Translate
"dog"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
dog
(f). (ged, ging) pesini birakmamak, takip etmek (ozellikle kotu bir niyetle); tazi gibi av pesinden gitmek; kutukleri aletle tutup kaldirmak. dog one’s steps birinin pesini birakmamak, takip etmek.
dog
1.köpek, it, 2.(kurt, tilki, vb.) köpekgillerin erkeği, 3.hıyar, köpek herif, 4.izlemek, peşini bırakmamak
DOG
ADAM
dog
bozulmak
DOG
ERKEK KURT
DOG
ERKEK TİLKİ
dog
fırdöndü, kanca, tornalamada kullanılan ara mesnet
dog
her kadınla yatıp kalkan erkek
DOG
HERİF
DOG
İT
DOG
İZLEMEK
dog
köpek
dog
kurt
Dog
Kütük kelepçesi; Kütük kısgacı
dog
mandal
DOG
OCAK DEMİRİ
dog
sevimsiz kadın
DOG
TAKİP ETMEK
dog
tehlikeli erkek
dog
v.takip et:n.köpek
Dog arm
Çeneli kavrama; Tırnaklı kavrama
dog biscuit
köpek bisküvisi
Dog biscuits
Köpek bisküvileri
Dog bowls
Köpek kaseleri
Dog chains
Köpek zincirleri
dog cheap
sudan ucuz, çok ucuz
Dog chuck
Çeneli ayna
dog clutch
çeneli kavrama, kurtağızlı kavrama
Dog clutch
Tırnaklı kavrama
DOG COLLAR
DİK YAKA
dog collar
köpek tasması, dik ve yüksek yaka
dog days
en sıcak yaz günleri
dog days
yazın en sıcak günleri
dog days
yılın en sıcak günleri
dog ear
kitap yaprağı köşesinin kıvrılması
DOG END
İZMARİT
dog hair
köpek kılı
dog house
gözden düşme
Dog house
Harman atma ağzı (cam)
dog in the manger
başkalarına yedirtmek
dog in the manger
kendi yiyemediğini başkasına da yedirtmeyen kimse
dog in the manger
ne yer ne yedirir kişi
Dog iron
Ocak demiri; Kenet demiri
Dog kennels
Köpek kulübeleri
DOG LEAD
TASMA KAYIŞI
Dog nail
Düzbaşlı çivi
dog nail
kilit çivisi
dog one’s footsteps
peşini bırakmamak
Dog or cat food, p.r.s.
Köpek veya kedi maması (perakende satışa hazır)
dog paddle
köpek gibi yüzme
dog rose
köpek gülü, yabani gül, kuşburnu
dog rose
yabani gül
DOG SMB.’S STEPS
PEŞİNE TAKILMAK
Dog spike
Ray çivisi
dog star
büyük köpek burcunda en parlak yıldız
dog tag
tasma kimliği
dog tired
yorgun argın, turşu gibi
DOG WATCH
Öksüz vardiya.16:00-20:00 arasında tutulan vardiyaya denir.
dog whistle
genel dinleyicinin ilgisini çekmeyen ancak hedef dinleyiciye mesajı ileten sözcük veya deyim
Dog whistles
Köpek düdükleri
dog’s breakfast
karman çorman
DOG’S LIFE
SEFALET
dog’s life
tasalı hayat
dogape
(i). insana benzer kuyruksuz maymun.
dogbane
(i). itbogan, (bot). Apocynum erectum; buna benzer birkac ot.
dogbane
itboğan
dogberry
(i). bir tur kizilcik.
dogcart
(i). cift oturacak yeri olan tek atli ufak araba; kopeklerin kosuldugu hafif araba.
DOGCART
İKİ TEKERLİ AT ARABASI
dogcatcher
(i)., (A.B.D.). basibos kopekleri toplayan kimse.
doge
(i)., eski Venedik ve Cenova Dukasi.
