Translate
"cot"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
cot
(i). bez karyola, portatif karyola.
cot
(i). kulube, siginacak yer; ortu.
cot
1.beşik, 2.baraka, kulübe
COT
AĞIL
COT
BEBEK KARYOLASI
cot
genellikle çocuklar için, yatacak yer hazırlamada kolaylık sağlayan küçük yatak
cot
kulübe
COT
KÜMES
cot
örtü
cot
portatif karyola
cotangent
(i)., (mat). tumey teget.
cotangent
kotanjant
cotangent function
kotanjant fonksiyonu
cotation
teklif
cote
(i). agil, kumes, mandira gibi hayvanlarin siginacagi yer; (leh). kulube.
COTE
AĞIL
cote
ağıl, kuş yuvası, mandıra
COTE
KÜMES
cote
sığınacak yer
cote d’argent
fransa’nın güneybatı kıyısında, gironde halicinden ispanya sınırına kadar uzanan kıyı şeridi
COTERIE
TOPLULUK
COTERIE
ZÜMRE
coterie
(i). zumre, heyet.
coterie
grup
coterie
heyet
coterie
zümre
coterie
zümre, heyet
coterminous
(s). hemhudut, sinirdas, bitisik.
coterminous
bitişik
coterminous
hemhudut
coterminous
komşu
coterminous
sınırdaş
cothurnus
(i). (cog -ni) eski Yunan ve Romalilarda trajedi aktorlerinin giydikleri sandalet.
COTHURNUS
SANDALET (TİYATRO)
COTIDAL
Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerler.
COTIDAL LINES
Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerlerin haritada birleştirilmesinden oluşan hat.
COTILLION
KOTİLYON DANSI
cotidal
(s)., (cogr). gelgit seviyesi ayni derecede olan yerlere ait.
cotidal chart
eş deniz seviye gelgit haritası
cotidal hour
kotidal saat
cotidal line
kotidal hattı
cotillion
(i). kadril tipinde dans, kotilyon dansi.
cotopaxi
(i). Cotopaxi yanardagi, Ekvador’da bir yanardag.
cotree
tümler-ağaç
Cots
Beşikler
COTS software
ticari satışa hazır yazılım
cottage
(i). kucuk ev, kulube; yazlik ev, sayfiye evi. cottage cheese suzme peynir. cottage pudding uzerine meyvali surup dukulen bir kek. cottager (i)., (ing). rencper.
COTTAGE
KIR EVİ
Cottage
KÖY EVİ
cottage
kulübe
cottage
küçük ev
cottage
küçük ev kulübe
cottage
küçük ev, kulübe, kır evi
COTTAGE
SAYFİYE EVİ
cottage
yazlık ev
cottage cheese
1. süzme peynir, 2. lor peyniri
Cottage cheese
Çökelek peyniri
cottage cheese
süzme peynir
cottage drier
kurutma odası
cottage loaf
iki katlı ingiliz somun ekmeği
cottage steamer
buharlama odası
COTTAGER
RENÇPER
cottager
rençper, köylü
cottager
ufak evde oturan
cotted wool
keçeleşmiş yün
cotter
(i)., (iskoc). rencper.
cotter
(i)., (mak). anahtar, kama. cotter pin civi, kopilya.
cotter
anahtar
COTTER
ÇİVİ
COTTER
KAMA
cotter
kama, çivi, kopilya
cotter bolt
kamalı civata
cotter bolt, tow bar trailer
Römork çekme çubuğu
cotter file
oluk eğesi
COTTER PIN
Çatal pim.
cotter pin
kamalı pim
cotter pin
maşalı pim, kopilya
Cotter pin
Maşalı pim; Kopilya
Cotter pins
Kamalı pimler
Cotter pins
Maşalı pimler, kopilyalar
cotton
(f)., (eski). pamuga sarmak. cotton u p to (k.dili). yaltaklanmak. cotton to, cotton up to (k.dili). gecinmek, anlasmak; yagcilik yapmak.
