Translate
"Vent"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Vent
1) Hava deliği borusu; Baca deliği;delik, 2) Top falyası
vent
1.(on ile) (sinirini, vb.) -den çıkarmak, 2.delik, menfez, 3.(palto, ceket, vb.) yırtmaç, 4.kaçacak yer, mahreç
VENT
AÇIĞA VURMAK
vent
açma
VENT
AĞIZ
vent
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu
VENT
BELLİ ETMEK
VENT
BURUN DELİĞİ (SU SAMURU)
vent
çıkak
VENT
ÇIKARMAK
vent
çıkıt
VENT
DELİK
vent
delik (gaz veya sıvının giriş çıkışını sağlayan)
VENT
DELİK AÇMAK
vent
delik açmak (gaz veya sıvının giriş çıkışını sağlamak için)
VENT
Delik,ağız.Bir yerden kirli havanın çıkması,kaçması için konulmuş boru,menfez.
vent
göstermek
VENT
HAVA DELİĞİ
Vent
Havalandırma
VENT
HAVALANDIRMAK
vent
i., f. delik; menfez, agiz, acma; nefeslik; zool. hayvan kici; ask. top falyasi; mahrec, cikak, cikit; yarik; f. disari salivermek; ifade etmek, gostermek, belirtmek. give vent to aciga vurmak. He vented his fury on the dog ofkesini kopekten cikardi.
VENT
KIÇ (BALIK, KUŞ)
vent
mahreç
vent
menfez
vent
nefeslik
vent
v.havalandırma yap:n.kaçış deliği
VENT
YANARDAĞ AĞZI
VENT
YARIK
Vent
Yırtmaç
Vent - Tube
Boşaltım borusu
Vent cock
Havalandırma musluğu
Vent condenser
Kaçak buhar kondenseri, buhar soğutucu
Vent hole
Havalandırma deliği
Vent lamination
Havalandırma sacı (jeneratörlerde)
Vent line
Havalandırma hattı
Vent nipple
Havalandırma nipeli
VENT PIPE
Hava çıkış (firar) borusu.
vent pipe
havalandırma borusu
Vent plug
Havalandırma tapası
Vent stack
Havalandırma bacası
vent valve
boşaltma valfı
Vent valve
Havalandırma valfi
VENTAGE
DELİK
Ventage
Delikcik
ventage
i. kucuk delik.
vented
v.havalandırma yap:adj.havalandırılmış
Vented needles
Havalandırmalı iğneler
Venter
1) Karın, 2) Karın boşluğu (tıp)
venter
batın
venter
çıkıntı
venter
i. karin, batin; cikinti; huk. rahim, ana rahmi.
venter
karın
VENTHOLE
DELİK
Vent-hole
1) Hava deliği, 2) Menfez
VENTILATE
AÇIĞA VURMAK
VENTILATE
AÇIKÇA TARTIŞMAK
VENTILATE
HAVALANDIRMAK
VENTILATE
OKSİJEN VERMEK
VENTILATION
AÇIĞA VURMA
VENTILATION
AÇIKÇA TARTIŞMA
VENTILATION
HAVALANDIRMA
VENTILATION
HAVALANMA
VENTILATOR
Manika
VENTILATOR
VANTİLATÖR
ventiduct
hava borusu
Ventiduct
Havalandırma kanalı
ventiduct
i. hava borusu.
Ventil
Hava subapı
Ventilable
Havalandırılabilir
ventilate
(oda, yapı, vb.) havalandırmak
ventilate
f. hava vermek, havalandirmak; aciga vurmak, ilan etmek. ventilating fan vantilator, firildakli yelpaze. ventila’tion i. havalandirma. ventilator i. havalandirma duzeni, vantilator.
