Translate
"deform"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
deform
(f). seklini bozmak, bicimini bozmak; sakat etmek; cirkinlestirmek.
DEFORM
BİÇİMİNİ BOZMAK
deform
biçimini bozmak, deforme etmek
deform
boz
deform
çirkinleştirmek
deform
deforme et
DEFORM
DEFORME ETMEK
Deform
şeklini bozmak, biçimini bozmak
deformability
şekil değiştirebilme
deformable
biçim değiştirir, yamulgan
Deformable
Bozunabilir
Deformable inclusion
Bozunabilir kalıntı
DEFORMATION
BOZULMA
DEFORMATION
SAKATLIK
DEFORMATION
Şekil,biçim değiştirme.
deformation
(i). seklini veya bicimini bozma, cirkinlestirme; sakatlik; (fiz). tazyik altinda sekil degisimi.
deformation
1. deformasyon, bozunum, bozulum, 2. çirkinleştirme
deformation
biçim değiştirme, yamulma
Deformation
Biçimi Bozulmak, Biçimsizleşme
Deformation
Bozundurma, Bozunum, deformasyon
deformation
çirkinleştirme
deformation
deformasyon
deformation
sakatlık
deformation
şekil değiştirme
deformation
yamulma
Deformation
Yorgunluğa dayanıklık
Deformation amplitude
Bozulum genliği
Deformation bands
Bozunum kuşakları, deformasyon kuşakları
Deformation bonding
Bozunumlu tutturma
Deformation eutectic
Bozunum ötektiği(seramik)
Deformation lines
Bozunum çizgileri, deformasyon çizgileri
Deformation mechanism map
Bozunum oluşbiçimi haritası
Deformation mechanisms
Bozunum oluşbiçimleri; Deformasyon mekanizmaları
deformation of metals
metal deformasyonu
Deformation point
Bozunum noktası (seramik), Yumuşama noktası (cam)
deformation potential
deformasyon potansiyeli
deformation processes
bozundurma süreçleri
Deformation processes
Bozundurma süreçleri; Bozunum süreçleri
Deformation substructure
Bozunumaltyapısı
Deformation temperature
Bozunum sıcaklığı
Deformation test
Bozunum deneyi
Deformation to the side
Yan burkulma
Deformation twinning
Bozunum ikizlenmesi, deformasyon ikizlenmesi
Deformation twins
Bozunum ikizleri
Deformation zone
Bozunum bölgesi
Deformed
Bozunumlu, bozundurulmuş,deforme
DEFORMED
DEFORME OLMUŞ
DEFORMED
ŞEKLİ BOZULMUŞ
deformed
v.boz:adj.şekli bozulmuş
deformed
v.deforme et:adj.deforme
deformed bees
deforme arılar
Deformed concrete reinforcing bar
Nervürlü beton çubuğu
Deformed metal
Bozunumlu metal, bozundurulmuş metal
deformed reinforcement
nervürlü donatı
Deformed reinforcing bar
Nervürlü çubuk; Nervürlü inşaat demiri
Deformed reinforcing steel bar
Nervürlü çelik çubuk
deformed supers
deforme supers
deformed wing virus (DWV)
deforme olmuş kanat virüsü (DWV)
DEFORMITY
BİÇİMSİZLİK
DEFORMITY
BOZUKLUK
DEFORMITY
MORAL BOZUKLUĞU
DEFORMITY
SAKATLIK
DEFORMITY
ŞEKİL BOZUKLUĞU
Deforming groove
Nervür kalibresi(merdane)
deformity
(i). bicimsizlik, sakatlik, cirkinlik; sakat kimse veya sey.
deformity
biçimsizlik
deformity
biçimsizlik, sakatlık
deformity
çirkinlik
deformity
deformite
deformity
sakatlık