Translate
"braze"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
BRAZE
Bakır veya pirinç ile lehim yapmak.
braze
f. pirincle kaplamak; pirince benzer hale getirmek; pirincten imal etmek; pirinc veya celikle kaynak yapmak.
braze
lehimle
BRAZE
PİRİNÇLE LEHİMLEMEK
braze
sert lehim
Braze welding
Sert lehim kaynağı
braze welding
sert lehim kaynaklaması
Brazed
Sert lehim yapılmış, sert lehimli
brazed
sert lehimli
brazed
v.pirinç ile lehimle:adj.sert lehimli
Brazed coil
Sert lehimli bobin
Brazed joint
Sert lehimli bağlantı
brazen
arsız, yüzsüz, şımarık, küstah
brazen
f. yuzsuzlukle karsilamak; yuzunu kizdirmak. brazen a thing out isi piskinlige vurmak.
BRAZEN
PİRİNÇ
brazen
pirinçten
BRAZEN
PİRİNÇTEN YAPILMIŞ
brazen
s. pirincten yapilmis; pirinc gibi; utanmaz, yuzsuz, arsiz. brazenfaced s. yuzsuz, arsiz. brazenly z. yuzsuzlukle. brazenness i. yuzsuzluk.
brazen
utanmasız
brazen
utanmaz
brazen
yüzsüz
brazen it out
pişkinlikle karşılamak, yüzsüzlüğe vurmak
BRAZENFACED
PİŞKİN
BRAZENFACED
YÜZSÜZ
brazen-faced
arsız, yüzsüz, sırnaşık
brazenly
yüzsüzlükle