Translate
"cad"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
cad
(i). asagilik adam, efendice davranmayan kimse.
cad
1. terbiyesiz kimse, aşağılık kimse, 2. aşağılık adam
CAD
AHLAKSIZ KİMSE
CAD
Bilgisayar Destekli Tasarım
cad
cad
CAD
KABA ADAM
CAD
KİMSE
cad
terbiyesiz ve kaba adam
CAD drawing
BDT çizimi
CAD drawing
CAD çizimi
cadaster
(i). kadastro, cap.
cadaster
çap
cadaster
kadastro
Cadaster (map)
Kadastro (harita)
cadastral
(s). kadastroya ait. cadastral map kadastro haritasi. cadastral survey kadastronun araziyi olcmesi, kadastro.
cadastral
kadastro
cadastral
kadastroya ait
cadastral map
kadastro haritası
Cadastral maps
Kadastro haritaları
Cadastral survey
Kadastro etütleri
cadastral survey
kadastro ölçüsü
cadastral surveying
kadastro etüdü
Cadastre
Kadastro
cadastre; cadaster (of bee pasture)
kadastro; kadastro (arı mera)
Cadastrol office
Kadastro Müdürlüğü
Cadastrol survey
Kadastro
cadaver
(i). ceset, kadavra. cadaverous (s). kadavra gibi, soluk, porsumus.
CADAVER
CESET
cadaver
kadavra
cadaver
soluk
Cadaver carriers
Kadavra taşıyıcıları
Cadaver lifter or transfer devices
Kadavra kaldıracı veya nakil araçları
Cadaver scissor lift trolleys
Kadavra makaslı kaldırma arabaları
Cadaver storage racks
Kadavra saklama rafları
Cadaver tissue builder kits
Kadavradan doku oluşturma kitleri
Cadaver transport and storage equipment and supplies
Kadavra nakliyesi ve saklanmasına ilişik ekipman ve malzemeler
Cadaver transport bags
Kadavra taşıma torbaları
Cadaver trays
Kadavra tepsileri
cadaveric rigidity
ölü sertliği
cadaverine
kadaverin
cadaverous
1. kadavra gibi, 2. sapsarı, zayıf, ölü gibi
CADAVEROUS
KADAVRA GİBİ
cadaverous
ölü gibi
CADAVEROUS
SOLUK
CADDIE
GOLF TAKIMLARINI TAŞIYAN YARDIMCI
CADDISH
TERBİYESİZ
caddie
(i)., (f). golf oyununda oyuncunun taklmlannl taslyan kimse; f oyun slrasinda oyuncunun sopalarim tasimak,
caddie
malzemeci
caddis
(i), sayak. caddis fly dort kanath bir bocek, (zool), Trichoptera.
caddis
şayak
caddis fly
mayıs böceği
caddy
(i). daha ziyade cay koymaya mahsus kucuk kutu, teneke veya cekmece.
caddy
çay kutusu
CADDY
GOLF TAKIMLARINI TAŞIYAN YARDIMCI
CADDY SPOON
ÇAY KAŞIĞI
cade
(i). yabani ardic, katran ardici, (bot). Juniperus oxycedrus. oil of cade bu agactan cikarilan ve cilt hastaliklarinin tedavisinde kulanilan bir yag, ardic yag.
cade
(s). annesi tarafindan terkedilmis ve elde buyutulmus (hayvan yavrusu).
cadence
(i). ritim, ahenk; sesin yavaslamasi; (muz). perdenin derece derece inmesi, nagmenin sonu, kadans. cadenced (s). derece derece inen; ahenkli, ritmik.
cadence
1.ritim, 2.(özellikle şiir okurken) sesin alçalıp yükselmesi
CADENCE
AHENK
cadence
ahenkli
CADENCE
KADANS
cadence
ritim
CADENCE
RİTM
cadence
ritmik
CADENCE
SES UYUMU
CADENCE
SESİN ALÇALMASI
CADENCE
TEMPO
cadence
uyum
cadence signal
ritimli sinyal
CADENCED
AHENKLİ
cadenced
ahenkli, ritmik
CADENCED
RİTMİK
cadenced
uyumlu
cadency
tempolu bir şekilde hareket etmek
cadenza
(i)., (muz). bir solo kismin sonunda sesin gosterisli bir sekilde yukselmesi, kadenz, durgu.