cotton
1.pamuk, 2.pamuk ipliği, 3.pamuk bezi
COTTON
ANLAŞMAK
COTTON
DOST OLMAK
cotton
pamuk
cotton
pamuk(bezi)
COTTON
Pamuk.Yangın tehlikesi nedeniyle pamuk yüklemek,taşımak ve boşaltmak büyük dikkat isteyen bir yüktür.Yüklerken yangın söndürücü donanımlar hazırlanmalıdır.Yaş pamuk kızışma yapabilir.Pamuk yağlı maddelere temas ettiğinde tehlike yaratabilir.Balyası ıslak,
COTTON
PAMUKLU
COTTON
PAMUKLU DOKUMA
cotton
tire
Cotton - Wool Plug
Pamuk-yün tıkaç
Cotton bale
Pamuk balyası
Cotton baling mill
Balya çemberi haddesi
cotton baning
tabaka halinde pamuk
cotton belt
pamuk üretme bölgesi
cotton bleaching
pamuk ağartma
Cotton buds
Kulak temizleme çubukları
Cotton cake
Çiğit küspesi
COTTON CAKE
Pamuk tohumu,ciğit küsbesi.
Cotton candy
Pamuk helva
cotton candy
pamukhelva, ketenhelva
cotton cleaning machine
pamuk temizleme makinası
cotton cloth
pamuklu kumaş
Cotton embroidery in the piece, in strips or in motifs (excluding embroidery without visible ground)
Nakışlar, pamuklu parça, şerit veya motif şeklinde (görünebilir zeminli nakışlar hariç)
cotton exchange
pamuk borsası
cotton fabric
pamuklu kumaş
cotton factory
pamuk fabrikası
COTTON FITTED WITH
Pamuk taşımaya elverişli gemi.
cotton fibre
pamuk lifi
cotton field
pamuk tarlası
COTTON FORM O
Pamuk taşımak için yapılmış tip anlaşma.
cotton gin
pamuk çırçırı
Cotton gins
Çırçır makineleri
cotton grass
pamuk otu
cotton industry
pamuk endüstrisi
cotton linen
yarı keten
Cotton linters
Pamuk linterleri
cotton mill
pamuk fabrikası
cotton mill
pamuklu bez fabrikası
COTTON ON TO
ANLAMAK
COTTON ON TO
ÇAKMAK
cotton picker
pamuk toplayıcı
cotton picking machine
pamuk toplama makinesi
cotton plant
pamuk fidanı
cotton plush
pamuklu peluş
COTTON PRINT
BASMA
COTTON SEED
Çiğit,pamuk çekirdeği.
COTTON SEED CAKE
Pamuk çekirdeği,çiğit küsbesi.
Cotton seed oil
Pamuk yağı; Pamuk çekirdeği yağı
Cotton seeds
Pamuk tohumları, çiğit
Cotton sewing thread
Pamuk dikiş iplikleri
Cotton sewing thread
Pamuktan dikiş iplikleri
cotton staple
pamuk teli
Cotton sticks (toilet)
Pamuklu çubuklar (kişisel bakım)
Cotton stone
Pomzataşı
cotton thread
pamuk ipliği
Cotton tie
Pamuk bağı; Balya şeridi
cotton up to
anlaş
cotton up to
yaltaklanmak, geçinmek, anlaşmak
cotton velvet
pamuklu kadife
cotton wad
hidrofil pamuk
cotton waste
pamuk artığı
cotton waste
üstüpü
cotton weaving mill
pamuklu dokuma fabrikası
cotton wool
1. ham pamuk, 2. hidrofil pamuk
cotton wool
ham pamuk
Cotton wool
Hidrofil pamuk
cotton yarn
pamuk ipliği
Cotton yarn (other than sewing thread)
Pamuktan iplikler (dikiş ipliği hariç)
Cotton yarn, p.r.s. (excluding sewing thread)
Pamuk iplikler (perakende satışa hazır) (dikiş ipliği hariç)