Translate
"brie"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Brie
İçi yumuşak bir tür Fransız peyniri
brie
krem peynir
brie cheese
Kuzey Fransa’da Brie bolgesinde yapilan tuzlu ve yumusak bir cins peynir.
brief
1.kısa, 2.özet, 3.dava özeti, 4.talimat bilgi, 5.ç. külot, don, 6.gerekli bilgiyi vermek, 7.son talimatı vermek
Brief
Çok kısa
Brief
Erkek külotu
brief
hulâsa
brief
karşı tarafın iddialarına cevap niteliğindeki yazı
brief
kısa
brief
kısa kısaca
brief
kısa ve öz
Brief
KISA, ÖZETLİ
brief
lâyiha
brief
muhtasar
brief
özet
brief
özetlemek
Brief
sıfat kısa. isim, hukuk davanın özeti. fiil brifing yapmak.
brief
v.özetle:adj.kısa
Brief
Yazılı belge
brief (someone) about (someone or something)
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
brief (someone) about (someone or something)
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief (someone) about (someone or something)
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
Brief memorandum
Kısa rapor
brief someone about someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone about someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
brief someone about someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone about someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief someone about someone or something
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
brief someone on someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone on someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) brifing vermek
brief someone on someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone on someone or something
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief someone on someone or something
(birini bir kişi/konu hakkında) bilgilendirmek
briefcase
çanta
briefcase
evrak çantası
briefcase
i. evrak cantasi.
briefcase computer
dizüstü bilgisayar
Briefcases
Evrak çantaları
briefer
adv.daha kısa:adj.kısa
briefest
en kısa
briefing
brifing
briefing
i. bir ise baslamadan evvel kesin ve ayrintili bilgi vermek icin yapilan kisa toplanti.
briefing
n.brifing:v.özetle:prep.özetleyerek
briefly
kısaca
briefness
kısa oluş
briefness
kısalık
Briefs
Külot
briefs
külot, don
brier
yaban gülü
brier, briar
funda
brier, briar
i. funda, bot. Erica arborea. brierroot, brierwood i. funda kokunun pipo yapiminda kullanilan tahtasi; bu tahtadan yapilmis pipo.
brierroot
yabani gülün kökü
brierwood
funda kökü odunu
brierwood
yabani gülün tahtası