Translate
"bold"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bold
1.cesur, yürekli, gözüpek, atılgan, 2.küstah, kaba, arsız, densiz, 3.(görünüş) keskin hatlı
BOLD
ARSIZ
BOLD
ATILGAN
BOLD
CESARET İSTEYEN
bold
cesur
bold
cesur atılgan küstah
Bold
CÜRETKAR, UTANMAZ, KORKUSUZ vs.
BOLD
CÜRETLİ
bold
çarpıcı
BOLD
DİK
BOLD
GÖZE ÇARPAN
BOLD
GÖZÜPEK
bold
kalın
bold
kalın, koyu
Bold
kalın, sıfat cesur, gözüpek
bold
koyu
BOLD
KOYU RENK YAZILMIŞ
BOLD
KÜSTAH
bold
s. cesur, gozupek; atilgan, curetli; arsiz, kustah; carpici, goz alan; dik, sarp. boldface i., matb. siyah harfler. make bold to cesaret etmek, curet etmek. boldly z. cesaretle. boldness i. cesaret, yureklilik.
BOLD
UTANMAZ
bold
yüreklilik
Bold cutter
Sürgü çilingiri; cıvata tezgahı
bold face
koyu renk ile yazılmış
bold faced
küstah
Bold letter
Kalın harf
bold upright
dimdik
boldface
kalın
boldface
kalın siyah harfler
boldface
kalın stil
boldface
kalın yazıyüzü
boldface
siyah harf
boldface type
kalın yazıtipi(ailesi)
BOLD-FACED
ARSIZ
BOLD-FACED
KOYU RENK YAZILMIŞ
BOLD-FACED
KÜSTAH
BOLD-FACED
YÜZSÜZ
boldly
1. cesaretle, 2. güpegündüz
boldly
cesaretle
BOLDLY
CESURCA
boldness
1. cesaret, 2. yüreklilik, pervasızlık
boldness
cesaret
BOLDNESS
CESURLUK
BOLDNESS
CÜRET
BOLDNESS
GÖZÜPEKLİK
BOLDNESS
KÜSTAHLIK
BOLDNESS
UTANMAZLIK
BOLDNESS
YÜZSÜZLÜK