Translate
"bail"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bail
halka
bail
kefalet
bail
kefalet, kefalet ücreti
bail
tekneye giren suyu boşaltmak için kullanılan kova, maşrapa vb
bail
teminat
bail
v.kefaletini öde:n.kefalet
Bail bond, deed of surety ship
Kefalet senedi
bail fee
kefalet parası
bail out
kefaletle serbest bıraktırmak
bail out
kefil olup hapisten çıkar
Bail, surety
Kefalet
bailable
(s)., (huk). kefil olunabilir, teminat olarak verilmis.
bailable
kefil olunabilir
bailable action
sanığın ancak kefalet yolu ile tahliye edilebildiği dava
bailee
(i)., (huk). emanetci, kendisine saklamak icin verilen mali kabul eden kimse.
bailee
emanetçi
bailer
çamur kutusu
bailey
(i). bir derebeyi satosunun etrafini ceviren dis duvar; satonun dis avlusu. Old Bailey Londra agir ceza mahkemesi.
bailey
ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan
bailey
şatonun dış avlusu
Bailey-Hirsch theory
Bailey-Hirsch kuramı
baileys
likör içerikli bir irlanda viskisi
bailie
(i). Iskocya’da belediye yuksek memuru; nahiye muduru.
bailiff
(i). mubasir; icra memuru; muhafiz; kazalarda Sheriff denilen bas icra memurunun vekili; ciftlik veya sato kahyasi; ing. sinirli gorevleri olan hakim.
bailiff
1.mübaşir, 2.çiftlik kahyası, 3.şerif yardımcısı
bailiff
icra memuru
bailiff
muhafız
bailiff
mübaşir
bailing
n.kefalet ödeme:v.kefalet öde:prep.kefaletle
bailiwick
(i)., (huk). bailiff denilen yetki bolgesi; A.B.D. ihtisas sahasi
bailiwick
1. yetki bölgesi, 2. uzmanlık alanı, yetki alanı
bailment
(i)., (huk). kefalet, mallari teminat olarak verme.
bailment
kefalet
Bailment
Vedia
bailor
(i)., (huk). teminati veren mudi, iade edilmek uzere mal veren kimse.
bailor
teminatı veren mudi
bailsman
(i).(cog. -men) (huk). kefil.
bailsman
kefil