Translate
"brush"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Brush
1) Fırça; 2) Fırça, kollektör (elekt)3) Çalı çırpı demeti; 4) Çalılık
Brush
1.FIRÇA 2.FIRÇALAMAK
brush
1.fırça, 2.fırçalama, 3.çalı, 4.çalılık, 5.tilki kuyruğu, 6.sürtünme, temas, 7.fırçalamak, 8.hafifçe değmek, sürtünmek, 9.temizlemek
BRUSH
ÇATIŞMA
brush
değinmek
BRUSH
DEĞMEK
brush
fırça
BRUSH
FIRÇA DARBESİ
Brush
Fırça; fırçalamak
BRUSH
FIRÇALAMA
BRUSH
FIRÇALAMAK
brush
fundalık
BRUSH
HAFİF DOKUNUŞ
brush
i. calillk, fundalik: cali cirpi; yer yer meskun olan ormanlik bolge. brushwood i. cali cirpi; sik calilik, fundalik.
BRUSH
RESSAM
brush
savmak
BRUSH
SIYIRMAK
BRUSH
SÜPÜRMEK
BRUSH
SÜRTÜNMEK
brush
v.fırçala:n.fırça
brush (to) (bees from comb)
fırçalamak
Brush anodizing
Fırçalı anotlama
Brush Applicator
Fırçalı Aplikatör
brush aside
bir kenara itmek, boş vermek, boşlamak
Brush assembly
Fırça aparatı
brush away
bertaraf etmek
Brush carrier
Fırça taşıyıcı
Brush chamber
Fırça haznesi
Brush cleaning
Fırçayla temizleme
Brush contact losses
Fırça temas kayıpları
Brush contact surface
Fırça temas yüzeyi
brush down
üstünü fırçala
brush footed
fırça ayaklı
brush footed butterfly
fırça ayaklı kelebek
Brush friction
Fırça sürtünmesi
Brush gear
Fırça taşıyıcı
Brush grinding
Fırçalı taşlama
Brush holder
Fırça tutucu
Brush holder
Kömür taşıyıcısı
Brush holder and four brushes
dört kömürlü kömür taşıyıcısı
Brush holder arm
Fırça tutucu kolu, fırça tutucu civatası
Brush holder bolt
Fırça tutucu civatası
Brush holder box
Fırça tutucu kutusu
Brush holder hinge
Fırça tutucu mafsalı
Brush holder mount
Fırça tutucu sabitleme elemanı
Brush holders
Fırça tutucular
brush kangaroo
fırça kangurusu
Brush lifting device
Fırça kaldırma düzeneği
Brush marks
Dik kırışıklıklar (cam)
brush off
1. reddetmek, ilişkiyi kesmek, 2. başından atmak
brush off
fırça ile temizle
BRUSH OFF
SAVMAK
brush off
tozunu almak
brush past
yanında geçerken hafifçe dokunmak
brush pasture
çalılık mera
Brush plating
Fırçayla kaplama
Brush polishing
Fırçayla parlatma
Brush position
Fırça konumu
Brush pressure
Fırça basıncı
Brush rake
Süpürge tırmığı
Brush rocker
Fırça köprüsü
brush turkey
fırça hindisi
Brush unit
Kömür takım
brush up
fırçala
BRUSH UP
TAZELEMEK
brush up
tekrar etmek, bilgi tazelemek, yenilemek
brush up on
tazele
Brush wire
Fırça teli
brush wolf
fırça kurdu
brushed surface
fırçalanmış yüzey
Brushes
Fırçalar
Brushes constituting parts of machines, appliances or vehicles (excluding for road-sweepers)
Makinelerin, aletlerin veya taşıtların parçası olan fırçalar (yol süpürücüler için olanlar hariç)
Brushes for animals
Hayvanlar için fırçalar
Brushes for cleaning bottles
Şişeleri temizlemek için fırçalar
Brushes for electric toothbrushes
Elektrikli diş fırçaları için fırçalar
Brushes used in cooking
Yemek pişirmede kullanılan fırçalar
Brushes, n.e.c.
Başka yerde sınıflandırılmamış fırçalar
BRUSHING
ÇÖP
BRUSHING
SÜPRÜNTÜ
Brushing
Fırçalama, fırça ile boyama
brushing
süprüntü, çöp
Brushing machines for shoes
Ayakkabılar için fırçalama makineleri
Brushite
Bruşit (Kalsyum hidrojen fosfat)
brushless
fırçasız
brushless DC motor
fırçasız doğru akım motoru
Brushless excitation
Fırçasız ikazlama, fırçasız uyarma
Brushless exciter
Fırçasız ikaz jeneratörü, fırçasız uyarma sistemi
brushoff
i., k.dili olumsuz cevap.
BRUSHOFF
REDDETME
brush-off
olumsuz yanıt, tersleme
BRUSHWOOD
ÇALI ÇIRPI
brushwood
çalı çırpı, sık çalılık, fundalık
BRUSHWOOD
ÇALILIK
BRUSHWOOD
ÇERÇÖP
BRUSHWOOD
FUNDALIK
BRUSH-WOOD
ÇALILIK