Translate
"desolate"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
desolate
(f). bos birakmak, harap etmek, viran etmek, perisan etmek; yalniz birakmak, kimsesiz birakmak; kederlendirmek, meyus etmek.
desolate
(s). terkedilmis, metruk, issiz, tenha, bos, perisan, harap; kimsesiz, yalniz. desolately (z). terkedilmis olarak.
desolate
1.ıssız, terkedilmiş, boş, 2.yalnız, arkadaşsız, terkedilmiş
desolate
boş
DESOLATE
HARAP
desolate
harap ıssız
desolate
ıssız
desolate
ıssız yer
desolate
ihmal edilmiş yer
desolate
kederlendirmek
DESOLATE
KİMSESİZ
DESOLATE
PERİŞAN
DESOLATE
PERİŞAN ETMEK
desolate
tenha
desolate
terk edilmiş yer
DESOLATE
TERKEDİLMİŞ
Desolate
terkedilmiş, metruk, ıssız, tenha, boş, perişan, harap
DESOLATE
TERKETMEK
DESOLATE
ÜZMEK