Translate
"ULTRA"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ultra
1. aşırı görüşlü, radikal, 2. aşırı, 3. haddinden fazla
ultra
aşırı
ultra
müfrit
ultra
s., i. asiri, hadden ziyade, mufrit; ustun; i. is ve dusunusunde asiriliga kacan kimse, mufrit kimse.
ULTRA
UÇ GÖRÜŞLÜ KİMSE
ULTRA
ULTRA
ultra
üst
ultra
üstün
ultra-
(onek) fazla, asiri, ifrat derecede; obur tarafta; -in otesinde.
ultra-
(önek) fazla, aşırı
ultra-
aşırı
ultra high frequency
çok yüksek frekans
ultra high frequency (UHF)
ultra yüksek frekans
ultra high frequency, UHF
pek yüksek sıklık, UHF
ultra small aperture terminal (USAT)
çok küçük hüzme uçbirimi
ultra vires
Lat. kudret veya yetkinin otesinde; k.dili. yasak.
Ultra vires
Yetki tecavüzü
ultra wide-angle lens -
ultra geniş açılı mercek
ultra wideband
ultra geniş bant
Ultra; Ultra-
1) Aşırı; Fazla; Son derece;2) Üstün; 3) ‘in ötesinde
Ultrabasic
Aşırıbazlı
ultrabasic
demir ve magnezyum yönünden zengin ancak silika miktarı az
Ultrabasic rock
Ultrabazik kayaçlar
ultracentrifuge
i., f. cok yuksek suratle calisan santrifuj makinasi; f. boyle bir makinanin tesiri altinda birakmak.
ultracentrifuge
ultrasantrifüj, üstmerkezkaç
ultracentrifuge
ültrasantrifüj
ultracentrifuge
yüksek hızlı santrifüj
ultracold quantum matter
aşırı soğuk nicemsel madde
ultracommercial
sadece kârla ilgilenen
ultra-connected world
aşırı bağlantılı dünya
ultraconservative
aşırı derecede muhafazakar
ultraconservative
aşırı derecede muhafazakâr
ultraconservative
s. asiri derecede muhafazakar.
ultraexclusive
sadece özel seçilmiş çok az kişiye açık olan
Ultrafast cooling
Çok hızlı soğu(t)ma
Ultrafast cooling process
Çok hızlısoğu(t)malı süreç
ultrafilter
i. cok ince filtre.
Ultrafilter
İnce süzgeç
ultrafilter
ültrafiltre
Ultrafiltration
İnce süzme (kim.)
Ultrafiltration
Ultrafiltrasyon
ultrafiltration
ültrafiltrasyon, incesüzme
Ultrafine particle
Çok küçük parçacık
Ultrafine particle machine
Çok küçükparçacık makinası
Ultrafine-grain-size
Çok küçük tane büyüklüğü
Ultrahigh
Çok yüksek
Ultra-high
aşırı yüksek
ultrahigh frequency
(radyo) 300 ile 3000 megasikl arasinda frekans, kis. uhf.
ultrahigh frequency
çok yüksek frekans
ultrahigh frequency
yüksek frekans
Ultrahigh frequency (UHF)
Çok yüksek sıklık (300-3000 MHz)
Ultrahigh molecular weight polyethylene (UHMWPE)
Çok yüksek molekül ağırlıklı polietilen
Ultrahigh power
Çok yüksek güç
Ultrahigh power electric arc furnace
Çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı
Ultrahigh power transformer
Çok yüksek güçlü trafo
Ultrahigh purity
Çok yüksek kerteli arılık
Ultrahigh vacuum (UHV)
Çok yüksek vakum
Ultrahigh-molecular-weight (UHMW)
Çok yüksek molekül ağırlığı
Ultrahigh-strength steels
Çok yüksek dayançlı çelikler
ultraism
i. ifrat taraftarlarinin prensipleri. ultraist i. mufrit.
ultraist
müfrit
ultralarge scale integration
büyük ötesi ölçekli tümleşme
Ultra-loose
loose: çözük, gevşek, hafifmeşrep, başıboş -n gevşetmek, çözmek, çözülmek
ultra-low
çok düşük
Ultralow carbon steels
Çok düşük karbonlu çelikler
ultra-low error rate
çok düşük hata oranı
ultra-low error rate quantum system
çok düşük hata oranlı nicemsel dizge
Ultralow-expansion glass
Çok düşük genleşimli cam
Ultralow-temperature isotropic (ULTI)
Çok düşük sıcaklıkta yönsemez
ULTRAMARINE
DENİZAŞIRI
ULTRAMARINE
LACİVERT
ultramarine
çok açık parlak mavi, deniz mavisi
ultramarine
denizaşırı
ultramarine
i., s. lacivert, lacivert boya; s. denizasiri.
