Translate
"civil"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
civil
1.sivil, 2.uygar, medeni, 3.kibar, nazik
civil
bireysel
civil
iç dahili
civil
kamu
civil
nazik
civil
sivil
civil
uygar
civil
yurttaşlık ile ilgili
Civil action
Şahsi dava
civil administration
mülki idare
civil administration
sivil idare
civil air navigation services organization (CANSO)
sivil hava seyrüsefer hizmetleri organizasyonu
civil airport
sivil havaalanı
civil authority
sivil otorite
civil aviation
sivil havacılık
civil aviation authority
sivil havacılık otoritesi
civil aviation security
sivil havacılık güvenliği
civil case
hukuk davası
Civil Code
Medeni Kanun
civil commotion
halk ayaklanması
civil commotions
ülke içi karışıklıkları
civil contempt
karşı taraf lehine ittihaz olunmuş mahkeme kararına uymama
Civil court
Hukuk mahkemesi
Civil court of first instance
Asliye hukuk mahkemesi
civil day
sivil gün
Civil death
Sivil ölüm – medeni haklardan yoksun kalma
Civil defence
Sivil savunma
civil disobedience
kanunlara itaat etmeme
Civil disobedience
Sivil itaatsizlik
Civil employment
Sivil istihdam
civil engineer
inşaat mühendisi
civil engineering
inşaat mühendisliği
Civil engineering machinery
Bayındırlık ve inşaat işlerinde kullanılan makine ve teçhizat
Civil engineering machines
İnşaat mühendisliği makineleri
civil government
sivil idare
civil initiative
sivil girişim, sivil insiyatif
Civil law
Medeni hukuk
civil law
medeni kanun
Civil liability
Hukuki sorumluluk
Civil liability for misfeasance by public officer
Memurun şahsi kusuru
civil liberties
insan hakları
civil liberty
insan hakları
civil life
sivil yaşam
civil marriage
medeni nikah
civil marriage
medeni nikâh
civil population
sivil halk
Civil Procedure Code
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
Civil Procedure Code
Medeni Usul Hukuku
Civil protection
Afetlere karşı korunma, sivil savunma
Civil protection
Afetlere karşı korunma, sivil savunma (afetlere karşı)
civil protection
sivil koruma (afetlere karşı)
civil rights
insan hakları
Civil rights
Medeni haklar
civil rights
sivil haklar
civil rights
vatandaşlık hakları
Civil rights(-human rights)
İnsan hakları
civil servant
devlet memuru
civil servant
kamu çalışanı
civil servant
memur
civil servant pension
memur aylığı
civil servant salary coefficient
memur maaş katsayısı
Civil servant, public servant
Devlet memuru
Civil Servants Act
Devlet Memurları Kanunu
civil service
1. devlet memurluğu, devlet hizmeti, 2. kamu görevi
Civil service
Kamu görevi
Civil service
Kamu görevi, amme hizmeti
civil service
milkiye memurluğu
civil society
sivil toplum
civil society movement
sivil toplum hareketi
civil state
medeni hal
Civil status
Medeni durum
Civil subsonic jet aeroplanes
Ses hızının altındaki sivil jet uçakları
civil suit
hukuk davası
civil time
günlük zaman
civil time
sivil zaman
civil tribunal
hukuk mahkemesi
civil twilight
günlük tan
civil war
iç savaş
Civil works
Mühendislik işleri
civil year
mali yıl
civil year
resmi yıl
civil/military coordination
sivil/asker koordinasyonu
civilian
(i). sivil kimse; Roma veya medeni hukuk ogrencisi veya bilgini.
civilian
sivil
civilian authority; head of a unit within the civil service
mülki amir
civilian clothing
sivil giyim
civilian life
sivil yaşam
civilian population
sivil halk
civilisational
medeniyeti konu alan
civilisational
uygarlığı konu alan
civility
(i). nezaket, kibarllk, terbiye; kibar soz veya hareket.
civility
incelik
civility
incelik, nezaket, kibarlık
civility
nezaket
civility
terbiye
civility costs nothing
kibarlık seni incitmez
civility costs nothing
nezaket seni incitmez
civilization
1.uygarlık, medeniyet, 2.uygarlaştırma, 3.uygarlaşma, 4.modern toplum
civilization
medeniyet
Civilization
Medeniyet, uygarlık
civilization
uygarlık
civilization
uygarlık, medeniyet
civilization, (ing) -sation
(i). medeniyet, uygarlik.
civilization, (ing) -sation
medeniyet
civilization, (ing) -sation
uygarlık
civilizational
medeniyeti konu alan
civilizational
uygarlığı konu alan
civilize
(f). medenilestirmek, uygar seviyeye cikarmak;aydinlatmak. civiliz’able uygarlastirilabilir. civilizer (i). uygarlastiran kimse.
civilize
1.uygarlaştırmak, 2.uygarlaşmak
civilize
medenileştir
civilize
uygarlaştır
civilized
(s). medeni, uygar; kibar, nazik, ince.
civilized
1. medeni, uygar, 2. sosyal
civilized
ince
civilized
kibar
civilized
nazik
civilized
uygar
civilized
v.medenileştir:adj.medeni
civil-spoken
nazik, terbiyeli