Translate
"bug"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
bug
(bilgisayar programcılığı ile ilgili bir şaka) yazılım hatası değil belirtilmemiş özellik
bug
1.böcek, 2.mikrop, virüs, 3.gizli dinleme aygıtı, 4.aptalca ya da geçici heves, merak, ilgi, saplantı, 5.bir şeyin hastası, meraklısı, 6.hata ya da güçlük, arıza, 7.tahtakurusu, 8.gizli dinleme aygıtı yerleştirmek, 9.gıcık etmek, uyuz etmek
bug
ayarsızlık
BUG
BÖCEK
bug
böcek tahtakurusu
BUG
CAN SIKMAK
bug
cihaz
bug
çapar, yanlış
BUG
DELİLİK
BUG
DİNLEME CİHAZI YERLEŞTİRMEK
BUG
GİZLİ MİKROFON
bug
hata
BUG
KIZDIRMAK
BUG
MERAK
BUG
MERAKLI
bug
önemli kimse
BUG
TAHTAKURUSU
BUG
TUTKU
BUG
TUTKUN
bug
YANLIŞ
bug
yüksek sosyal statüye sahip kimse
bug bounty hunter
hata bulucu
bug bounty hunter
ödül avcısı
bug fix
hata düzeltme
bug me
beni uyuz ediyor
bugaboo
i. umaci, ocu, korku yaratan hayali bir kavram.
BUGABOO
ÖCÜ
BUGABOO
UMACI
bugaboo
umacı, korkulan şey
bugbear
i. yersiz korku uyandiran gercek disi herhangi bir sey; (eski) yaramaz cocuklari yiyen umaci.
BUGBEAR
ÖCÜ
BUGBEAR
UMACI
bugbear
umacı, öcü
BUGEYED
PATLAK GÖZLÜ
bug-eyed
patlak gözlü
bug-eyed
s., (argo) patlak gozlu; gozleri faltasi gibi acik.
bug-free program
hatasız yazılım
bug-free programming
hatasız kodlama
bugger
1.adamcağız/hayvancağız, 2.başbelası, karın ağrısı, bela, 3.salak, kıl, gıcık, sinir, 4.oğlancı, götçü, 5.Kahretsin!, Hay ... !
BUGGER
ALÇAK HERİF
BUGGER
BOZMAK
bugger
haylaz
BUGGER
HERİF
bugger
i., f. kulampara, oglanci; alcak herif; (argo) herif; kimse; f. kulamparalik etmek; bozmak. buggery i. oglancilik.
bugger
kimse
BUGGER
KULAMPARA
BUGGER
MAHVETMEK
BUGGER
OĞLANCI
BUGGER
OĞLANCILIK ETMEK
BUGGER
ÖFKELENDİRMEK
BUGGER
SİNİRLENDİRMEK
BUGGER
TİP
bugger about
1. salakça davranmak, 2. gıcık etmek
BUGGER OFF
GİTMEK
bugger off
siktir olup gitmek
BUGGER OFF
YAYLANMAK
BUGGER UP
BOZMAK
bugger up
içine sıçmak
BUGGER UP
MAHVETMEK
buggered
leşi çıkmış, gebermiş
buggery
anal seks
buggery
haylazlık
BUGGERY
OĞLANCILIK
buggin’s turn
kıdem derecesine göre atanma
bugging
casus dinleme cihazı ile dinleme
buggins’s turn
kıdem derecesine göre atanma
buggy
1. böcekli, böcek dolu, bitli, 2. fayton, 3. çocuk arabası
BUGGY
AKILSIZ
BUGGY
BÖCEKLİ
BUGGY
ÇOCUK ARABASI
BUGGY
DELİCE
buggy
i., A.B.D. dort tekerlekli hafif ve tek atli araba; cocuk arabasi.
buggy
iki kişilik araba
buggy
iki tekerlekli hafif araba
buggy
s. bocekli; ing. tahtakurusuyla dolu.
BUGHOUSE
ACAYİP
BUGHOUSE
AKIL HASTANESİ
BUGHOUSE
DELİCE
BUGHOUSE
TIMARHANE
bugle
borazan
bugle
boru
bugle
boru (askerlere işaret vermek için kullanılan çalgı)
BUGLE
BORU (ÇALGI)
bugle
i., bot. mayasil otu, kisa mahmut; cogunlukla siyah olan ve elbiseleri suslemekte kullanilan uzun cam boncuk, kesme boncuk.
bugle
i., f. boru; f. boru calmak; boru calarak cagirmak. bugler i. boru calan kimse.
bugle call
boru çalma
BUGLE-CALL
BORU SESİ
bugler
1. borazancı, 2. boru çalan kimse
bugler
borazan
BUGLER
BORU ÇALAN KİMSE
Bugles
Borazanlar
Bugles
Borular
bugloss
i. sigirdili, bot. Anchusa; okuzdili, bot. Anchusa officinalis viper’s bugloss havaciva otu.
bugloss
sığırdili
Bugs
böcekler