Translate
"close"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
close
(i). sonuc, nihayet; baglanti: gogus goguse kavga.
close
(i).avlu, kilise avlusu, etrafi cevrili arazi; (ing). ve iskoc gecit, giris yolu.
close
1.kapatmak, 2.kapanmak, 3.eylemi durmak, 4.eylemini durdurmak, 5.birleşmek, 6.birleştirmek, 7.son vermek, 8.son, bitim, sonuç, nihayet, 9.katedral alanı, 10.kilise avlusu, 11.mezarlık geçidi, 12.yakın, 13.yakın, samimi, 14.sık, az aralıklı, 15.dar, sınırl
Close
1.SON 2.KAPALI 3.KAPATMAK
CLOSE
AMANSIZ
CLOSE
ANLAŞMAK
close
avlu
CLOSE
AVLU (OKUL, KİLİSE)
CLOSE
BAĞLANTILI
CLOSE
BİTİRMEK
CLOSE
BİTİŞİK
CLOSE
BUNALTICI
CLOSE
CİMRİ
close
dar
CLOSE
DETAYLI
CLOSE
GEÇİT
CLOSE
GÖĞÜS GÖĞÜSE KAVGA
close
hasis
close
havasız
CLOSE
İÇLİ DIŞLI
CLOSE
KAPALI
CLOSE
KAPAMAK
close
kapanmak
close
kapatmak
CLOSE
KESMEK
CLOSE
KETUM
CLOSE
KIT
CLOSE
KİLİTLEMEK
CLOSE
MAHREM
close
nihayet
CLOSE
ÖRTMEK
CLOSE
SAKLI
CLOSE
SIK
CLOSE
SIKI
CLOSE
SIKI FIKI
close
sıkışık
CLOSE
SON
CLOSE
SON VERMEK
CLOSE
SONSÖZ
CLOSE
SONUÇ
CLOSE
SÜRGÜLEMEK
CLOSE
UZLAŞMAK
close
v.kapat:adj.yakın
close
v.kapat:n.kapalı
CLOSE
YAKIN
close
yakın (arkadaş)
CLOSE
YAKINDAN
CLOSE
YAKLAŞMAK
close
yaklaştın ama yapamadın
CLOSE
YANAŞIK
close
yummak
close (v)
kapatmak
close a bank account
banka hesabını kapamak
CLOSE ABOARD
Çok yakın.
Close annealing
Kapalı tavlama
Close at hand
civarında
Close at hand
Yakında
Close at hand
yakınında
Close bargaining
Beş aşağı beş yukarı
Close bargaining
civarında
Close bargaining
yakınında
Close bottom ingot mould
Kapalı tabanlıtomruk kalıbı
close box
kapatma kutusu
Close box annealing
Kapalı kutu tavı
close but no cigar
iyi deneme ama olmadı
close but no cigar
yaklaştın ama yapamadın
close by
e yakın
Close by
Yakında
close call
kıl payı kurtuluş
CLOSE CHOCK
Kapalı kurtağzı.
close circuit
kapalı devre
Close cooperation
Yakın işbirliği
close coupling
sabit bağlantı
close down
1. kapamak, tasfiye etmek, 2. kapanmak
CLOSE DOWN
KAPANMAK
CLOSE DOWN
KAPATMAK
CLOSE DOWN
KESİLMEK
CLOSE DOWN
KESMEK
close down routine
kapanış yordamı
close fitting
dar
close fitting
dar, sıkı
CLOSE FRIEND
CANCİĞER DOST
CLOSE FRIEND
YAKIN ARKADAŞ
close friend
yakın arkadaş
close grained
çizgileri sık
close grained
sık taneli
close in
1. sarmak, kuşatmak, 2. (günler) kısalmak
close in for the kill
bir işin son ama en önemli kısmını yapmak üzere harekete geçmek
close in on
_in etrafını çevirmek
close in on
yaklaşmak
Close links
Yakın bağlar
Close of financial year
Mali yılın sonu
close of the year
yıl sonu
Close of the year, year end, end of the year
Yıl sonu
CLOSE ON
AŞAĞI YUKARI
close on
hemen hemen
close on
nerede ise
CLOSE ONE’S EYES TO
ALDIRMAMAK
CLOSE ONE’S EYES TO
GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
CLOSE ONE’S EYES TO
ÖNEMSEMEMEK
CLOSE OUT
BOŞALTMAK
CLOSE OUT
ELDEN ÇIKARMAK
CLOSE OUT
TAHLİYE ETMEK
CLOSE OUT
TASFİYE ETMEK
Close packed
Sıkı istifli
Close packed ceramic structures
Sıkıistifli seramik yapılar
Close packed crystal
Sıkı istifli örüt; Sıkıistifli kristal
Close packed crystal structure
Sıkı istifli örüt yapısı
Close packed direction
Sıkı istifli yön
Close packed hexagonal
Sıkı istifli altıgen
Close packed hexagonal crystal
Sıkı istiflialtıgen kristal; Sıkı istifli altıgen örüt
close packed hexagonal structure
sıkıdolmuş altıgensel yapı
Close packed hexagonal structure
Sıkıistifli altıgen yapı
Close packed planes
Sıkı istifli düzlemlem
close packed structure
kompakt yapı
Close packed structure
Sıkı istifli yapı
close packing
sık düzen
Close packing
Sıkı istifleme
close packing
sıkışık doldurma
Close Procurements
Tedariklerin Kapanışı
Close Project or Phase
Projenin ya da Fazın Kapatılması
close proximity
çok yakınlık
close proximity
en yakınlık
close range target
kısa menzil hedefi
close relative
yakın akraba
close resemblance
yakın benzerlik
close shave
1. paçayı zor kurtarma, 2. sinek kaydı tıraş
close shot
yakın plan çekim
close shot
yakın plan, göğüs çekimi
close the books
defterleri kapatmak
CLOSE THE LAND
Denizden sahile doğru yanaşmak.
close the sale
satış yapmak
CLOSE THE WIND
Rüzgar yönüne yakın.
close to
e yakın
CLOSE TO
YAKIN
Close to the wind
Hemen hemen rüzgara karşı
Close tolerance
Sıkı pay; sıkı tolerans
Close tolerance forging
Dar paylı dövme
close up
1. kapatmak, tıkamak, engellemek, 2. kapanmak, 3. şıkışmak
CLOSE UP
KAPANMAK
close up
kapat
CLOSE UP
KAPATMAK
CLOSE UP
Tokada.Toka.Hoist.Örneğin sancak,işaret flamasını kaldırıldığı yere kadar basmak.
close up
yakından çekilen fotoğraf
close wait
kapat bekle
Close your eyes
Gözlerini kapat
CLOSE-BODIED
DAR
CLOSE-BODIED
SIKI
closed
Kapalı
CLOSED
KAPATILMIŞ