Translate
"corn"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
corn
(i). nasir.
Corn
1. EKİN, MISIR 2.NASIR (tread on someone~s corns)
corn
1.buğday, 2.mısır, 3.ekin, tahıl, tane, 4.nasır
CORN
BUĞDAY (İNGİL.)
CORN
EKİN
corn
hububat
corn
hububat mısır tuzlamak
corn
mısır
CORN
MISIR VİSKİSİ
CORN
NASIR
CORN
SALAMURA ETMEK
CORN
TAHIL
CORN
TAHIL TANESİ
corn
tane
CORN
YULAF (İRLAN., İSKOÇ.)
corn beef
konserve sığır eti
corn belt
mısır yetiştiren bölge
corn belt
mısır yetiştirilen bölge
corn bread
mısır ekmeği
corn chandler
zahire tüccarı
corn cockle
karamuk
corn crake
bıldırcın kılavuzu
corn crake
bildircin kilavuzu, (zool). Crex crex.
Corn cutters
Nasır kesiciler
Corn drill
Mısır ekme makinesi
Corn ear holders (for corn on the cob)
Mısır koçanı tutacakları
Corn flakes
Mısır gevreği
corn flour
mısır unu
corn flour
mısır unu, nişasta
corn husk
mısır kabuğu
corn oil
mısır yağı
Corn oil
Mısır yağı ve fraksiyonları (kimyasal)
Corn or hay bins
Mısır veya saman kutuları
CORN POPPY
GELİNCİK
corn poppy
gelincik çiçeği
CORN ROSE
GELİNCİK
corn silk
mısır püskülü
Corn Steep Liquor
Mısır Maserasyon Sıvısı
corn sugar
mısır şekeri
corn syrup
glikoz
corn syrup
mısır şurubu
CORN WHISKY
MISIR VİSKİSİ
corn whiskey
mısır viskisi
corn whisky
mısır viskisi
corn, egypt
mısır
cornbread
mısır ekmeği
corncob
(i). misir kocani. corncob pipe misir kocanindan yapilmis pipo.
corncob
mısır koçanı
corncrib
(i). misir ambari.
corncrib
mısır ambarı
cornea
(i)., (anat). kornea, gozdeki saydam tabaka.
cornea
kornea
Cornea
Saydam kat; Kornea
cornea; lens
kornea
corneal
korneal
Corneal implants
Saydam katkoyuntuları; Saydam kat implantları
corneal reflex
kornea refleksi
corned
(s). salamura edilmis.
CORNED
SALAMURA
cornel
(i). karaniya, (bot). Cornus cornel cherry kizilcik, (bot). Cornus. wild cornel kizil cubuk, (bot). Cornus danguinea.
cornel
1. karaniya, 2. kızılcık
cornelian
akik taşı
Cornelian cherry
Kızılcık
Cornelian cherry juice
Kızılcık suyu
cornelian, carnelian
(i). akik tasi.
corneous
(s). boynuzdan yapilmis, boynuz gibi.
CORNEOUS
BOYNUZDAN YAPILMIŞ
corneous
boynuzsu
corner
(f). cikmaza sokmak, bir koseye kistirmak; tekelcilik suretiyle piyasayi ele gecirmek.
corner
1) dirsek (dalga kılavuzu), 2) köşe
corner
1.köşe, 2.(futbol) köşe vuruşu, korner, 3.kıstırmak, köşeye sıkıştırmak, 4.(taşıt) köşe dönmek, 5.(ticarette) öne geçmek, alım satımı/üretimi ele geçirmek
CORNER
AÇI
CORNER
BÖLGE
CORNER
BUCAK
CORNER
ELE GEÇİRMEK
CORNER
KISTIRMAK
Corner
köse, köse basi, futbol korner, korner vurusu, köse atisi
corner
köşe
CORNER
KÖŞE DÖNMEK
CORNER
KÖŞE OLUŞTURMAK
CORNER
KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK
CORNER
KUYTU
CORNER
TEKEL OLUŞTURMA
CORNER
ÜCRA YER
corner
v.köşeye kıstır:n.köşe
corner
viraj almak
corner accessories
köşe detaylar
Corner atom
Köşe atomu
corner bead
köşe silmesi
corner bead brace
köşe matkabı
corner block
köşe takozu
corner bumper
köşeli tampon
Corner burner
Köşe yakıcısı
corner clamp
köşe kıskacı
Corner covers
Köşe kapağı
Corner crack
Köşe çatlağı
corner cut
köşe kesiği
corner detection
köşe sezimi
corner frequency
köşe sıklığı
corner handles
köşe tutamakları
corner joins
köşe bağlantısı
Corner joint
Köşe bağlantısı; Dirsek
corner joint
köşe geçmesi
corner marks
köşe işaretleri
corner plate
köşe sacı
Corner protectors for packaging
Ambalajlama için köşe koruyucuları
corner reflector
köşeli yansıtıcı
CORNER REFLECTOR
Radarda şamandıraların görülebilmesi için şamandıralar üzerine konulan metal yansıtıcı,reflektör.
corner reflector antenna
köşe yansıtıcı anteni
corner reflector antenna
köşeli yansıtıcı anten
CORNER STONE
ESAS
corner stone
köşe taşı
corner stone
köşe taşı, kilit taşı
CORNER STONE
TEMEL
corner the market
piyasayı ele geçirmek
corner ticks
köşe kontrol işaretleri
Corner wear
Köşe aşınması
CORNERED
SIKINTILI
cornered
v.köşeye kıstır:adj.köşeye sıkıştırılmış
cornering
Viraj
cornering
viraj alma
cornering ability
viraj alma yeteneği
cornering wear
viraj aşınması
cornerstone
(i). temel tasi uzerinde binanin insa edilme tarihi bulunan tas; bir seyin dayandigi esas.
cornerstone
1.köşe taşı, 2.temel, esas
cornerstone
bir öğenin önemli unsurlarından biri
cornerstone
köşe taşı
CORNERWAYS
ÇAPRAZ
CORNERWISE
ÇAPRAZ
cornerwise
(s). capraz.
cornerwise
çapraz
cornet
(i)., (muz). kornet. cornettist (i). kornet calan kimse.
cornet
1.kornet, 2.dondurma külahı, kornet
CORNET
DONDURMA KÜLAHI
CORNET
DONDURMALI GOFRET
cornet
kağıt külah
cornet
kornet
CORNET
KORNET (ÇALGI)
CORNET
RAHİBE BAŞLIĞI
cornetist
kornet çalan
Cornets (musical instruments)
Kornetler (müzik aletleri)
Cornets (packaging)
Kornetler (ambalaj)
cornfed
(s). misirla beslenmis besili, gurbuz; tasrali.
cornfed
gürbüz
cornfed
taşralı
cornfield
(i). misir tarlasi.
cornfield
mısır tarlası
cornflakes
mısır gevreği
CORNFLOUR
MISIR UNU
cornflower
(i). peygamber cicegi, (bot). Centaurea cyanus.