Translate
"down"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
down
(f). asagi indirmek, alasagi etmek, yere yikmak, devirmek, dusurmek; (k.dili). yenmek (sporda); bir yudumda icmek, slang mideye indirmek.
down
(i). ince kus tuyu, yonda; ince tuy, ayva tuyu, hav.
down
(i). inis; talihin ters donmesi. ups and downs hayattaki inis cikislar, iyi ve kotu gunler.
down
(s). asagiya yonelen; (k.dili). uzgun, argin. be down on kizgin olmak, karsi olmak, garez baglamak.
down
1) aşağı; 2) bozuk
DOWN
1)Yüklü. 2)Şafak,seher vakti.Tan.
down
1.aşağı, aşağıya, 2.aşağıda, 3.güneye doğru, güneyde, 4.sıkıca, sağlam bir şekilde, 5.kâğıt üstünde, yazı olarak, 6.kötüye, kötü bir duruma, daha düşük bir düzeye, 7.geçmişten, 8.üzgün, hüzünlü, neşesiz, 9.aşağısına, 10.aşağısında, 11.boyunca, 12.yere vur
down
adv.aşağı:adj.aşağı
DOWN
ALTINA
DOWN
ALTINDA
down
arkadaş olmak
down
aşağı
down
aşağı/aşağıya
DOWN
AŞAĞIDA
Down
AŞAĞISI
DOWN
AŞAĞISINA DOĞRU
DOWN
AŞAĞISINDA
DOWN
AŞAĞIYA
DOWN
AŞAĞIYA DOĞRU
DOWN
AŞINMIŞ BİR ŞEKİLDE
DOWN
AYVA TÜYÜ
DOWN
AZALARAK
DOWN
BAĞLANMA
DOWN
BERİ
down
bezgin
DOWN
BOYUNCA
down
bozuk
DOWN
BUNALIM
DOWN
BUNALIMLI BİR ŞEKİLDE
DOWN
ÇARŞI DOĞRULTUSUNDA OLAN
DOWN
ÇÖKMÜŞ
DOWN
DEPRESYON
DOWN
DEVİRMEK
DOWN
DÜŞEN
DOWN
DÜŞEREK
down
düşürmek
DOWN
GAREZ
DOWN
GERİDE
DOWN
GÜNEYE
DOWN
HAV
DOWN
HÜZÜNLE
down
ince tüy
down
iniş
DOWN
KAYIPTA
DOWN
KEYİFSİZ
DOWN
KUMUL
DOWN
KUŞ TÜYÜ
DOWN
KUŞTÜYÜ
DOWN
LONDRA’NIN DIŞINA
down
meyus
DOWN
MİDEYE İNDİRMEK
DOWN
MORALİ BOZUK
DOWN
NEFRET
DOWN
NEŞESİZ
DOWN
PEŞİN OLARAK
DOWN
PROGRAMLANMIŞ
DOWN
ŞANSIN TERS DÖNMESİ
DOWN
ŞEHİR MERKEZİNE
DOWN
ŞEHİR MERKEZİNE GİDEN
DOWN
TEPE
DOWN
TÜY
DOWN
YENMEK
DOWN
YERE SERMEK
DOWN
YIKILMIŞ
DOWN
YÜZÜ KOYUN
down and out
bezgin
DOWN AND OUT
ÇÖKMÜŞ
Down and out
düşkünlük içinde
DOWN AND OUT
NAKAVT
Down and out
Parasız pulsuz
DOWN AND OUT
PERİŞAN
DOWN AND OUT
SERSERİ
DOWN AND OUT
YIKILMIŞ
down arrow
aşağı ok
down arrow icon
aşağı ok simgesi
down arrow key
aşağı ok tuşu
down at heel
kılıksız, pejmürde
DOWN AT HEELS
DÜŞKÜN
DOWN AT HEELS
PEJMÜRDE
DOWN AT HEELS
PERİŞAN
DOWN AT HEELS
SEFİL
Down at the heels
Perişan bir halde
down below
alt taraf (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
DOWN BELOW
ALTINA
DOWN BELOW
ALTINDA
DOWN BY THE HEAD
Başlı gemi
DOWN BY THE STERN
Kıçlı gemi
Down coiler
Sıcak kangal sarıcı
down east
(A.B.D). New England; Maine eyaleti.
down feathers
kıl tüyleri
DOWN HEELS
KILIKSIZ
DOWN HEELS
PEJMÜRDE
down in the dumps
1. üzgün, hüzünlü, çökmüş, 2. üzüntülü
Down in the dumps
Asık surat ile
down in the mouth
neşesiz
Down jacket
Kuştüyü ceket
down key
aşağı ok tuşu
down milling
eş yönlü frezeleme
Down milling (climb milling)
Yatay frezeleme
DOWN ON ONE’S LUCK
BAHTSIZ
DOWN ON ONE’S LUCK
TÂLİHSİZ
DOWN ONE’S ALLEY
BİÇİLMİŞ KAFTAN
down payment
1. peşinat, 2. depozito, teminat
Down payment
Depozito
down payment
ilk ödeme
Down payment
Kaparo
DOWN PAYMENT
PEŞİN ÖDEME
Down payment
Peşin ödenen para
down payment
peşinat
DOWN PAYMENT
TEMİNÂT
Down payment, deposit
Peşinat
down period
bakım ve onarım için kapalı dönem
DOWN POUR
SAĞANAK
down resistant
tüy geçmez
down scroll arrow
aşağı kaydırma oku
DOWN STREAM
Akıntı boyunca.
Down stream
Akıntı yönünde
DOWN THE HEELS
KILIKSIZ
DOWN THE HEELS
PEJMÜRDE
down the middle
bir hücum oyuncusunun kendi sahasından diğer potaya doğru ilerlemesi
DOWN THE RIVER
Nehrin aşağısına doğru.
Down the river
Irmağın aşağısına doğru
DOWN THE WIND
Rüzgar yönünde.
Down the wind
Rüzgar istikametinde
down there
alt taraf (genital bölge için kullanılan hüsnütabir)
DOWN THERE
AŞAĞIDA
DOWN THERE
AŞAĞIYA
Down there, on the left
Yokuşun sonunda solda
down time
arızalı olduğu süre
down time
bozuk kalma süresi
down time
bozukluk süresi
Down time
Duruş süresi
Down to
e kadar
down to the ground
her hususta
Down to the ground
Her hususta, tamamen
down to the wire
son dakikaya kadar
down tools
çalışmayı bırakmak
Down town
Çarşıda
down town
çarşıya
down under
(k.dili). Avustralya, Yeni Zelanda.
down under
ingilizlerin avustralya ve yeni zelanda için kullandıkları halk deyimi
down with
kahrolsun
down; guzzle; kill
aşağı; guzzle; öldürmek
Down’s syndrome
Mongolizm (tıp)
down-and-out
şanssız, talihsiz, sefil
downbeat
(i)., (s)., (muz). oIcunun birinci vurusu; (s). kotumser, bedbin.
downbeat
bedbin
DOWNBEAT
KARAMSAR
DOWNBEAT
KÖTÜMSER
DOWNBEAT
ÖLÇÜMÜN İLK VURUŞU