Translate
"bod"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bod
adam, herif
bod
kişi
bodacious
adam olmaz
bodacious
ıslah olmaz
bode
bak. bide.
bode
bekle
bode
f. isaret olmak, alamet olmak, delalet etmek; eski kehanet etmek, gelecekten haber vermek. bode ill ugursuzluga delalet etmek. bode well hayra alamet olmak.
bode
işaret etmek, belirtisi olmak
BODE
İŞARETİ OLMAK
Bode Diagram
Boda Çizim
Bode diagram
Bode çizeneği
bode ill
kötü ol
bode ill
uğursuzluğa delalet etmek
Bode Stability Criterion
Boda Kararlılık Ölçütü
bode well
iyi ol
bode well
iyiye işaret etmek
bodge
tamir ediyorum veya yapıyorum diye bir şeyin içine etmek
bodhisatta
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi
bodhisattva
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi
bodhisattva
i., ilah. Budalik mertebesine ulasabilen fakat baskalarinin istirabina karsi duydugu merhamet ile bu mertebeden vazgecen kimse.
BODICE
ELBİSENİN ÜST KISMI
BODICE
KORSE
BODILESS
BEDENSİZ
BODILESS
MANEVİ
BODILY
BEDENSEL
BODILY
TEK VÜCUT HALİNDE
Bodice
1) Korsaj; 2) Kadın yeleği
bodice
i. korsaj, kadin yelegi.
bodice
korsa
Bodice
Korsaj, kadın giysilerinin üst kısmı korse
bodice
korse
bodied
bedenli
bodied
s. vucutlu, bedenli, cusseli. able-bodied s. guclu kuvvetli.
Bodies
kurumsal organlar, isim beden, vücut, gövde, ceset, karoser, miktar.
Bodies for lorries, vans, buses, coaches, tractors, dumpers and special purpose motor vehicles including completely equipped and incomplete bodies, vehicles for the transport of ≥ 10 persons
Kamyonların, kamyonetlerin, otobüslerin, minibüslerin, vagonların, traktörlerin, damperli kamyonların ve özel amaçlı motorlu kara taşıtlarının karoserleri (tamamen donatılmış veya tamamlanmamış karoserler, taşıma kapasitesi ≥ 10 kişi olanlar dahil)
Bodies for motor cars and other motor vehicles principally designed for the transport of persons (including for golf cars and similar vehicles) (excluding those for transporting ≥ 10 persons)
Otomobiller ve diğer motorlu kara taşıtlarının karoserleri; esas olarak yolcu taşımak için tasarlanmış olanlar (golf arabaları ve benzeri taşıtlar dahil) (taşıma kapasitesi ≥ 10 kişi olanlar hariç)
Bodies for motor vehicles
Motorlu kara taşıtlarının karoserleri (kaporta)
Bodies of trailers, semi-trailers and other vehicles which are not mechanically propelled
Karoserler; mekanik hareket ettirici tertibatı bulunmayan treyler (römorklar), yarı treyler (yarı römorklar) ve diğer araçlar için
bodiless
s. vucutsuz, bedensiz, cismani veya maddi olmayan.
bodiless
vücutsuz
bodily
1.bütün olarak, bütün halinde, hep birlikte, tümüyle, 2.bedensel
bodily
adv.cismen:adj.vücuda ait
bodily
bedeni
bodily
bedensel
Bodily
Cismani
bodily
hep birlikte
bodily
s., z. bedeni, bedensel; maddi; z. butun olarak, tamamen, kamilen
bodily
tamamen
Bodily injured
Bedeni zarar
boding
i., s. alamet, kehanet; s. ugursuz, mesum. bodingly z. ugursuz olarak.
boding
kehanet
boding
uğursuz
BODKIN
BİZ
Bodkin
1) Biz, şiş; 2) Büyük firkete;3) Çuvaldız
bodkin
biz
bodkin
i. serit veya kordonu bir delikten gecirmek icin kullanilan igne, biz; sac firketesi.
bodkin
şerit tığı
bodkin (uk)
iki kişi arasında sıkışmış kimse
bodkin (uk)
iki şey arasında sıkışmış halde
Body
1)Gövde, beden, vücut (tıp); 2) Şişe gövdesi; 3) Kütle, cisim (fiz.)
body
1.beden, vücut, 2.gövde, 3.ceset, 4.kitle, 5.heyet, kurul, 6.nesne, madde
body
beden
Body
Birim, organ, kuruluş, kurum
BODY
BİRLİK
BODY
BÜYÜK KISIM
BODY
CESET
body
f. sekil vermek; sekil yonunden temsil etmek.
