Translate
"carry"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
carry
1.taşımak, götürmek, 2.ağırlığını çekmek, taşımak, 3.desteklemek, yardım etmek, 4.bulundurmak, 5.geçirmek, bulaştırmak, 6.içermek, taşımak, 7.desteğini kazanmak, 8.onaylamak, kabul edilmek, 9.ulaşmak, erişmek
CARRY
BAŞARI KAZANMAK
carry
başarmak
CARRY
BULUNDURMAK
carry
büyülemek
CARRY
ÇEKMEK
carry
elde
carry
elde
CARRY
ELDE ETMEK
CARRY
GEÇİRMEK
CARRY
GETİRMEK
CARRY
GOLFTE TOPUN VURULMADAN ÖNCEKİ GİDİŞİ
CARRY
GÖTÜRMEK
carry
kaçırmak
CARRY
KALDIRMAK
CARRY
MENZİL
CARRY
NAKLETMEK
CARRY
SAĞLAMAK
CARRY
SATIŞA SUNMAK
CARRY
SEVKETMEK
carry
sürüklemek
carry
tamamlamak
carry
taşı
carry
taşıma
carry
taşımak
CARRY
TAŞIYICILIK YAPMAK
carry
yanında taşımak
CARRY
YAYIMLAMAK
Carry (two)
Elde var (iki)
carry a message
haber taşımak
carry a motion
bir teklifi onaylatmak
carry a torch
abayı yakmak
carry along
aynı görüşü paylaşmak
carry an election
seçim kazanmak
carry an item
bir maddeyi nakletmek
carry arms
silah taşımak
carry authority
yetki sahibi olmak
carry away
alıp götür
CARRY AWAY
AYARTMAK
CARRY AWAY
COŞTURMAK
carry away
coşturmak, büyülemek, kendinden geçirmek
CARRY AWAY
GÖTÜRMEK
CARRY AWAY
HEYECANLANDIRMAK
CARRY AWAY
Kasdi olmayan kırılma,çatlama,kopma ve denize gitme.
CARRY AWAY
TAŞIMAK
CARRY AWAY THE BELL
KAZANMAK
CARRY AWAY THE BELL
YENMEK
carry back
geçmişe götürmek
carry balance forward
bakiyeyi nakletmek
Carry base load, to-
Baz yükte çalışmak
carry coals to Newcastle
tereciye tere satmak
carry complete signal
eldeler tamam işareti
carry consequences
sonucu kabullenmek
carry conviction
inandırıcı vasıfta olmak
CARRY COT
PORTATİF KARYOLA
carry down
hesap açmak için bakiyeyi nakletmek
carry flag
elde göstergesi
Carry Forward
Aktarma, Taşıma (Nakli Yekun)
CARRY FORWARD
DEVAM ETMEK
CARRY FORWARD
İLERLETMEK
carry forward
nakli yek-n yapmak, yeni sayfaya nakletmek
carry forward
nakli yektin yapmak
carry forward
v.naklet:n.nakletmek
carry forward to credit
alacağa kaydetmek
carry forward to debt
borca kaydetmek
carry insurance
sigortalı olmak
carry interest
faiz getirmek
carry into effect
uygulamaya koymak
carry off
1. kazanmak, 2. başarılı olmak, 3. kapıp götürmek
CARRY OFF
HAKKINDAN GELMEK
CARRY OFF
İLETMEK
CARRY OFF
KAZANMAK
carry off
kolayca yap
CARRY OFF
ÖLDÜRMEK
carry on
1. sürdürmek, yürütmek, devam etmek, 2. devam ettirmek
carry on
aşırı bir şekilde davranmak
carry on
devam etmek
CARRY ON
DEVAM ETTİRMEK
carry on
devam ettirmek
carry on
engellere rağmen devam etmek
CARRY ON
PEŞİNİ BIRAKMAMAK
carry on
sürdür
CARRY ON
SÜRDÜRMEK
carry on a lawsuit
davacı olmak
carry on business
iş yapmak
carry on the path of
yola devam etmek
carry on with
devam etmek
carry on with
gayrimeşru bir ilişki içinde olmak
carry on with
sürdürmek
carry on with sb
biriyle mercimeği fırına vermek
carry on without
-siz devam etmek
carry on without
-siz yapmak
carry one’s cross
bağrına taş basmak
carry out
1. bitirmek, tamamlamak, 2. başarmak, 3. icra etmek
CARRY OUT
BAŞARMAK
carry out
bitir
carry out
gerçekleştir
CARRY OUT
GERÇEKLEŞTİRMEK
carry out
misilleme yapmak
carry out
uygulamak
carry out
yerine getirmek
carry out a biopsy
biyopsi yapmak
carry out a biopsy
parça almak
carry out operations
işlemleri yürüt
carry over
1. nakletmek, 2. aktarmak, tehir etmek, uzatmak
CARRY OVER
DEVAM ETMEK
CARRY OVER
GELMEK
Carry over
Taşınma ,sürüklenme
Carry over
Tozuma (cam)
carry something along with someone
(bir şeyi) yanında getirmek
carry something around with one
(bir şeyi) beraberinde/yanında taşımak
carry something with
yanında taşımak
carry something with one
yanında taşımak
CARRY TALES
DEDİKODU YAPMAK
carry the day
kazanmak, tam başarı sağlamak
carry the day
üstün gelmek
carry the same meaning
aynı anlamı taşımak
carry the torch
bir şeyin destekçisi olmak ve diğer insanları da desteğe çağırmak
CARRY THINGS TOO FAR
ABARTMAK
carry through
1. bitirmek, tamamlamak, yerine getirmek, 2. başarmak
CARRY THROUGH
BAŞARMAK
carry through
bitir
CARRY THROUGH
BİTİRMEK
carry through
devam etmek
CARRY THROUGH
GERÇEKLEŞTİRMEK
CARRY THROUGH
YERİNE GETİRMEK
carry time
elde zamanı
CARRY TO EXCESS
ABARTMAK
carry to term
(hamileliği) sonuna kadar götürmek
carry two
elde var iki
CARRY WEIGHT WITH
ETKİSİ OLMAK
CARRY WEIGHT WITH
ÖNEMİ OLMAK
carry weight
1. önem taşımak, 2. önemli/etkili olmak, 3. ağır basmak
carry weight
bir dereceye kadar etkili olmak
carry weight
bir dereceye kadar sözünü geçirmek
carryall
(i). kaptikacti; buyuk sepet.
Carryall
1) Hurç; çuval 2) Büyük sepet;zembil
carryall
1. kaptıkaçtı, 2. yolcu çantası
CARRYALL
ÇUVAL
carryall
kaptıkaçtı
carryall
sepet
carryback
müdevver zarar, aktarılan zarar
carrycot
portbebe
Carrycots for babies
Bebekler için portbebeler
carry-forward
nakliyekün
CARRYING
NAKLİYE
CARRYING
TAŞIMA
CARRYING AGENT
NAKLİYECİ
CARRYING CAPACITY
YÜK KAPASİTESİ
CARRYING-ON
ŞAMATA