Translate
"caul"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
caul
(i). cenin zari; yeni dogan cocugun basi etrafinda bulunan ve ugur getirdigine inanilan zar.
Caul
Alt karın zarı (tıp)
caul
cenin zarı
caul
file başlık
cauldron
(i). kazan.
cauldron
kazan
Cauldron process
Cauldron süreci
Cauldrons
Kazanlar
caulescent
(s).,(bot). sapi olan, sapli.
caulescent
saplı
CAULIFLOWER
KARNABAHAR
CAULINE
SAP
cauliflower
(i). karnabahar, karnabit, (bot). Brassica oleracea botrytis.
cauliflower
karnabahar
cauliflower
karnabit
Cauliflower appetizer
Karnabahar çerezi
Cauliflower salad
karnabahar salatası
cauline
(s)., (bot). sapa ait, sap ile ilgili; sap uzerinde buyuyen.
cauline
sap ile ilgili
caulis
(i)., (bot). bitki sapi.
caulk
(f). kalafat etmek, pencere veya kapi kenarlarini tikamak; buz mihi cakmak, kaymayi onleyici civi cakmak. caulk’er (i). kalafatci. caulk’inl (i). ustupu; macun. caulking hammer kalafat tokmagi. caulking iron kalafat kalemi, kalafat keskisi.
caulk
1. kalafatlamak, 2. kalafat etmek
caulk
kalafat et
CAULK
KALAFAT ETMEK
CAULK
Kalafat.
Caulk weld
Kalafat kaynağı
Caulked
Kalafatlanmış
Caulked
Sızdırmaz duruma getirilmiş
caulked
v.kalafat et:adj.kalafatlı
caulker
kalafatçı
Caulking
1) Kalafatlama 2) Tıkama
caulking
1. kalafatlama, 2. üstüpü, macun
Caulking implements
Kalafatlama aletleri
Caulking irons
Kalafatlama keskileri
Caulking joint
Kalafatlı ek
Caulking strip
Sızdırmazlık şeridi