DOGE
ESKİ VENEDİKTE BAŞKAN
dog-ear
(f)., (i). kitap sayfasi kosesini kivirmak; (i). kivrik sayfa kosesi.
dog-ear
kıvrık sayfa köşesi
dog-eared
sayfa uçları kıvrık
dogface
(i)., (A.B.D.), (argo). er.
dogfennel
(i). it papatyasi, fena kokulu papatya, (bot). Athemus cotula.
DOGFIGHT
DALAŞ
DOGFIGHT
GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇARPIŞMA
DOGFIGHT
İT DALAŞI
DOGFIGHT
MEYDAN KAVGASI
DOGFISH
KEDİBALIĞI
dogfight
(i). kopek kavgasi; savas ucaklari arasindaki catisma.
dogfight
savaş uçakları arasındaki çatışma
dogfish
(i). birkac cesit kopekbaligi, (zool). Mustelus.
dogfish
köpekbalığı
dogfish
küçük köpekbalığı
dogged
(s). inatci, bildiginden sasmaz, sebatkar, doggedly (z). sebatla. doggedness (i). sebat, inat, bildiginden sasmazlik.
DOGGED
AZİMLİ
dogged
inat
DOGGED
İNATÇI
DOGGED
KARARLI
dogged
sebatkâr
dogged
v.takip et:adj.inatçı
dogged perseverance
son derece azimli
DOGGEDNESS
AZİM
DOGGEDNESS
İNAT
doggedness
inatçılık
doggedness
sebat, inat
dogger
(i). Kuzey Denizinde kullanilan ,cift direkli bir cesit balikci gemisi.
DOGGER
ÇİFT DİREKLİ HOLLANDA BALIKÇI GEMİSİ
doggerel
(i). edebi degeri olmayan komik siir.
doggerel
edebi değeri olmayan komik şiir
DOGGEREL
YAZINSAL DEĞERİ OLMAYAN
DOGGEREL
YAZINSAL DEĞERİ OLMAYAN ŞİİR
doggery
köpek gibi davranış
DOGGIE
KÜÇÜK KÖPEK
DOGGISH
AKSİ
DOGGISH
HUYSUZ
DOGGISH
KÖPEK GİBİ
doggie
bkz. doggy
doggie-paddle
köpek gibi yüzme
Dogging crane
Kancalı vinç
doggish
(s). kopek gibi; ters, aksi, huysuz; (A.B.D.)., k.dili gosterisli, fiyakali.
doggish
aksi
doggish
fiyakalı
doggish
huysuz
doggish
köpek gibi, ters, huysuz
doggish
ters
doggone
unlem, (A.B.D.)., k.dili Hay Allah !
doggone
ünlem
doggone!
Hay Allah!, Allah’ın belası!, mel’un!
doggy
ç. dili kuçukuçu, köpek
DOGGY
GÖZ KAMAŞTIRICI
DOGGY
KÖPEĞE AİT
DOGGY
KÖPEK
DOGGY
KÖPEKÇİK
DOGGY
KÖPEKSEVER
DOGGY
ŞIK
doggy paddle
köpek gibi yüzme
doggy,doggie
(i). kucuk kopek, sus kopegi.
doghouse
(i). kopek kulubesi. in the doghouse (A.B.D.)., k.dili gozden dusmus.
Doghouse
1) Brülör odacığı 2) Yüzücühaznesi (cam) 3) Köpek kulübesi
doghouse
gözden düşme
doghouse
köpek kulübesi
dogie
(i)., (A.B.D.). annesiz buzagi.
dogie
annesiz buzağı
dogie
ufak köpek
Doglegged
Eğrik; Kıvrık; Bükük
DOGLIKE
KÖPEK GİBİ
dogma
(i). dogma, inak, doktrin, akide, dini inanc, kaide; kesin soz veya fikir.
dogma
akide
DOGMA
DİNİ SİSTEM
dogma
dogma
dogma
dogma, inak
dogma
doktrin
DOGMA
İNAK
dogma
inanç
dogma
kaide
DOGMATIC
DOGMATİK