Translate
"TRUE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
true
1.doğru, gerçek, 2.halis, hakiki, gerçek, katışıksız, 3.içten, samimi, gerçek, 4.tam, eksiksiz, 5.düzgün, 6.sadık
TRUE
ASIL
TRUE
ASLININ AYNI
TRUE
DOĞRU
true
doğru şekilde hizalama
true
doğru şekilde hizalanma
True
DOĞRU, GERÇEK
True
Doğru; Gerçek
true
doğrultmak
true
düzeltmek
TRUE
ESASLI
true
gerçek
TRUE
GERÇEKTEN
true
hakikaten
TRUE
HAKİKİ
true
halis
TRUE
İÇTEN
true
katkısız
true
meşru
true
sadık
TRUE
SADIK KALARAK
true
safi
TRUE
SAHİ
true
som
TRUE
TAM
true air speed (TAS)
gerçek hava hızı
true altitude
gerçek yükseklik
true amplitude
gerçek ölçek
true and exact copy of the original document
aslının aynı
true anomaly
gerçek anomali
True atomic resolution
Gerçek atomsal çözünüm
true autosave
gerçek otomatik kaydetme
true azimuth
gerçek azimut
true bacteria
gerçek bakteri
true bearing
gerçek semt
True bending
Gerçek eğme
true bill
mahkeme gerekliliği
true blue
sadık
true blue friend
sadık arkadaş
true bug
gerçek virüs
true bugs
Yarımkanatlılar; Yarım kanatlılar
true cat
gerçek kedi
true complement
gerçek tümler
true copy of the original
aslının aynı
true cypress
adi servi
True Density
Gerçek yoğunluk
true depression angle -
gerçek basıklık açısı
true direction
gerçek doğrultu
true error
gerçek hata
true flycatcher
gerçek sinek yakalayıcı
true frog
gerçek kurbağa
true horizon
gerçek ufuk(jcs)
true information
doğru bilgi
true line
gerçek hat
true lobster
gerçek ıstakoz
True mean
Gerçek ortalama
true meridian
gerçek meridyen
true negative
eylemsiz doğru
true negative test result
doğru olumsuz sonuç
true north
dünyanın eksenine göre kuzey
true north
gerçek kuzey(jcs)
True particulate composites
Gerçek parçacıklı karmalar
true pelvis
küçük pelvis
true place
gerçek gerçek yer
True porosity
Gerçek gözeneklilik
true position
gerçek konum
true positive
eylemli doğru
true positive test result
doğru olumlu sonuç
True power
Aktif güç
true power
doğru güç
true prime vertical
gerçek birinci düşey
True rib
Kaburga
TRUE RUBY
YAKUT
True running test
Dönme testi
true seal
gerçek damga
true sideral time
gerçek yıldız zamanı
true solar time
gerçek güneş zamanı
true south
dünyanın eksenine göre güney
true statement
gerçek ifade
True strain
Gerçek gerinim
True stress
Gerçek gerilim
true stress
gerçek gerilme
True stress-true strain diagramme
Gerçek gerilim-gerçek gerinim çizgesi
true sun
gerçek güneş
True tip-sample interaction
Gerçek uç- numune etkileşimi
true to
e sadık
true to
-e uygun, ile bağdaşan
True to dimensions
Ölçülere uygun
True to life
Gerçek hayatta olduğu gibi
true to scale
gerçek ölçek (doğru ölçek)
true to type
beklendiği gibi hareket eden
true toad
bir kurbağaya benzeyen ancak karada daha çok vakit geçiren ve derisi nispeten daha kuru olan kuyruksuz amfibi
true type
truetype
true type font
true type yazıtipleri
true value
doğru değer
true value
gerçek değer
true value of a quantity
bir büyüklüğün gerçek değeri
True volume
Gerçek oylum
true, right, line
doğru
trueblue
i. sadakat belirtisi sayilan mavi renk.
trueblue
s. pek sadik, sozunun eri.
true-blue
1. dürüst, namuslu, 2. sadık, 3. muhafazakâr, tutucu
TRUE-BLUE
SADIK
TRUEBORN
DOĞUŞTAN
trueborn
s. dogustan, hakiki.
TRUEBORN
TAM
TRUEBRED
SOYLU
True-false test
Doğru-yanlış sınavı
truehearted
s. sadik, hakikatli.
truehearted
sadık
truehearted
sadık, vefalı
truehearted
temiz kalpli
TRUE-HEARTED
İÇTEN
TRUE-HEARTED
SADIK
truelife
yaşanmış
true-life
gerçeğe dayalı
truelove
i. sevgili.
TRUELOVE
SEVGİLİ
trueness
1. doğruluk, gerçeklik, 2. bağlılık, 3. içtenlik
TRUENESS
DOĞRULUK
TRUENESS
GERÇEKLİK
TRUENESS
İÇTENLİK
trueness
iyi ayarlanmış olma
TRUENESS
SADAKÂT
TRUENESS
SAFLIK
TRUENESS
VEFA
truer
adv.daha doğru:adj.doğru
truest
en doğru
truesync
elektronik araçlardaki uygulamaların birlikte uyumlu çalışmasını sağlayan teknoloji
TrueType
TrueType