Translate
"Urge"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
urge
1.(on ile) teşvik etmek, sıkıştırmak, zorlamak, 2.(on) ileri sürmek, sevketmek, 3.ısrar etmek, 4.dürtü, şiddetli istek, gereksinim
URGE
ARZU
URGE
BASKI YAPMAK
urge
baskı yapmak
Urge
DÜRTME, (ısrar ederek ) YAPTIRMA ,ZORLAMAK
urge
dürtmek
URGE
DÜRTÜ
urge
f., i. sevketmek, ileri surmek; durtmek; sikistimak; israr etmek; israrla anlatmak; kiskirtmak; zorlamak; i. durtu, itici kuvvet; zorlama; kiskirtma.
URGE
ISRAR ETMEK
URGE
ISRARLA TAVSİYE ETMEK
URGE
İLERİ SÜRMEK
Urge
ileri sürmek, sevketmek, sıkıştırmak
URGE
İSTEK
urge
kışkırtma
urge
kışkırtmak
URGE
SEVK ETMEK
URGE
SEVKETMEK
URGE
SIKIŞTIRMEK
URGE
TEŞVİK ETMEK
urge
v.teşvik et:n.teşvik
URGE
ZORLAMA
URGE
ZORLAMAK
urge on
cesaretlendir
urge to
teşvik et
urge to be
teşvik et
Urgency
1) İvedilik; 2) Zorunluluk
urgency
1. tazyik, 2. ısrar, 3. önem, 4. acele, 5. sıkıştırma
URGENCY
ACELE
Urgency
Aciliyet
URGENCY
BASKI
urgency
ısrar
urgency
i. acele; israr; sikistirma, zorunluluk kacinilmazlik.
urgency
ivedilik
URGENCY
KAÇINILMAZLIK
urgency
sıkıştırma
URGENCY
ZORUNLULUK
urgency/immediacy
aciliyet
urgent
acele
urgent
acil
Urgent
acil acele olan
urgent
acil, ivedi
URGENT
ISRARLI
URGENT
İVEDİ
Urgent
İvedi; Tez; Evgin
URGENT
KAÇINILMAZ
URGENT
ÖNEMLİ
urgent
s. acil acele olan; zorunlu, kacinilmaz; israr eden; cok sikistiran. urgently z. onemle; acele ile.
URGENT
ZORUNLU
urgent matter
acil konu
Urgent matters
Acele işler
urgent obligation
acil mecburiyet
urgently
acil olarak
urgently
önemle, ivedilikle