Translate
"Vas"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
vas
1. vasküler, damarsal, 2. damarlı, 3. damar, kanal
Vas
Damar; Kanal
vas
i. (cog. vasa) biyol. damar, kanal vas de ferans anat. meni kanali.
vas deferens
meni kanalı
Vascular
1) Damarsal, 2) Damarlı
vascular
1. damar, vasküler, 2. kanallı
VASCULAR
DAMAR
vascular
damarlı
vascular
s., biyol. damar cinsinden; damarli, damarlari cok. vascular’ity i. damar damar olma, damarlilik.
Vascular bundle
Elyaf demeti
Vascular grafts
Damar aşısı (tıp)
Vascular implant
Damar koyuntusu;Damar implantı (tıp)
vascular plant
damarlı bitki
Vascular prostheses
Damar protezleri
Vascular ray
Damar ışını
vascular structure
damar yapısı
vascular system
damar sistemi
vascular tissue
damar doku
vascular tissue
damarlı doku
Vascular tissue
Damarlı doku (tıp)
Vascular tumor
Damarsal ur; Damarsal tümör (tıp)
Vascularity
Damarlılık; Damarlı olma(tıp)
Vascularization
Damarlılaşma; Aşırıdamar oluşumu (tıp)
Vasculature
Damar düzeni; Damar dizilişve yayılışı (tıp)
vase
i. vazo.
vase
saksı
vase
vazo
Vasectomy
Ersuyu kanalı çıkarma ameliyatı (tıp)
vasectomy
i., tib. meni kanali ameliyati.
VASECTOMY
MENİ KANALI AMELİYATI
vasectomy
meni kanalı ameliyatı, vasektomi, kısırlaştırma (ameliyatı)
VASELINE
VAZELİN
vaseline
i., tic. mark vazelin.
Vaseline
Vazelin
Vasiform
1) Borusal, 2) Vazo biçiminde
vaso-
(onek), fizyol. damar, kanal.
vaso-
(önek) damar
vaso-
kanal
Vasoactive
Damar etkin; Damar büzüp açan (tıp)
Vasoactivity
Damar etkinliği; Damar büzüp açma (tıp)
Vasoconstriction
Damar büzülmesi (tıp)
Vasoconstriction
Vazokonstriksiyon/Damar büzülmesi
Vasoconstrictive
Damar büzücü (tıp)
Vasoconstrictor
Damar büzücü ilaç
vasoconstrictor
i., fizyol. damar daraltan ilac veya sinir.
Vasoconstrictor
Vazokonstriktör/Damar büzücü
Vasodilatation
Damar açma (tıp)
Vasodilatation
Vazodilatasyon/Damar genişlemesi
Vasodilator
Damar açıcı ilaç
vasodilator
i., fizyol. damargenisleten ilac veya sinir.
vasodilator
kan damarlarını genişletici
Vasodilator
Vazodilatör/Damar genişletici
Vasomotor
Damar genişliğini düzenleyen(sinir)
vasomotor
s., fizyol. kan damarlarini buzucu veya genisletici.
vasomotor
vazomotor
Vasoprotectives
Vazoprotektifler
vasovagal attack
vagal atak
VASSAL
DERBEYİNE BAĞLI KİMSE
vassal
derebeyine bağlı kimse, vasal, tebaa, kul
vassal
i. s. vasal, biat eden kimse; tebaa; kul, hizmetli kole; s. kole gibi. vassalage i. vasallik; derebeylik sistemi; kolelik; timar zeamet; vasallar.
VASSAL
KÖLE GİBİ
vassal
kölelik
vassal
kul
vassal
tebaa
VASSAL
UYRUK
VASSAL
VASAL
VASSALAGE
DEREBEYLİK SİSTEMİ
vassalage
derebeylik sistemi, tımar, zeamet
vassalage
kulluk
VASSALAGE
TIMAR
VASSALAGE
VASALLIK
VASSALAGE
ZEAMET
vast
1.çok geniş, engin, 2.çok, pek çok, hesapsız
VAST
BÜYÜK BOŞLUK
vast
büyüklük
VAST
ÇOK
VAST
ÇOK BÜYÜK
vast
dünya kadar
vast
engin
vast
engin geniş pek çok
Vast
engin, geniş, vasi
vast
geniş
vast
s. genis engin, vasi; cok buyuk; cok, kulliyetli. vas’titude vast’ness i. genislik; buyukluk; cokluk. vastly z. cok. vast’y s., (siir) buyuk, genis, engin.
VAST
UÇSUZ BUCAKSIZ
vast
vasi
vast majority
büyük çoğunluk
vast majority
çok büyük çoğunluk
Vast, big
Büyük
VASTLY
ÇOK
Vastly
Çok geniş
vastly
genişce
vastness
1. genişlik, enginlik, 2. çokluk, 3. büyüklük, sonsuzluk
vastness
büyük genişlik
VASTNESS
ÇOKLUK