Translate
"ad"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ad
(i). ilan, reklam.
AD
1. MS, Milattan sonra, 2. ilan, reklam
ad
A.D. AD (kis). Anno Domini milattan sonra. ad (i). ilan, reklam.
ad
ilan
ad
ilân
ad
reklam
ad
reklâm
ad agency
reklam şirketi
ad click rate
ilan tıklanma oranı
ad content service (ACS)
içerik servisi
ad here
bağlanmak
ad here
bağlı
ad here
bağlılık
ad here
merbut
ad here
taraftar
ad here
tutmak
ad here
yapışmak
ad here
(f). yapismak, tutmak; iltihak etmek; baglanmak, bagli olmak, merbut olmak. adherence (i). sabit durma: vefa, baglilik, merbutiyet adherent (s)., (i). yapisik, bagli, merbut; (i) taraftar, taraf tutan kimse, bir parti veya kiliseye mensup olan kimse.
ad hoc
anlık
ad hoc
geçici
AD HOC
ÖZEL
ad hoc
özel amaçlı
ad hoc
özel bir amaç için
ad hoc
özel bir amaç için kurulmuş
Ad hoc
Planlanmadan
ad hoc
tasarsız, plansız
ad hoc alliance
geçici uyuşma
Ad Hoc Assembly
Ad Hoc Meclis
ad hoc committee
belirli bir amaç için kurulmuş yalnız o amaçla sınırlı geçici nitelikteki komite
Ad hoc committee
Geçici komite
ad hoc committee
yalnız belli bir olaya münhasır komite
ad hoc connection
geçici bağlantı
ad hoc interpreter
iki dilde de yeterli olup gönüllü tercumanlık yapan alaylı kimse
ad hoc network
geçici ağ
ad hoc network of drones
uçangözler için geçici ağ
ad hoc query
anlık sorgu
Ad hoc working group
Ad hoc çalışma grubu
ad hominem
kişinin akıl ve mantığına değil hislerine hitabeden
ad hominem
kişinin akıl ve mantığına değil hislerine hitap ederek
AD INFINITUM
EBEDİYEN
AD INTERIM
GEÇİCİ
AD INTERIM
GEÇİCİ OLARAK
ad infinitum
sonsuz olarak
ad infinitum
sonu olmayarak, sonsuz bir biçimde
ad infinitum
sürgit
ad interim
geçici
ad lib
irticalen söyle
ad lib
isteğe göre
ad libitum
istenildiği kadar, istenildiği gibi
Ad referandum
Koşullu imza
Ad valorem
Değer esasına göre
ad valorem
değere göre
ad valorem
değere göre kıymet
Ad valorem
Kıymet üzerinden
Ad valorem duty
Ad valorem vergi
ad valorem tariff
ithal edilen malın değerinin belli bir yüzdesi biçiminde alınan gümrük vergisi
Ad valorem tariff
Kıymet esaslı tarife (ad valorem)
Ad valorem tax
Değer esaslı vergi
Ad valorem tax
Değer esaslı vergi, katma değer vergisi
AD.VAL.
Advalorem-değer üzerinden kısa yazılışı
ada
ada
ada programming language
ada programlama dili
adabsurdum
(Lat). anlamsiz veya sacma bir hale gelinceye kadar.
ADAC (Allgemeiner Deutscher Automobil-Club)
Alman Otomobil Kulübü
adage
(i). atasozu, darbimesel, vecize.
adage
atasözü
adage
darbımesel
ADAGE
ÖZDEYİŞ
adage
özdeyiş, atasözü
adage
vecize
ADAGIO
ADACİYO
adagio
(z). (i)., (muz). adagio;(i). yavas calinan parca
adagio
adacio
adagio
yavaş çalınan parça
adam
(i). Adem; bir erkek adi. Adam’s apple (bak). apple. not to know one from Adam taniyamamak the old Adam insanlarin gunah islemeye olan tabii egilimi.
adam
adem
adam and eve
adem ile havva
adam and eve
adem ve havva
adam and eve on a raft
kızarmış ekmek üzerine kırılmış iki yumurta
Adam’s apple
1. gırtlak çıkıntısı, 2. Adem elması
adam’s apple
gırtlak çıkıntısı
adamant
(s)., (i). hosgorusuz; cok sert; (i). cok sert efsanevi bir tas.
ADAMANT
ÇOK SERT EFSANEVİ BİR TAŞ
adamant
dik başlı, sert, inatçı
adamant
hoşgörüsüz
ADAMANT
SERT
ADAMANTINE
SARSILMAZ
adamantine
(s). sarsilmaz; delinmez ; elmas gibi sert ve parlak.
adamantine
1. elmas gibi, adamantin, 2. sarsılmaz, delinmez
adamantine
adamantin
adamantine
elmas gibi
adamantine
sarsılmaz
adamantinocarcinoma
adamantinokarsinom
adamantinoma
adamantinom
Adamantly
inatla, katı bir şekilde
adamantoblast
adamantoblast
adamantoblastoma
adamantinom
Adamsite
Adamsit
Adams-Williamson law
Adams- Williamson yasası
adapt
(f). bir seye uydurmak, uyarlamak; edeb adapte etmek. adapt oneself uymak, intibak etmek, tabi olmak. adaptable (s). uysal, sartlara uyan, intibak edebilen adapter (i). adaptor; intibak eden ve ettiren sey veya kimse.
Adapt
adabte olmak
ADAPT
ADAPTE ETMEK
ADAPT
AKTARMAK
ADAPT
ALINTI YAPMAK
adapt
uyarla
adapt
uyarlamak
adapt
uyarlamak, uydurmak, adapte etmek
ADAPT
UYDURMAK
ADAPT
UYMAK
adapt (v)
uyarlamak
adapt oneself to
kendini alıştırmak
adapt to
adapte ol
adapt, to
1) uyarlamak, 2) bağdaştırmak
ADAPTABILITY
UYMA YETENEĞİ
adaptability
(i). sartlara ve cevreye uyma yetenegi, intibak kabiliyeti, uysallik.
adaptability
1. uyum yeteneği, 2. uysallık
adaptability
intibak kabiliyeti
adaptability
uyarlanırlık
adaptability
uysallık
adaptability
uyum yeteneği
adaptability to environment
çevreye uyum
Adaptable
adabte olabilir
adaptable
kolayca uyum sağlayan
adaptable
şartlara uyabilen
ADAPTABLE
UYABİLEN
ADAPTABLE
UYARLANABİLİR
ADAPTABLE
UYDURULABİLİR
adaptable
uyum sağlayan
adaptable
uyumlu
adaptable approach
uyumlu yaklaşım
ADAPTATION
ADAPTASYON
ADAPTATION
AKTARMA
ADAPTATION
ALINTI
ADAPTATION
UYARLAMA
ADAPTATION
UYGUNLUK
ADAPTATION
UYMA
adaptation
(i). uygunluk, imtizac , intibak, tatbik, uyma; (edeb). adaptasyon, uyarlama; isik degisikliklerine gozu alistirma islemi; uydurulma, sekil degismesi.
Adaptation
1) Uyarla(n)ma; 2) Alıntı;3) Uyum
adaptation
adaptasyon
Adaptation
İktibas
adaptation
imtizaç
adaptation
intibak
adaptation
tatbik
adaptation
uyarlama
Adaptation
uyarlama, adaptasyon, alışma, intibak
adaptation
uyarlama, uyarlanma, adaptasyon
adaptation
uydurulma
adaptation
uygunluk
adaptation
uyma
adaptation
uyum