ventilate
havalandır
ventilate
havalandırmak
ventilate
taze hava vermek
Ventilated
Havalandırma sistemi
ventilated
v.havalandır:adj.havalandırılmış
Ventilated brake
Soğutmalı fren diski
ventilating
havalandırma
Ventilating brick
Delikli cam tuğla
ventilating brick
delikli tuğla
Ventilating duct
Havalandırma kanalı
Ventilating equipment
Havalandırmaaygıtı
Ventilating fan
Havalandırma fanı
Ventilating fan
Havalandırma üfleci
ventilating fan
vantilatör
Ventilating fans
Havalandırma fanları
Ventilating hood
Buhar davlumbazı, havalandırma davlumbazı
Ventilating opening
Havalandırma açıklığı
Ventilating or recycling hoods
Vantilatör ya da havalandırma davlumbazları
Ventilating or recycling hoods incorporating a fan, with a maximum horizontal side ≤ 120 cm
Aspiratörlü davlumbazlar, en uzun yatay kenarı ≤ 120 cm olanlar
Ventilating pipe
Havalandırma borusu
ventilating shaft
havalandırma kuyusu
Ventilating slot
Havalandırma oluğu, havalandırma yivi
ventilating system
havalandırma sistemi
Ventilating valve
Havalandırma valfi
ventilation
havalandırma
Ventilation
Vantilasyon
Ventilation control
Havalandırma kontrolu
Ventilation control cable
Havalandırma ayar kablosu
Ventilation ducting
Havalandırma sistemi için keten filtreler
Ventilation ducts
Havalandırma kanalları
Ventilation equipment
Havalandırma ekipmanı
Ventilation grids
Havalandırma ızgaraları
Ventilation grille
Havalandırma ızgarası
Ventilation hood
Buhar davlumbazı, havalandırma davlumbazı
ventilation shaft
havalandırma kuyusu
Ventilation shutters
Havalandırma kapakları
ventilation system
havalandırma sistemi
Ventilation Tube
Havalandırma borusu
Ventilation valve
Havalandırma valfi, hava tahliye valfi
Ventilation valves
Havalandırma valfleri
Ventilator
1) Havalandırıcı 2) Üfleç; Fan; Vantilatör
ventilator
vantilatör
ventilator
vantilatör, havalandırma sistemi
Ventilator blades
Vantilatör kanatları
Ventilator fan guard
Vantilatör koruma sacı
Ventilator guard plate
Vantilatör koruma sacı
Ventilator hub
Vantilatör göbeği
Ventilator protecting sheet
Vantilatör koruma sacı
Ventilators
Vantilatörler
Ventilators for engines
Motorlar için vantilatörler
Venting
Şiş çekme; Gaz deliği açma (kum kalıp)
Venting system
Havalandırma dizgesi
ventipane
havalandırma penceresi
Ventless
Deliksiz; Menfezsiz
VENTRAL
KARIN
ventral
karın bölgesi
ventral
karın, karınla ilgili
Ventral
Karına ilişkin (tıp)
ventral
ön
ventral
s., i. karna ait, karinda olan; anat. vucudun asagi veya on kismina dogru; vucudun on veya asagi kismindaki; bot. cicegin ic tarafina ait; i., zool. karin yuzgeci. ventrally z. karin tarafindan, karna doru.
ventral cavity
karın boşluğu
ventral fin
karın yüzgeci
ventral nervous system
ventral sinir sistemi
VENTRICLE
KARINCIK
VENTRICULAR
KARINCIK İLE İLGİLİ
VENTRILOQUISM
VANTRİLOKLUK
VENTRILOQUIST
VANTRİLOK
VENTRILOQUY
KARNINDAN KONUŞMA
ventricle
i., anat. beden veya organda bosluk; karincik. ventric’ular s. karincikla ilgili, karinciga ait.
ventricle
karıncık
Ventricle
Karıncık (yürek)
Ventricle
Suni kalp karıncıkları
Ventricose
1) Şişkin 2) Göbekli
ventricose
göbekli
ventricose
s. gobekli; ortada veya yanda siskin.
Ventricosity
1) Şişkinlik 2) Göbeklilik
ventricular
karıncık ile ilgili
ventricular septal defect
ventriküler septal defekt
ventricular valve
karıncık kapağı