Translate
"boat"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Boat
1) Gemi, vapur; 2) Kayık, sandal;3) Filika; 4) Kayık tabak; 5) Kayıkcık (lab.)
boat
1.sandal, kayık, tekne, gemi, 2.kayık tabak, 3.sandalla/kayıkla gezmek
BOAT
BOT
Boat
BOT;SANDAL
BOAT
FİLİKA
BOAT
GEMİ
boat
i., f. kayik, sandal, gemi, filika; kayik tabak; f. sandalla gezmek; sandal ile tasimak, nakletmek. be all in the same boat ayni halde olmak.
boat
kayık
BOAT
KAYIKLA GEZMEK
BOAT
SANDAL
boat
tekne
boat
tekne (gemi/vapur/sandal/yat gibi)
BOAT BEAM
Filika kalastrasının üzerine oturduğu sehba.
BOAT BRAKES
Filika bosaları
BOAT CANVAS COVER
Filika örtüsü
BOAT CHOCKS
Kalastra,filikanın üzerine oturduğu ağaç yatak
BOAT CRADLE
Boat chocks.
BOAT CRUTCH
Kürek yarımayı
BOAT DAVIT
Filika mataforası
BOAT DECK
FİLİKA
BOAT DRAIN
Filika lavra deliği
BOAT DRILL
Filika talimi
BOAT FALL
Filika matafora palangası
Boat fenders
Tekne usturmaçaları
boat form
kayık biçimi
boat hook
çengelli uzun sırık
BOAT HOOK
Filika kancası.Bir ucunda kanca olan uzun sırık.
Boat hook
Kayık kancası
boat house
kayıkhane
Boat hulls
Tekne gövdeleri
Boat lanterns
Tekne fenerleri
Boat launching trolleys
Bot yüzdürme kızakları
Boat neck
Kayık yaka
BOAT NOTE
Bir layter içinde bordaya getirilmiş bulunan bir parti yük için gemi güverte zabiti tarafından verilen alındı,makbuz.Bu sonra Mate’s Receipt olur.
Boat or dock fenders, whether or not inflatable, of vulcanised rubber; other inflatable articles, of vulcanised rubber
Tekne veya iskele usturmaçaları, vulkanize kauçuktan, şişirilebilir olsun veya olmasın; vulkanize kauçuktan diğer şişirilebilir eşyalar
BOAT PAINTER
Filika halatı,pariması
BOAT PLUG
Filika lavra deliği tapası
boat race
kayık yarışı
boat race
v.kayık yarışı yap:n.kayık yarışı
Boat scale models
Model tekneler
boat shed
kayıkhane
boat sheet
çizim altlığı
boat train
tren
Boat train
Vapur bağlantılı tren
BOAT’S SKATE
Meyletmiş gemiden filikayı rahat mayna edebilmek için kullanılan borda kızağı.
BOAT’S SKIDS
Filikanın üzerine oturduğu sehba,kalastra,iskemle.
BOATABLE
Filika ile gidilebilir.
boatage
i. kayikla tasima ucreti. boat hook den. kanca, cengelli uzun sirik.
Boater
Hasır şapka
boathouse
i. kayikhane.
boathouse
kayıkhane
Boathouses
Kayıkhaneler
BOATING
KAYIKLA GEZME
Boating
1) Kayıkçılık; 2) Sandal gezintisi
boating
botla dolaşma
boating
i. sandal, kayik, gemi v.b.’nin eglence yeri olarak kullanilmasi.
boating
kayık
boating
kayıkçılık
boating
sandal
Boatload
Gemi yükü
boatload
i. bir geminin alabilecegi miktar.
Boat-location and public address system
Tekne yer tespit ve adres tespit sistemleri
Boat-location system
Tekne yer tespit sistemi
boatman
1. kayıkçı, 2. sandalcı
boatman
i. kayikci. boatmanship i. kayik kullanma kabiliyeti.
boatman
kayıkçı
Boats
Botlar
Boats
Tekneler
BOATSWAIN
LOSTROMO
BOATSWAIN’S CHAIR
İzbarço tahtası.Direklerde,bacalarda çalışacak (boya,temizlik) gemi adamlarının kullandığı,ayarlanabilir tahta oturak.
boatswain
i., den. porsun, marinel basi, lostromo. boatswain’s chair izbarco iskele.
boatswain
lostromo
boatswain
porsun, lostromo
boatswain bird
lostromo kuşu
boatswain’s pipe
kumanda düdüğü, fisket