Translate
"cud"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
cud
(i). gevis. chew the cud gevis getirmek; derin derin dusunmek.
cud
geviş
cudbear
mor boya
cuddle
(f). kucaklamak, bagrina basmak, sarilmak; sarilip yatmak.
cuddle
1.sarılmak, kucaklamak, 2.kucaklaşmak, 3.kucaklama, sarılma
CUDDLE
KUCAKLAMA
CUDDLE
KUCAKLAMAK
cuddle
sarıl
CUDDLE
SARILMA
CUDDLE
SARILMAK
cuddle
v.kucakla:n.kucaklama
cuddle up
birbirine sokulmak
CUDDLE UP
KUCAKLAŞMAK
CUDDLE UP
SARILIP YATMAK
cuddle up to
sokulup sarılmak
CUDDLESOME
KUCAKLANASI
CUDDLESOME
SEVİMLİ
CUDDLESOME
YUMUŞACIK
CUDDLING
SARILMA
cuddling
n.sarılma:v.sarıl:prep.sarılarak
cuddly
insanın sarılası gelen
CUDDLY
KUCAKLANASI
cuddly
sevgili
CUDDLY
SEVİMLİ
CUDDLY
YUMUŞACIK
Cuddly toys
Pelüş oyuncaklar
cuddy
(i)., (den). kucuk kamara veya kiler, gemi mutfagi; ufak oda.
cuddy
1. küçük kamara, 2. küçük kamara veya kiler
CUDDY
DOLAP
CUDDY
GEMİ SALONU
CUDDY
GÖZ
cuddy
küçük kamara
CUDDY
ODACIK
cudgel
(i)., (f). kisa kalin sopa, comak; (f). sopa ile dovmek, dayak atmak; (cog)., spor eskrim gibi bir oyun. cudgel one’s brain hatirlamaya calismak, zihnini yormak. take up the cudgels for siddetle mudafaa etmek, savurmak, tarafini tutmak.
CUDGEL
ÇOMAK
CUDGEL
DAYAK ATMAK
CUDGEL
DEĞNEK
CUDGEL
DÖVMEK
cudgel
kısa kalın sopa
CUDGEL
LOBUT
cudgel
savurmak
CUDGEL
SOPA
cudgel
sopa değnek dövmek
CUDGEL
SOPALAMAK
cudgel
v.sopa ile döv:n.kısa ve kalın sopa
CUDGEL ONE’S BRAINS
KAFA PATLATMAK
cudgel one’s brains
kafa patlatmak