmaya ugrasan kimse; (argo) esini paylasan ciftten biri.
swinger
karı koca eş değiştirme
swinging
canlı, hareketli, yaşam dolu
swinging
çekici
swinging
n.sallanan:v.sallan:prep.sallanarak
swinging
s., (argo) canli, cekici; paylasan.
Swinging
Sallama (cam)
Swinging launder
Sallanan oluk
Swinging seats (garden furniture)
Sallanan koltuklar (bahçe mobilyası)
swingle
1. keten tokmağı, 2. (keten) tokmakla dövmek
swingle
i., f. keten tokmagi; f. tokmakla dovmek (keten).
Swingle
Keten tokmağı
swingletree
i. araba falakasi.
swingman
çok uzun boylu olmayan ancak son derece hareketli olup iyi sıçrayan ve sayı üreten oyuncu
Swings
Salıncaklar
swings intended for children
çocukların kullanımı için salıncaklar
swingtail
s. yukletmek icin arka kismi bir yana acilan (ucak).
swingwing
s. hizli gitmek icin kanatlari kismen kapanabilen (ucak).