Translate
"ama"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ama
inci toplamak veya avlanmak gibi amaçlarla dalan japon dalgıç
amadou
(i). kav, mantar kavi.
amadou
kav
amah
(i). Uzak Dogu’da cocuk dadisi.
AMAIN
Çabuk ve süratli.
AMAIN
ŞİDDETLE
AMAIN
TÜM GÜCÜYLE
AMAIN
VAR GÜCÜYLE
amain
(z). siddetle, tam kuvvetle.
amain
1. şiddetle, var kuvvetiyle, 2. tam kuvvetle
amain
tüm gücüyle
amain
var gücüyle
amalgam
(i). malgama, civa ile baska bir madenin karisimi; karisim, mahlut; iki seyin birbirine karismasi.
amalgam
1.civa bileşiği, amalgam, 2.metal karışımı
amalgam
amalgam
amalgam
cıvalaşım
AMALGAM
CIVALI ALAŞIM
Amalgam
Civa alaşımı; Amalgam
AMALGAM
Civanın bir maden ile birleşmesi.
AMALGAM
KARIŞIM
AMALGAM
MALGAMA
amalgamate
1.birleşmek, katılmak, 2.birleştirmek, katmak
amalgamate
alaşım
AMALGAMATE
BİRLEŞTİRMEK
amalgamate
cıva ile karıştır
AMALGAMATE
CIVA İLE KARIŞTIRMAK
amalgamate
firma
amalgamate
halita
amalgamate
karışım
amalgamate
karışma
AMALGAMATE
KARIŞMAK
AMALGAMATE
KARIŞTIRMAK
amalgamate
karıştırmak bileştirmek
amalgamate
millet
amalgamated
v.cıvayla karıştır:adj.cıvayla karıştırılmış
AMALGAMATED TROUGH
Civalı,yapma ufuk kabı.
AMALGAMATION
ALAŞIM
AMALGAMATION
CIVA İLE BİR BAŞKA MADENİ KARIŞTIRMA
AMALGAMATION
KARIŞIM
amalgamation
1. karışma, 2. karışım, alaşım, 3. katılma
amalgamation
alaşım
amalgamation
cıva ile bir başka madeni karıştırma
amalgamation
cıvayla karıştırma
Amalgamation
Civalı alaşımlama
Amaniting
Mantar zehiricamı Amaranth
AMANUENSIS
KÂTİP
AMANUENSIS
YAZMAN
amanuensis
(i). katip, yazici, sekreter.
amanuensis
1. kâtip, yazman, 2. yazıcı
amanuensis
kâtip
amanuensis
sekreter
amanuensis
yazıcı
amaracus
(i). mercankosk otu, (bot) Majorana hortensis.
amaracus
mercanköşk otu
amaranth
(i)., siir hayali bir solmaz cicek; horozibigi cicegi, yabani kadife cicegi, (bot). Amaranthus tricolor.
AMARANTH
EFLÂTUN
amaranth
horozibiği
amaranth
horozibiği çiçeği
AMARANTH
MOR
AMARANTH
SOLMAYAN ÇİÇEK (ŞİİR)
amaranth family
horozibiği çiçeği familyası
AMARANTHINE
EBEDİ
AMARANTHINE
MOR
AMARANTHINE
SOLMAZ
amaranthine
(s). horozibigine ait; solmaz, olmez, ebedi; rengi mora calan.
amaranthine
1. mor, 2. solmaz, ebedi
amaranthine
ebedi
amaranthine
mor
amaranthine
ölmez
amaranthine
solmaz
amarantite
amarantit
Amaretto
Acıbadem veya kayısı çekirdeği aromalı İtalyan likörü
AMARYLLIS
GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ
AMARYLLIS
NERGİS ZAMBAĞI
amaryllis
(i). renkli nergis zambagi.
amaryllis
nergiszambağı
amaryllis
renkli nergis zambağı
amass
(f). yigmak, toplamak, biriktirmek.
amass
1.biraraya getirmek, toplamak, yığmak, biriktirmek, 2.bir araya gelmek
amass
biriktir
AMASS
BİRİKTİRMEK
amass
top olmak
AMASS
TOPLAMAK
amass
yığ
AMASS
YIĞMAK
amass
yığmak toplamak
amastia
amasti
amateur
(i). amator, merakli, hevesli kimse; spor amator sporcu. amateur’ish (s). acemi veya amator isi gibi.
amateur
amatör
amateur
amatör, deneyimsiz kimse, beceriksiz
amateur
bir şeyle laf olsun diye ilgilenen kimse
AMATEUR
MERAKLI
amateur frequency band
amatör frekans bandı
amateur frequency band
amatör radyo bandı
amateur movie camera
amatör film kamerası
amateur radio
amatör telsiz
amateur service
amatör hizmet
amateur station
amatör istasyonu
AMATEURISH
AMATÖRCE
AMATEURISM
AMATÖRLÜK
amateurish
amatörce
amateurish
amatörce, beceriksiz, kalitesiz
AMATIVE
AŞK DOLU
amative
(s). aska egilimli; askla ilgili. amativeness (i). ask egilimi.
amative
aşka eğilimli
amative
aşkla ilgili
amatol
(i). amonyum nitrattan yapilmis patlayici bir madde.
amatory
(s). asikane; atesli, sehvetle ilgili.
amatory
aşıkane
AMATORY
AŞIKÂNE
amatory
âşıkane
amatory
âşıkane, şehvetli
AMATORY
AŞK DOLU
amatory
ateşli
amaurosis
(i)., (tib). amoroz, harici bir degisiklik olmadan goze ariz olan korluk.
amaurosis
amoroz
amaurosis
amorozis
amaurosis fugax
amorozis fugaks
amaurotic
amorotik
Amaurotic
Körlüğe ilişkin (tıp)
amaxophobia
amaksofobi
amaze
(f). hayran birakmak, sasirtmak, hayrete dusurmek. amazement (i). hayret, saskinlik. amazing (s). sasirtici, hayret verici, garip, acayip amazingly (z). sasilacak surette.
AMAZE
AFALLATMAK
amaze
garip
AMAZE
HAYRAN BIRAKMAK
AMAZE
HAYRET ETTİRMEK
AMAZE
HAYRETE DÜŞÜRMEK
amaze
şaşırt
AMAZE
ŞAŞIRTMAK
amaze
şaşırtmak, hayrete düşürmek
AMAZED
HAYRET ETMİŞ
amazed
v.şaşırt:adj.şaşkın
amazed to
dolayı şaşır
amazement
1. hayret, şaşkınlık, 2. ağzı açık kalma
amazement
şaşırtma
AMAZEMENT
ŞAŞKINLIK
AMAZING
HAYRET VERİCİ
AMAZING
İLGİNÇ
amazing
n.şaşırtıcı:v.şaşırt:prep.şaşıratarak
amazing
şaşırtıcı, hayrete düşürücü
amazingly
1. şaşılacak derecede, 2. afal afal
amazon
(i)., (mit). eski zamanda yalniz kadin savascilardan ibaret bir kabile; kadin savasci; erkege benzer kadin, kavgaci kadin; (cogr). Amazon Nehri.
Amazon
1. Amazon nehri, 2. kadın şavaşçı, kuvvetli kadın
amazon
amazon
AMAZON
AMAZON NEHRİ
amazon
kadın savaşçı
amazon ant
amazon karıncası
amazon river
amazon nehri
amazonian
(s). erkek tavirli (kadin) ; (bh). Amazon Nehrine ait.
Amazonian
1. Amazon nehrine ait, Amazona ait, 2. savaşçı, erkil