Translate
"Wind"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
wind
1.rüzgâr, yel, 2.nefes, soluk, 3.midede gaz, 4.boş laf, hava cıva, 5.soluğunu kesmek, 6.sarmak, dolamak
wind
bitirmek
wind
bora
wind
bükülmek
wind
çevirmek
wind
dolaşmak
wind
dönemeç
wind
duymak
wind
eğrilmek
wind
haber
wind
halletmek
wind
hava
wind
hortum
wind
kasırga
wind
nefes
Wind
Rüzgar
Wind
rüzgar, yel, hava, osuruk, nefes, -in kokusunu almak
wind
sarılmak
wind
sarmak
Wind
SARMAK, KURMAK (saat v.b )
wind
soluk
wind
sonuçlandırmak
wind
v.nefessiz kal:n.rüzgar
wind
yel
wind
yok eden şey
Wind angle
Yel açısı, Rüzgar açısı
Wind box
Emiş kasası
Wind charms
Rüzgar süsü
Wind chimes
Rüzgar çanları
Wind cone
Yel yöngeli, yel tulumu
wind deflection
rüzgar yönlendirmesi
Wind deflectors (for vehicles)
Rüzgar deflektörleri (araçlar için)
Wind energy
Rüzgar enerjisi
wind exposure
rüzgara maruz kalma
Wind farm
Rüzgar tarlası
wind gap
hava boşluğu
wind gauge
rüzgar ölçer
Wind gauge
Yel hızölçeri
wind generator
rüzgar jenaratörü
wind instrument
nefesli çalgı
Wind instruments
Nefesli çalgılar
Wind instruments
Üflemeli çalgılar
Wind jackets
Rüzgar ceketleri
Wind jackets
Rüzgarlıklar
Wind load
Rüzgar yükü
wind nut
kelebekli somun
wind pollinated; anemophily
rüzgar tozlaşma
Wind power plant
Rüzgar santralı
Wind power station
Rüzgar santralı
wind rose
rüzgar gülü
wind scale
rüzgar hızölçeri
wind shear
rüzgar kesmesi
wind side
rüzgara maruz kalan taraf
wind sleeve
rüzgar yön göstergesi
wind sock
rüzgar yön göstergesi
wind something into a ball
bir şeyi yumak yapmak
Wind surface observing apparatus
Yüzey rüzgar gözlemleme aparatı
wind tee
rüzgar yön göstergesi
wind through (something or some place)
(bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek/ilerlemek
wind through (something or some place)
bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek
wind tunnel
rüzgar tüneli
Wind tunnel
Yel tüneli; rüzgar tüneli
Wind turbine generators
Rüzgar türbini üreteçleri
Wind turbines
Rüzgar türbinleri
Wind turbines (construction)
Yel değirmenleri
wind up
sonuçlandır
wind up by doing something
bir şey yaparak bitirmek/sonuçlandırmak
windage
i. hizli giden bir seyin meydana getirdigi ruzgar; ruzgar etkisiyle yon degismesi (mermi); tufek namlusu ile mermi arasindaki cap farki; den. geminin ruzgara maruz kalan yuzeyi.
Windage loss
Hava sürtünme kaybı, vantilasyon kaybı (türbinde, jeneratörde)
windbag
geveze
windbag
i., k.dili. dilliduduk, calcene kimse; cenesi dusuk kimse, geveze kimse; koruk; (argo) gogus.
windbag
körük
Wind-bell
Yel çanı, Rüzgar çanı
windblown
s. ruzgar ile savrulmus; ruzgar etkisiyle meyilli buyumus (agac); kakul seklindeki.
windborne
s. ruzgarin tasidigi.
windbreak
i. ruzgardan koruyan agac kumesi veya calilik, ruzgar citi.
windbreak
rüzgâr siperi, rüzgâr perdesi
windbreak
rüzğar kıran
windbreaker
i., tic. mark ruzgara karsi koruyan spor ceket.
windbreaker
rüzgar kırıcı
Windbreaker
Rüzgarlık
Windbreaks (building)
Rüzgar kesiciler (yapı)
Windbreaks (for protecting plants)
Rüzgar kesiciler (tesisleri korumak için)
windbroken
s. solugan (at).
windburn
i. ruzgardan meydana gelen deri kizarikligi, ruzgar yanigi.
winddried
s. ruzgarla kurutulmus.
winded
s. solugu kesilmis, soluksuz.
winded
soluksuz
winded
v.soluksuz kal:adj.nefesi kesilmiş
Wind-energy generators
Rüzgar enerjisi üreteçleri
Winder
1) Çıkrıkçı, bükücü, sarsıcı2) Sarmal merdiven basamağı
winder
1.saat anahtarı, zemberek, 2.sarmaşık
winder
i. saat kurgusu; sarilgan asma.
winder
rüzgar estiren
winder
saat anahtarı
Winders
Bobin sarıcılar
Winders for watches
Saatler için kurucular
windfall
1.rüzgârla düşen meyve, 2.beklenmedik para, beklenmedik şans, 3.son bulmak, 4.telaşlandırmak, ateşlendirmek, azdırmak, heyecanlandırmak
windfall
aşağı esen rüzgar
windfall
i. umulmadik yerden gelen para veya yardim; agactan dusmus meyva; agaclari ruzgar etkisiyle devrilmis koru.
windflower
anemon
windflower
i. Manisa lalesi, dag lalesi, anemon, bot. Anemone.
windflower
manisa lalesi
windgall
i. atlarda bilek sismesi.
windiness
rüzgarlılık
Winding
1) Sargı, sarım 2) Sarma, dolama3) Kıvrımlı, dolambaçlı
winding
1.sargı, sarım, 2.dönemeç, 3.dolambaç, 4.dolambaçlı
winding
dolam
winding
dolambaç
winding
dolambaçlı
winding
dönemeç
winding
i., s. sarmal sargi; donemec; dolambac; elek. bobin, bobin dolami, dolam; s. sarmal; dolambacli; sarilgan. winding sheet kefen.
winding
n.helezoni:v.sar:prep.sararak
Winding
Sargı
winding
sarım (motor)
winding
sarmal
Winding bar
Çubuk sargı
Winding breakdown
Sargı delinmesi
Winding crowns for watches
Saatler için kurma kolları
Winding diagram
Sargı şeması
Winding drum
Sarmaç
Winding factor
Sarım faktörü
Winding fault
Sargı kısa devresi
Winding frame
İplik sarma makinası
Winding machines (mining)
Çıkartma makineleri (madencilik)
Winding pattern
Sarma modeli
Winding puncture
Sargı delinmesi
winding sheet
kefen
Winding short-circuit
Sargı kısa devresi
Winding slot
Sargı oluğu
Winding support
Sargı mesneti
Winding temperature rise
Sargı ısınması
Winding tension
Sarma gerilimi
Winding test
Sargı testi, sargı deneyi
Winding up of company
Şirketin tasfiyesi
Winding wedge
Sargı takozu
Winding wire
Sargı teli
Winding wire for electrical purposes
Elektrik amaçlı bobin telleri
Winding-end face
Alın tarafı (jeneratörlerde)
Windjammer
1) Rüzgârlık 2) Yelkenli gemi
windjammer
i., den. yelkenli gemi; yelkenli tayfasi; (argo) geveze kimse, dilliduduk.
windjammer
yelkenli gemi
windlass
bocurgat
windlass
bocurgat, ırgat
windlass
çıkrık
windlass
ırgat
windlass
i., f. bocurgat, irgat; f. irgatla cekmek.
windless
durgun
windless
rüzgarsız
windless
rüzgârsız, durgun