cadenza
durgu
CADENZA
KADENZ
cadenza
kadenz, durgu
cadet
(i). harp okulu talebesi; kucuk erkek kardes veya ogul; en kucuk erkek cocuk. cadet corps harp okulu taburu.
cadet
1.harp okulu ya da polis koleji öğrencisi, 2.küçük kardeş
CADET
ADAY
CADET
ASKERİ ÖĞRENCİ
cadet
en küçük erkek çocuk
CADET
ERKEK KARDEŞ (KÜÇÜK)
cadet
erkek kardeş küçük
CADET
HARP OKULU ÖĞRENCİSİ
cadet
küçük erkek kardeş veya oğul
cadet
küçük kardeş
CADET
OĞUL
CADET
POLİS AKADEMİSİ ÖĞRENCİSİ
cadet corps
harp okulu taburu
cadge
(f)., (k).dili dilenmek.
CADGE
AVUÇ AÇMAK
cadge
dilen
cadge
otlakçılık etmek, otlanmak
cadger
dilenci
cadger
otlakçı, anaforcu
CADI
KADI
cadi
(i). kadi.
cadi
kadı
cadmean
(s). Yunan efsanelerinde adi gecen Fenikeli kahraman Kadmus’a ait. Cadmean victory yenilenlerin oldugu kadar yenenlerin de zarar gordugu savas.
cadmean victory
iki tarafında zararlı çıktığı savaş
cadmean victory
kazananı kaybedene oranla daha fazla zarara uğratmış savaş
CADMIUM
KADMİYUM
cadmium
(i),, (kim). kadmiyum. cadmium yellow limon sarisi.
cadmium
kadmiyum
cadmium
kadmiyum (Cd)
Cadmium alloys
Kadmiyum alaşımları
Cadmium arsenide
Kadmiyum arsenid
Cadmium base alloys
Kadmiyum temelli alaşımları
Cadmium bismuth alloys
Kadmiyum bizmut alaşımları
Cadmium bromide
Kadmiyum bromür
Cadmium carbonate
Kadmiyum karbonat
cadmium chloride
kadmiyum klorür
Cadmium fluoride
Kadmiyum florür
Cadmium iodide
Kadmiyum iyodür
Cadmium molybdate
Kadmiyum molibdat
Cadmium nitrate
Kadmiyum nitrat
Cadmium oxide
Kadmiyum oksit
Cadmium phosphide
Kadmiyum fosfür
Cadmium plated steel
Kadmiyum kaplıçelik
cadmium plating
kadmiyum kaplama
cadmium red
kadmiyum kırmızısı
Cadmium selenide
Kadmiyum selenür
Cadmium stearate
Kadmiyum stearat
cadmium sulfide
kadmiyum sülfit
Cadmium sulphate
Kadmiyum sülfat
Cadmium sulphate vacuum coating
Vakumda kadmiyum sülfatlı örtme
cadmium sulphide
kadmiyum sülfür
Cadmium tellurate
Kadmiyum telürür
Cadmium tetrafluoriteborate
Kadmiyum dörtflor borat
Cadmium tungstate
Kadmiyum tungstat
Cadmium vacuum coating
Vakumda kadmiyum örtme
cadmium yellow
kadmiyum sarısı
cadmium yellow
limon sarısı
Cadmium, lutetium, hafnium, tantalum and tungsten
Kadmiyum, lutesyum, hafniyum, tantal ve tungsten
Cadmium-mercury alloys
Kadmiyum civa alaşımları
cadre
(i)., (ask). kadro, yeni yetisen subaylari egitecek subaylar heyeti; cerceve, plan.
cadre
1. kadro, 2. hücre, 3. çerçeve
CADRE
ÇEKİRDEK KADRO
CADRE
ÇEKİRDEK KADRO ELEMANI
cadre
çerçeve
CADRE
KADRO
CADRE
KURMAY HEYETİ
cadre
plan
caduac (scottish)
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay
caduceus
(i). (cog caducei) Yunan mabudu Hermes’in tanrilarin habercisi olarak elinde tasidigi asa; tip ilminin sembolu olarak kullanilan yilanli asa.
caduceus
tıp ilminin sembolü olan yılanlı asa
CADUCITY
BUNAKLIK