Translate
"avail"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
avail
(i)., (f). yarar, fayda, kar; (f). yaramak, ise yaramak, faydasi olmak. of no avail beyhude, bosuna. to avail oneself of yararlanmak, -den istifade etmek.
avail
ararlı olmak
avail
fayda
avail
faydalı
avail
faydalı olmak
avail
faydası olmak
avail
kâr
avail
kendisine yarar sağlamak, yararlanmak, kullanış, sonuç, avantaj, yarar
avail
v.işe yara:n.fayda
avail
yaramak
avail
yarar
avail
yararlı olmak
avail of
yararlandır
avail oneself of
kendi çıkarına kullanmak
avail oneself of
kendi yararına kullanmak
availability
bulunurluk
availability
elde hazır olma
Availability
Emre amadelik
availability
kullanılırlık
availability
kullanılırlık, elverişlilik, elde edilebilme
availability
mevcudiyet
Availability
Sağlanabilirlik; Bulunabilirlik
availability
uygunluk
availability
var olma
availability at the network boundary
şebeke sınırında bulunma
availability notice
ürün bildirimi
Availability of forms
Formların sağlanması
availability ratio
bulunurluk oranı
availability ratio
yararlanılırlık oranı
Available
(adj) hazır
available
(s). kullanisli, hazir, elde mevcut; piyasada bulunan. availabil’ity, avail’ableness (i). hazir bulunma; muteber olma.
available
1.elde edilebilir, bulunabilir, mevcut, elde, 2.kullanılabilir, 3.görüşmeye uygun, meşgul değil, müsait
available
hazır
Available
HAZIR, SERBEST, BOŞTA
available
ilişkisi yok
available
kullanılabilir
available
kullanılır
available
kullanılır, yararlanılır
available
kullanışlı
available
mevcut
available
uygun
Available
Var; elaltında
available allocation units
kullanılabilir yerleşim birimi
Available balances
Kullanılabilir bakiye
available bit rate (ABR)
mevcut bit hızı
available by prescription only
sadece reçeteyle satılır
available capacity
kullanılablllr kapasite
available choice
kullanılabilir seçenek
available context
hazır içerik
available data
hazır veri
available data
mevcut veriler
Available facility
Kullanılabilir kredi
Available- For Sale Financial Assets
Satılmaya Hazır Finansal Varlıklar
Available heat
İşe yarar ısı
available heat
kullanılabilir ısı
available line
mevcut (boş) hat
available machine time
kullanılabilir makine zamanı
available memory
hazır bellek
available memory
kullanılabilir bellek
available power
hazır güç
available power
kullanılabilir güç
available power
kullanılır güç
available resource
kullanılabilir kaynak
available soil moisture
elverişli toprak nemi
available time
hattın mevcut (boş) olduğu süre
available time
kullanılabilir süre
available time
kullanılır süre
available time
uygun süre
available to promise
söz vermeye müsait
available water supply
kullanılabilir su kaynağı
availing oneself of this opportunity
bu fırsattan yararlanarak