ultramarine
lâcivert
Ultramarine
Ultramarin
Ultramicrometer
Çok hassas mikrometre
ultramicrometer
i. cok hassas bir mikrometre.
ultramicroscope
i. cok ufak cisimleri yandan verilen isik vasitasiyle gorulur hale getiren mikroskop, ultramikroskop. ultramicroscopic s. mikroskopla gorulemeyen; ultramikroskopa ait.
ultramicroscope
ultramikroskop
Ultramicroscope
Ultramikroskop; Sıvımikroskobu
ultramicroscope
ültramikroskop
Ultramicroscopic inspection
Ultramikroskopik inceleme
Ultramicrotome
Çok ince dilimleyici(e. mik. numunesi)
Ultramicrotomy
Çok ince dilimleme
ultramodern
1. ültramodern, çok modern, 2. çağüstü
ultramodern
s. fazla modern, ultramodern.
ULTRAMODERN
ULTRAMODERN
ultramodern
ültramodern
ultramontane
dağların ötesinde
ultramontane
s., i. daglarin otesinde; Alp daglarinin guneyinde bulunan; i. Papanin mutlak yetkisi olmasina taraftar kimse. Ultramontanism i. Papanin mutlak hakimiyetini fazlasiyle isteyen zumrenin sistemi.
ultramontanism
papa’nın en büyük otorite olduğuna inanan dini görüş
ultramundane
dünyanın ötesinde
ultramundane
s. kainatin veya simdiki hayatin otesinde.
ultranational
aşırı milliyetçi
ultraprecision
son derece doğru olma
ultraprecision
son derece hatasız olma
ultraprecision
son derece kesin olma
Ultrapure
Çok arı, çok arıtılmış
ultrared
enfraruj
ultrared
s. kizilotesi, enfraruj.
Ultraservice steels
Ağır iş çelikleri
ultrashort
ültra kısa
ultrashort wave
ültra kısa dalga
ultra-soft robotic hand
çok yumuşak robotsal el
ULTRASONIC
SESÖTESİ
ULTRASONIC
ULTRASONİK
ultrasonic
(ses dalgaları) ultrasonik, insan kulağının duyamayacağı derecede
ultrasonic
s. duyulamayacak kadar yuksek perde (ses), yuksek frekansli (titresim, ses).
ultrasonic
ses üstü
ultrasonic
sesötesi
ultrasonic
ultrasonik
Ultrasonic
Ultrasonik, ses ötesi
Ultrasonic abrasive machining
Sesüstüaşındırıcılı işleme
Ultrasonic analysis
Sesüstü çözümlemesi
Ultrasonic atomizer
Ultrasonik atomizör (yağ yakıcılarında)
Ultrasonic Bath
Ultrasonik banyo
Ultrasonic baths
Ultrasonik banyolar
Ultrasonic beam
Sesüstü dalga demeti
Ultrasonic birefringence
Sesüstü çiftkırılımı (fiz.)
Ultrasonic bonding
Sesüstü bağla(n)ma
Ultrasonic cleaning
Sesüstü dalgalarıyla temizleme
ultrasonic communication
ültrasonik iletişim
Ultrasonic coupling
Sesüstü çiftleme, sesüstü bağlantı
Ultrasonic detection
Sesüstü algılama
ultrasonic detector
sesötesi algılayıcı
Ultrasonic detector
Sesüstü algılayıcı
ultrasonic detector
ültrasonik detektör, sesüstü detektör
Ultrasonic disk-cutting device
Sesüstüçarklı kesme aygıtı
ultrasonic drill
ültrasonik matkap
Ultrasonic energy
Sesüstü erki
Ultrasonic examination
Ultrasonik inceleme
Ultrasonic extrusion
Sesüstü sıkma
Ultrasonic force microscopy
Sesüstükuvvet mikroskopisi
Ultrasonic fractography
Sesüstü kırılma bilimi
ultrasonic frequency
sesötesi frekans
Ultrasonic frequency
Sesüstü sıklığı
Ultrasonic frequency
Ultrasonik frekans
Ultrasonic generation
Sesüstü üretimi
Ultrasonic generator
Sesüstü üreteci
Ultrasonic heart detector
Ultrasonlu kalp detektörü
Ultrasonic imaging
Sesüstügörüntülemesi
Ultrasonic impact grinding
Sesüstü çarpmalı öğütmesi
Ultrasonic inspection
Sesüstü incelemesi; Sesüstü muayene
Ultrasonic lubrication
Sesüstü yağlama
ultrasonic machining
ses üstü dalgalarıyla talaş alma
Ultrasonic machining
Sesüstü talaşlıişleme
Ultrasonic method
Sesüstü yöntemi
Ultrasonic nondestructive inspection
Sesüstü tahribatsız muayene
Ultrasonic probes
Ultrasonik sondalar