Body
Genellikle ağ kısmında birleşen tek parça giysi
body
gövde
Body
Gövde. Şarabın ağızda bıraktığı ağırlık
Body
GÖVDE;VÜCUT
BODY
GRUP
BODY
HACİM
BODY
KAROSER
BODY
KURULUŞ
BODY
KÜTLE
body
vücut
body
yoğunluk
body (bio)
beden
body (of a normative document)
esas metin (normatif/hüküm ifade eden dokümanın)
body (phys.)
cisim
body activities
vücut faaliyetleri
Body and soul
Bütün varlığıyla
body and soul
canla başla
Body armour
Gövde zırhı
body axis
vücut ekseni
Body brick
Pişkin tuğla; Fırınlanmış tuğla
BODY BUILD
VÜCUT YAPISI
body building
vücut geliştirme
Body cavity
Karın boşluğu (tıp)
body centered
hacim merkezli
Body centered cube
Oylum özekli küp, hacim merkezli küp
Body centred
Hacim merkezli; Oylum merkezli
Body centred crystal
Oylum özekli örüt;hacim merkezli kristal
Body centred cube
Oylum özekli küp
Body centred cubic
Oylum özekli küpsel, hacim merkezli küpsel
Body centred cubic metal
Oylum özekli küp metal; Hacim merkezli küp metal
body centred lattice
gövde merkezli kafes
body centred structure
gövde merkezli yapı
Body centred structure
Oylum özekli yapı; Hacim merkezli yapı
Body centred tetragonal
Oylum özekli kare prizmalı; Hacim merkezli kare prizmalı
Body centred tetragonal crystal
Oylum özekli kare prizmalı kristal; Hacim merkezli kare prizmalı kristal
Body centred tetragonal structure
Oylum özekli kare prizmalı yapı; Hacim merkezli kare prizmalı yapı
Body centred unit-cell
Oylum özekli birim göze; Hacim merkezli birim göze
body clock
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre
body clock
vücut saati
Body colour
Ten rengi
Body composition
Vücut bileşimi
Body core
Gövde maçası (döküm)
body corporate
hukuki şahıs
Body cuts
Gövde çatlağı (şişe)
Body diameter
Gövde çapı
body forth
şekil ver
BODY FORTH
TEMSİL ETMEK
body front panel
karoser ön panosu
body front pillar
kaporta ön takviyesi
body guard
koruma
Body Language
Beden Dili
Body mould
Gövde kalıbı (şişe)
body of a chart
grafikte çizgiler içinde yer alan bölüm
body of a map
haritada çizgiler içinde yer alan bölüm
Body of Evidence (BoE)
kanıt varlığı
Body of Knowledge
bilgi varlığı
BODY PLAN
Gemi endazesi.Geminin su hattı,kıç hatları,diyagonelleri ile birlikte eğri resimleri.
body politic
devlet oluşturan halk kitlesi
body politic
devlet, siyasi cemiyet
BODY POST
Tail shaft’ı taşıyan kıç bodoslamanın ön kısmı.
body radiator
gövde radyatörü
Body rings
Gövde çizgileri; Gövdehalkaları
body search
ceplerinin içine kadar yapılan arama
BODY SERVANT
UŞAK
Body stockings
Bütün vücudu saran tek parça streç kıyafet
body structure
vücut yapısı
body temperature
vücut sıcaklığı
body text
gövde metin
Body transport containers
Ceset nakliye kutuları
Body tube
Gövde borusu (mikroskop)
Body water
Vücut suyu
Body, organ
Organ
body-centered cube
cisim merkezli küp, hacim merkezli küp
body-centred
gövde merkezli
BODYGUARD
FEDAİ
BODYGUARD
KORUMA
BODYGUARD
KORUMA GÖREVLİSİ
bodyguard
koruyucu
bodyguard
koruyucu, muhafız, fedai
bodyguard
muhafız
Bodywarmer
Yelek
bodywork
(taşıt) karoser
Bodywork
1) Kaporta; 2) Kaportacılık