Translate
"depress"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
depress
1.üzmek, keyfini kaçırmak, içini karartmak, 2.basmak, bastırmak, 3.durgunlaştırmak
DEPRESS
AZALTMAK
depress
bastır
DEPRESS
BASTIRMAK
Depress
BUNALTMAK
depress
canını sıkmak
DEPRESS
DÜŞÜRMEK
depress
indirmek alçaltmak
DEPRESS
KISMAK
DEPRESS
MORALİNİ BOZMAK
DEPRESS
SIKMAK
depress
üz
depress
üzmek
depress
zayıflatmak
depressant
(s)., (tib). faaliyeti azaltan, musekkin, yatistirici.
Depressant
1) Bastırgan
depressant
depresan
depressant
müsekkin
depressant
yatıştırıcı
depressant
yatıştırıcı, müsekkin
depressed
(s). basilmis, bastirilmis, indirilmis; cani sikilmis, kederli, uzuntulu; miktari azaltilmis, degeri dusurulmus.
depressed
1.keyifsiz, morali bozuk, üzgün, 2.sanayisi gelişmemiş
DEPRESSED
BASTIRILMIŞ
DEPRESSED
BUNALIMLI
DEPRESSED
ÇÖKMÜŞ
depressed
deprese
DEPRESSED
DURGUN
DEPRESSED
KARAMSAR
DEPRESSED
KEDERLİ
depressed
üzüntülü
depressed
v.bastır:adj.basık
depressed
v.üz:adj.canı sıkkın
depressed area
geri bölge
depressed cladding
sıkıştırılmış kılıf
depressed market
durgun piyasa
depressed pole
alçaltılmış kutup
depressed-inner-cladding fiber
iç kılıfı sıkıştırılmış lif
DEPRESSING
ACIKLI
DEPRESSING
HÜZÜNLÜ
DEPRESSING
İÇ KARARTICI
DEPRESSING
MORAL BOZUCU
DEPRESSION
1)Görünen ufuk ile hakiki ufuk arasındaki fark. 2)Dışarıya göre içerdeki düşük barometrik basınç alanı.
DEPRESSION
BASTIRMA
DEPRESSION
BUHRAN
DEPRESSION
BUNALIM
DEPRESSION
ÇÖKME
DEPRESSION
ÇÖKÜNTÜ
DEPRESSION
DARALMA
DEPRESSION
DEĞERİNİ DÜŞÜRME
DEPRESSION
DEPRESYON
DEPRESSION
KASVET
DEPRESSION OF WET BULB
Islak barometre ile kuru barometre arasındaki fark.
DEPRESSION,ANGLE OF
Bir cisimden olan uzaklığı bulmak için ufuk ile cisim arasındaki açı ve gözlemcinin yüksekliği arasındaki formül.
DEPRESSIVE
BUNALTICI
DEPRESSIVE
KASVETLİ
Depressing
Cama daldırma, cama batırma
depressing
iç karartıcı, kasvet verici, can sıkan
depressing
n.iç karartıcı:v.üz:prep.iç karartarak
Depressing table
İndirme masası
depression
(i). kasvet, keder, huzun, can sikintisi; piyasada durgunluk, buhran, buhran devresi; (tib). duskunluk, dermansizlik; alcak basinc alani.
depression
1.depresyon, çökkünlük, çöküntü, bunalım, 2.ekonomik daralma, bunalım, depresyon, 3.çukur
Depression
Alçaltım; Bastırım
depression
buhran
depression
depresyon
depression
dermansızlık
depression
kasvet
Depression
kasvet, keder, hüzun, can sıkıntısı
depression
keder
depression angle
azaltma açısı
Depression bar
Baskı çubuğu
depression contour
kokurdan
depression of the freezing point
donma noktası alçalımı
depressive
(s). kasvet verici, kasvetli; durgunluk sebebi olan.
depressive
can sıkıcı
depressive
kasvetli
depressive
kasvetli, can sıkıcı
depressor
(i). sikan sey veya kimse; indiren sey; (anat). asagi ceken (kas). tongue depressor (tib). dili asagida tutan pens.
depressor
1. aşağı çeken kas, 2. sıkıştıran
Depressor
Bastırıcı (tıp)
depressor
sıkan
Depressor arm
Baskı kolu
Depressurise
Basıncı düşürmek