Translate
"dome"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
dome
(i)., (f)., (mim). kubbe; kubbe bicimindeki tabii olusum; (argo). basin ust kismi, tepe; (f). kubbe ile ortmek; kubbe sekli vermek.
DOME
BÜYÜK VE GÜZEL EV
DOME
KAPAK (KİTAP)
dome
kubbe
dome
tepe
DOME
TEPE ZİRVESİ
Dome brick
Kubbe tuğlası; Tavan tuğlası
dome dam
kubbeli baraj
Dome lanterns
Kubbe fenerleri
dome roof
kubbe çatı
domed
kubbeli
domed
kubbeli, kubbe şeklinde, yuvarlak
domed shaped
kubbe biçimli
domed-shaped
kubbe biçimli
Domes
Kubbeler
domesday
(i). hukum gunu, kiyamet gunu. Domesday Book 1086’da Ingiltere’de Kral William’in emri ile yapilan arastirmada arazi sahipleri ile bu kisilerin mal ve mulklerinin sayimini kapsayan kitap.
DOMESTIC
AİLE
DOMESTIC
AİLEVİ
DOMESTIC
EHLİ
DOMESTIC
EV
DOMESTIC
EVCİL
DOMESTIC
EVE AİT
DOMESTIC
EVİNE BAĞLI
DOMESTIC
HİZMETÇİ
DOMESTIC
İÇ
DOMESTIC
YERLİ
DOMESTIC HELP
HİZMETÇİ
DOMESTIC HELP
UŞAK
DOMESTIC LIFE
EV HAYATI
DOMESTIC SERVANT
HİZMETÇİ
DOMESTICATE
EVCİLLEŞTİRMEK
DOMESTICATE
EVİNE BAĞLAMAK
DOMESTICATE
MEDENİLEŞTİRMEK
DOMESTICATE
UYGARLAŞTIRMAK
DOMESTICATED
EHLİ
DOMESTICATED
EVCİL
DOMESTICATED
EVİNE BAĞLI
DOMESTICATION
EHLİLEŞTİRME
DOMESTICATION
EVCİLLEŞTİRME
DOMESTICATION
KÜLTÜRLEME
DOMESTICATION
UYGARLAŞTIRMA
DOMESTICATION
YUVA SEVGİSİ
DOMESTICITY
AİLE HAYATI
DOMESTICITY
EV HAYATI
DOMESTICITY
EVCİMENLİK
domestic
(s)., (i). eve ait, evcimen, ev islerine bagli; ehli, evcil; kendi memleketine ait; (i). hizmetci. domestic animals evcil hayvanlar. domestic industries yerli sanayi. domestic science ev bakimi, ev idaresi .
domestic
1.ev/aile ile ilgili, 2.evcil, 3.yerli, 4.hizmetçi
domestic
aile ile ilgili
domestic
ehli
domestic
evcil
Domestic
EVCİL, EVE AİT, İÇSEL
domestic
evcimen
Domestic
eve ait, evcimen, ev işlerine bağlı
Domestic
İç, evsel, yerli, yerel, yurtiçi
domestic
oyuk olan veya oyuk sayılabilen şeylerin boşluğu
domestic
ülke içindeki
domestic
yerel
Domestic
Yerli
domestic
yerli evcil
Domestic
Yurt içi
domestic affairs
iç meseleler
domestic airline
iç havayolu
Domestic and foreign correspondents
Yurt içi ve yurtdışı muhabirler
domestic animal
evcil hayvan
Domestic animals
Yerli, evcil hayvanlar
Domestic appliances
Ev eşyaları
domestic architecture
yerli mimari
Domestic assets
İç varlıklar
domestic bill
ülke içi poliçe
Domestic borrowing
İç borçlanma
Domestic branch
Yurt içi şube
domestic cat
ev kedisi
Domestic consumer
İç Pazar tüketicileri
Domestic consumer
İç Pazar tüketicisi, yerli tüketici
domestic consumption
yurtiçi tüketim
Domestic cooking appliances
Ev tipi pişirme düzenekleri
Domestic cooking appliances and plate warmers, of iron or steel or of copper, non electric
Elektriksiz yemek pişirme cihazları ve tabak ısıtıcıları, ev tipi (demir, çelik veya bakırdan)
Domestic cooking or heating equipment
Ev tipi pişirme ya da ısıtma donanımı
domestic corporation
yerli şirket, milli şirket
Domestic correspondent
Yurt içi muhabir
domestic court
yerel mahkeme
domestic crafts
ev sanatları
Domestic cullet
Fabrika içi cam kırığı
domestic currency
milli para, ülke parası
Domestic demand
İç talep
domestic demand
yurtiçi talep
domestic dog
ev köpeği
domestic economy
ev ekonomisi, ev idaresi
Domestic electric coffee or tea makers (including percolators)
Elektrikli çay veya kahve makineleri, ev tipi (filtreliler (süzgeçliler) dahil)
