Translate
"VERB"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
VERB
EYLEM
verb
fiil
verb
fiil, eylem
verb phrase
deyim
verbal
1.sözlü, ağızdan, sözel, 2.kelimesi kelimesine, aynen, 3.fiilden türemiş
verbal
aynen
VERBAL
FİİL
VERBAL
HARFİ HARFİNE
verbal
harfiyen
verbal
isim fiil
VERBAL
KELİMESİ KELİMESİNE
verbal
sözlü
verbal
şifahen
verbal data
sözel veri
verbal distinction
kelime farkı
verbal fallacy
yanıltmaca
Verbal information, oral information
Sözlü bilgi
verbal noun
isim fiil
verbal scale
eşit ölçek
verbal translation
harfi harfine çeviri
verbal translation
kelimesi kelimesine çeviri
VERBALISM
SÖZ
VERBALIZE
FİİLE ÇEVİRMEK
VERBALIZE
SÖZLE İFADE ETMEK
verbalism
anlatım
verbalism
i. soz; anlatim; bos laf; laf kalabaligi. verbalist i. kelimelere onem veren kimse; laf ebesi.
verbalism
söz
verbality
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
verbalize
açıklamak
verbalize
f. sozle ifade etmek; aciklamak; fiil sekline koymak.
verbalize
sözcüklerle ifade etmek, açıklamak
verbalize
sözle anlat
verbalized
v.sözle anlat:adj.sözlü
verbalized data
sözelleştirilmiş veri
VERBALLY
KELİMESİ KELİMESİNE
verbally
sözlü
VERBALLY
SÖZLÜ OLARAK
verbally
sözlü olarak, ağızdan
Verbally, orally
Sözlü olarak
VERBATIM
HARFİ HARFİNE
VERBATIM
KELİMESİ KELİMESİNE ANLATIM
VERBATIM
SÖZLÜ
verbatim
harfi harfine
verbatim
tam
verbatim
z., s. kelimesi kelimesine, aynen harfi harfine; s. kelimesi kelimesine yapilmis, tam.
verbatim translation
aynen çeviri
verbatimet literatim
Lat. tam, harfi harfine, kelimesi kelimesine.
verbena
i. minecicegi, bot. Verbena.
VERBIAGE
LAF KALABALIĞI
verbiage
dolaylı bir şekilde meramını anlatma
verbiage
i. laf kalabaligi; sisirme.
verbiage
şişirme
verbiage
yazı/konuşmada laf kalabalığı
verbify
fiil türet
verbigerate
f., psik. arka arkaya manasiz kelimeler siralamak, kelime salatasi yapmak.
verbigeration
anlamsız kelime ve cümlelerin anormal tekrarı
VERBOSE
AĞZI KALABALIK
verbose
fazlasıyla uzun konuşan
verbose
geereksiz
VERBOSE
GEREKSİZ SÖZLERLE DOLU
verbose
s. gereksiz sozlerle dolu. verbosely z. sisirerek. verboseness, verbosity i. soz coklugu, laf kalabaligi.
verboseness
geereksizlik
verboseness
tumturaklı ama boş konuşma
VERBOSITY
LÂF SALATASI
verbosity
fazlasıyla uzun (konuşma/yazma)
verbosity
gereğinden çok söz kullanma, laf salatası
verbosity
gereksizlik
verboten
s., Al. yasak.
verbumsatsapientiest
Lat. Akilliya bir soz yeter, Arife tarif gerekmez. kis. verbum sap.