Translate
"broad"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
broad
1.geniş, enli, 2.genişliğinde, 3.sınırsız, geniş, engin, 4.genel, yüzeysel, 5.açık, belli
BROAD
AÇIK
broad
açıklık
BROAD
AKSANLI
BROAD
ANA
BROAD
BELLİ
BROAD
ENLİ
BROAD
ESAS
BROAD
GENEL
broad
geniş
Broad
Geniş, enli
BROAD
GÖZE ÇARPAN
BROAD
HOŞGÖRÜLÜ
broad
hudutsuz
broad
kaba
BROAD
KADIN
broad
liberal
broad
serbest
BROAD
TERBİYESİZ
BROAD
YAYGIN
broad axe
dülger baltası
broad axe
geniş ağızlı balta
broad base terrace
geniş tabanlı teras
broad beam
geniş ışın
broad beam headlamp
geniş hüzmeli far
broad beam headlight
geniş hüzmeli far
broad bean
1. bakla, 2. bakla
Broad bean
Bakla
Broad beans
Baklalar
broad daylight
güpegündüz
Broad flanged beam
Geniş ayaklı profil, geniş tabanlı putrel
Broad footed rail
Düz ayaklı ray
broad gauge
geniş hat
Broad hatchet
Geniş ağızlı satır, dahra
broad jump
(spor) uzun atlama
broad jump
uzun atlama
Broad leave
Yayvan yaprak
broad ligament abscess
ligamentum latum apsesi
Broad lines
Geniş çizgiler
broad minded
geniş fikirli
broad mindedness
geniş fikirlilik
Broad money supply
Geniş para arzı
broad side
sözlü saldırı
broad side
yansıtıcı - yayındırıcı
broad spectrum antibiotic
geniş spektrumlu antibiyotik
Broad strip
Geniş şerit
Broad strip mill
Geniş şerit haddesi
broad subject
geniş konu
broad understanding
geniş kapsamlı anlama
broadax
balta
broadax
i. balta, savas baltasi.
BROAD-AX
BALTA
BROAD-AX
SAVAŞ BALTASI
broadband
geniş bant
broadband
genişbant
broadband
genişbantlı
broadband (BB)
genişbant
broadband access facility
genişbant erişim imkanı
broadband amplifier
geniş bantlı kuvvetlendirici
broadband amplifier
genişbantlı yükselteç
broadband amplifier
genişbantlı yükseltici
broadband antenna
geniş bantlı anten
broadband antenna
genişbantlı anten
Broadband antireflection coating
Çok katlı yansımaz kaplama
broadband bus
genişbant veriyolu
broadband cable
genişbantlı kablo
broadband cable licence
genişbant kablo lisansı
broadband channel
genişbantlı kanal
broadband communication
genişbantlı iletişim
broadband development
genişbantlı gelişme
broadband device
genişbant cihazı
broadband digital forward (BDF)
genişbantlı sayısal iletim
broadband emission
genişbant yayımı
broadband ISDN (B-ISDN)
genişbant ISDN
broadband integrated gateway (BIG)
genişbantlı tümleşik geçit
broadband integrated services digital network (BISDN)
genişbantlı tümleşik hizmetler sayısal şebekesi
broadband interface unit (BIU)
genişbant arayüz ünitesi
broadband network
genişbantlı ağ
broadband noise figure
geniş bant gürültü sayısı
broadband, wideband
geniş bant
broadbrim
i. genis kenarli sapka.
broadbrim
Kuveyker (kuaker) mezhebine bagli kimse.
BROADCAST
DUYURMAK
BROADCAST
EKMEK (TOHUM)
Broadcast
i. Radyo veya televizyon yayını, yayımlanan program
broadcast
neşretmek
broadcast
neşriyat
Broadcast
Radyo ve TV yayınları
broadcast
radyo veya televizyon yayını
BROADCAST
RADYO VEYA TELEVİZYONLA İLGİLİ
BROADCAST
RADYO YAYINI
broadcast
radyo yayını, televizyon yayını, radyo yayını yapmak, televizyon yayını yapmak, yayınlamak, yaymak, bildirmek
BROADCAST
Radyo yayını.
BROADCAST
SAÇMAK
broadcast
televizyon yayını
broadcast
televizyon yayını yapmak
broadcast
v.yayın yap:n.program
broadcast
v.yayınla:n.yayın
broadcast
yayımlamak
broadcast
yayımlamak (radyo/televizyon aracılığıyla)
broadcast
yayın
Broadcast
YAYIN (radyo ve T.V. yoluyla)
broadcast
yayın (radyo, televizyon)
broadcast
yayın yapmak (radyo, tv)
broadcast
yayın yapmak (radyo/tv)
broadcast
yayın yapmak (tv vb)
broadcast
yayın, yayımlamak
broadcast
yayınlamak
Broadcast
yayimlamak, saçmak, yaymak, herkese söylemek. i. radyo/televizyon yayini
BROADCAST
YAYMAK
broadcast (BC)
yayın (radyo-TV yayını)
broadcast (v)
yayınlamak
Broadcast Anouncement
Yayıncılıkta Diksiyon
broadcast area
yayın alanı
broadcast band
yayın bandı
broadcast bands
yayın bantları
broadcast channel
yayın kanalı
broadcast control channel
yayın denetim kanalı
broadcast ephemeris
yayın efemerisi
broadcast file system (BFS)
radyo/TV yayıncılığı dosya sistemi
broadcast media
yayın aracı
broadcast medium
yayın ortamı
broadcast message
yayın iletisi
Broadcast production equipment
Yayın üretim ekipmanı
broadcast receiver
yayın alıcısı
broadcast satellite services
uydu yayın hizmetleri
broadcast station
yayın istasyonu
broadcast studio
yayın stüdyosu
broadcast subnetwork
yayın alt ağı
broadcast television systems committee (BTSC)
televizyon yayıncılığı sistem komitesi
broadcast topology
yayın topolojisi
broadcast transmission
radyo yayın, radyofonik yayın
broadcast transmission
yayın iletimi
broadcast transmitter
yayın vericisi
broadcasted
v.yayın yap:adj.yayınlanan
broadcasted understanding
yayımlanmış anlama
broadcaster
1. radyo istasyonu, 2. radyo spikeri
broadcaster
yayımcı
broadcaster
yayın yapan (radyo, televizyon)
Broadcaster
Yayıncı
BROADCASTING STATION
RADYO İSTASYONU
broadcasting
n.yayın:v.yayın yap:prep.yayınlayarak
broadcasting
radyo veya televizyon ile yayın yapma, yayın
Broadcasting
Yayın
Broadcasting
Yayın, yayınlama(radyo, TV)
broadcasting
yayınlama
broadcasting area
yayın alanı
Broadcasting by wireless means
Kablosuz vasıtalarla yayınlama
Broadcasting equipment
Radyo ve televizyon yayıncılığı için ekipman
broadcasting network
yayın ağı