Domestic electric cookers with at least an oven and a hob (including combined gas-electric appliances)
Elektrikli ocaklar, en az bir fırını ve bir ısıtma levhası olan, ev tipi (kombine gaz-elektrik cihazları dahil)
Domestic electric grills and roasters
Elektrikli ızgaralar ve kızartma cihazları, ev tipi
Domestic electric ovens (excluding those for building-in, microwave ovens)
Elektrikli fırınlar, ev tipi (gömme olanlar ile mikrodalga fırınlar hariç)
Domestic electric ovens for building-in
Elektrikli gömme fırınlar, ev tipi
Domestic electric toasters (including toaster ovens for toasting bread, potatoes or other small items)
Elektrikli ekmek kızartma makineleri, ev tipi (ekmek, patates gibi küçük parçaları kızartmaya yarayanlar dahil)
domestic expenditure
yurtiçi harcama
domestic fixed public service
yurt içi sabit kamu hizmeti
domestic flight
iç hatlar
domestic flight (s)
iç hat uçuş (lar)
Domestic food grinders, mixers and fruit or vegetable juice extractors, with a self-contained electric motor
Ev tipi gıda öğütücüler, karıştırıcılar (mikser) ve meyve veya sebze suyu çıkarıcıları, elektrik motoru bulunanlar
Domestic furniture
Ev mobilyaları
domestic good
yerli mal
domestic good
yerli malı
domestic goods
yerli malları
Domestic heating fuel
Konut ısıtma yakıtı
domestic income
yurtiçi gelir, milli gelir
domestic industry
yerli sanayi
domestic inflation
yurtiçi enflasyon
Domestic inflation estimations
İçsel enflasyon tahminleri
domestic investment
yurtiçi yatırım
Domestic jurisdiction
İç otorite, ulusal otorite
Domestic jurisdiction
İç, ulusal otorite
domestic life
ev yaşamı
Domestic lights
Bina ve ev içi ışıklandırma tertibatları
domestic loan
yerli kredi
domestic mail
yurtiçi posta
domestic map
yerel harita
Domestic mark
Fabrika içi cam lekesi
domestic market
iç piyasa
Domestic microwave ovens
Mikrodalga fırınlar, ev tipi
domestic monetary unit
ülke para birimi
domestic partnership
yerli ortaklık
domestic payments
ülke içinde yapılan ödemeler
domestic payments
ülke içindeki ödemeler
domestic policy
iç politika
Domestic political issues
İç politik sorunlar
Domestic politics
İç politika
domestic price
yurtiçi fiyatı, yerli fiyatı
domestic problems
ev veya aile ilişkileri ile ilgili sorunlar
domestic product
yerli ürün
domestic profit
yurtiçi kâr
domestic public radio service
yurt içi kamu telsiz hizmeti
domestic recession
iç ekonomik durgunluk
domestic route
iç hat
domestic safety
iç güvenlik
Domestic savings
Yurt içi tasarruflar
domestic science
ev bilimi
Domestic scrap
Yerli hurda, fabrika içihurda
Domestic sewing machines (excluding furniture, bases and covers)
Ev tipi dikiş makineleri (mobilyaları, tabanları ve kapakları hariç)
Domestic subsidiary
Yurt içi ortaklık
Domestic subsidy policy
İç destek politikası
domestic trade
iç ticaret, yurtiçi ticaret
domestic tv series
yerli dizi
domestic value
yurtiçi değeri
Domestic violence
Aile içi şiddet, ev içinde şiddet
Domestic wastewater
Evsel atık su
domestic work
evden yapılan iş
domestically
ülke içinde
domestically owned capital
ülke içinde sahip olunan sermaye
domesticate
(f). evcillestirmek, ehlilestirmek; medenilestirmek; evcillesmek. domestica’tion (i). ehlilesme, ehlilestirme.
domesticate
1.(hayvan) evcilleştirmek, 2.ev işlerine alıştırmak