Translate
"Watch"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Watch
1.İZLEMEK, SEYRETMEK, BAKMAK 2.KOL SAATİ
watch
1.seyretmek, izlemek, 2.beklemek, kollamak, 3.ile ilgilenmek, bakmak, dikkat etmek
WATCH
BAKMA
WATCH
BAKMAK
WATCH
BAŞINDA BEKLEMEK
watch
bekçi
watch
bekçilik
WATCH
BEKLEMEK
watch
devriye
WATCH
DİKKAT ETME
WATCH
DİKKAT ETMEK
WATCH
GÖZ KULAK OLMAK
WATCH
GÖZALTI
WATCH
GÖZETİM
watch
gözetleme
Watch
gözetleme, nöbet, nöbetçi, cep veya kol saati, gözetlemek, -e bakmak
watch
gözetlemek
watch
gözetmek
WATCH
GÖZLEME
WATCH
GÖZLEMEK
watch
izlemek
Watch
Kol saati
Watch
Kol saati, saat
watch
nöbet
WATCH
NÖBET TUTMAK
watch
nöbetçi
watch
nöbetçilik
watch
posta
WATCH
SAAT
WATCH
SEYRETME
watch
seyretmek
watch
uyanıklık
watch
v.izle:n.kol saati
WATCH
VARDİYA
WATCH
YOLUNU GÖZLEMEK
Watch - Glass
Saat camı
watch a nature documentary
doğayla ilgili belgesel izlemek
watch a tv series
dizi seyretmek
Watch and clock cases and parts thereof
Kol/cep saati kasaları ve masa/duvar saati kasaları ve bunların parçaları
Watch and clock cases and parts thereof
Kol/cep ve masa/duvar saati kasaları ve bunların parçaları
Watch and clock movements
Kol/cep saati makineleri ve duvar/masa saati makineleri
Watch and clock movements
Kol/cep ve duvar/masa saati makineleri
WATCH BELOW
Vardiya dışı.İstirahat eden vardiya.
Watch bracelets
Saat kordonları
watch cap
saat koruyucusu
watch case
saat koruyucusu
Watch casings
Saat kasaları
watch chain
saat kösteği
watch chain
saat zinciri
Watch chains
Saat zincirleri
watch crystal
saat camı
Watch dials
Saat kadranları
watch fire
işaret ateşi
watch for
bekle
watch glass
saat camı
Watch glasses
Saat camları
Watch guard
Saat kösteği, saat kaytanı
Watch key
Saat anahtarı
watch movement
saat makinası
watch night
yılın son gecesi
WATCH ONE’S STEP
DİKKAT ETMEK
watch out
dikkat et
watch out
dikkat etmek
WATCH OUT
DİKKATLİ OLMAK
Watch out/ danger
Dikkat tehlike
watch over
özen göster
watch pocket
saat cebi
Watch rims
Saat çerçeveleri
watch spring
saat zembereği
Watch springs
Saat yayları
Watch straps
Saat kayışları, bantları ve bilezikleri
Watch straps (except metal), watch bands and watch bracelets and parts thereof
Saat kayışları (metal hariç), saat bantları ve saat bilezikleri ile bunların parçaları
Watch straps, bands, bracelets and parts thereof (including of leather, composition leather or plastic; excluding of precious metal, metal or base metal clad/plated with precious metal)
Saat kayışları, bantları, bilezikleri ve bunların parçaları (deri, deri bileşimi veya plastik dahil; değerli metalden olanlar ile değerli metalle kaplanmış metal veya adi metallerden olanlar hariç)
watch television
televizyon izlemek
watch television
televizyon seyretmek
watch the whole tape
tüm kaseti izlemek
watch to
bekle
Watch winding apparatus
Saat kurma cihazları
WATCH,CALL THE
Watch,relieve the.
WATCH,RELIEVE THE
Nöbet değiştirmek.
WATCH,TAKE OVER
Vardiyayı teslim almak.
WATCH,TO HAVE
Vardiya tutmak.
WATCH,TO KEEP
Vardiya tutmak.
watchband
saat kayışı
watchband
saat kulpu
watchcase
i. saat kapagi veya mahfazasi.
Watchcase
Kol saati kutusu
watchdog
bekçi köpeği
watchdog
bekçilik eden kimse (yolsuzluklara karşı)
watchdog
bekçilik etmek (yolsuzluklara karşı)
watchdog
i. bekci kopegi; kanunsuz veya umuma zararli hareketlere karsi tetikte olan kimse veya makam.
watchdog spoofing
gözcünün atlatılması
watchdog timer
gözcü zamanlayıcısı
watchdog timer
güvenlik zamanlayıcısı
watched pot never boils
başında kaynasın diye beklenen su asla kaynamaz
WATCHER
BAKICI
watcher
bekçi
watcher of tv
televizyon izleyicisi
watcher of tv
televizyon seyircisi
Watches
Cep ve kol saatleri
Watches
Giyilebilir saatler
watchful
dikkatli
watchful
s. tetik, uyanik. watchfully z. tetikte, uyanik olarak. watchfulness i. uyanik olus.
watchful
tetik
watchful
tetikte, uyanık, dikkatli, sakıngan
WATCHFUL
UYANIK
WATCHFULNESS
DİKKAT
watchfulness
ihtiyatlılık
WATCHFULNESS
SAKINMA
WATCHFULNESS
UYANIKLIK
WATCHING
GÖZETLEME
WATCHING
GÖZLEME
WATCHING
SEYRETME
watching
n.izleme:v.izle:prep.izleyerek
Watchlist
İzleme Listesi
watchmake
saat üretmek
watchmaker
i. saatci.
watchmaker
saatçi
watchmaking
saat üretmek
watchman
bekçi
watchman
bekçi gözcü
WATCHMAN
GÖZCÜ
watchman
i. bekci.
WATCHMAN
NÖBETÇİ
watchstrap
saat kayışı
Watch-strap
Kol saati kayışı
Watchstrap links
Saat kayışı bağlantıları
WATCHTOWER
GÖZETLEME KULESİ
watchtower
i. nobetci kulesi, bekci kulesi.
watchword
düstur
watchword
i. parola; dustur.
WATCHWORD
PAROLA
watchword
parola, slogan
watchword
şifre