Translate
"drink"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
drink
1.içmek, 2.içki içmek, 3.(in ile) içinde hissetmek, 4.(to ile) sağlığına/başarısına, vb. içmek, 5.içilecek şey, içecek, 6.(alkollü) içki, 7.içki düşkünlüğü, içki içme
drink
(f). (drank, drunk) icmek, alkollu icki icmek; yutmak, cekmek aImak kana kana icmek; serefe kadeh kaldirmak; in ile zevk duyarak doya doya seyretmek veya dinlemek; to ile serefine icmek. drinker (i). icki icen kimse; ayyas veya sarhos kimse.
drink
bir içimlik miktar
drink
deniz
drink
içecek
drink
içki
drink
içmek
drink
v.iç:n.içecek
drink
yutmak
Drink cans
İçecek kutuları
Drink coolers
İçecek soğutucuları
Drink Heavily
Çok İçmek
drink in
büyük bir zevkle dinlemek
drink in
büyük bir zevkle seyretmek
drink in
büyük bir zevkle yapmak
Drink Like a Fish
Fazla İçki İçmek
drink like a fish
sünger gibi içmek
Drink preparing machines or appliances (electric)
İçecek hazırlama makineleri veya cihazları (elektrikli)
drink sb under the table
birinden daha çok içki içebilmek
drink someone under the table
diğerlerinden daha fazla alkol içmek
drink to
şerefine iç
drink to
şerefine içmek
Drink to someone’s health
Şerefine İçmek
drink until burst
çatlayana kadar içmek
Drink up
Kadehi Dibine Kadar İçip Boşaltmak
drink up
son yudumuna kadar içmek
drink with the flies
yalnız içmek
drinkable
(s). icilebilir, icilmesi mumkun.
drinkable
içilebilir
drinkable
içilir
drink-driving
içkili araba kullanma
drinker
(çok) içki içen kimse, içkici
drinker
sarhoş
drinking
içme
drinking
n.içme:v.iç:prep.içerek
Drinking Bout
İçki Alemi
Drinking bowls
İçecek kaseleri
Drinking chocolate
İçilebilir çikolata
drinking cup
1. içme kabı, su bardağı, 2. kadeh
drinking cup
içme kupası
drinking cup
kadeh
Drinking cups
İçecek kapları
Drinking flasks for travellers
Seyahat edenler için içme kapları
Drinking fountain
Çeşme
Drinking fountains
İçme suyu çeşmeleri
Drinking glass
İçki kadehi
Drinking glasses
Cam bardaklar
Drinking glasses
İçecek bardakları
Drinking glasses (excluding stemware drinking glasses and products of glass ceramics or lead crystal), of toughened glass
Bardaklar, sertleştirilmiş camdan (ayaklı olanlar, cam seramiğinden veya kurşun kristalinden olanlar hariç)
Drinking glasses (including stemware drinking glasses), other than of glass ceramics, of lead crystal, gathered by hand
Bardaklar, kurşun kristalinden, el yapımı (ayaklı olanlar dahil) (cam seramiğinden olanlar hariç)
Drinking glasses (including stemware drinking glasses), other than of glass ceramics, of lead crystal, gathered mechanically
Bardaklar, kurşun kristalinden, makine yapımı (ayaklı olanlar dahil) (cam seramiğinden olanlar hariç)
Drinking glasses other than of glass-ceramics
Bardaklar, cam seramiğinden olanlar hariç
drinking horn
boynuzdan yapılmış kadeh, boynuz kadeh
drinking place; water supply
su içme yeri; su sağlamak
drinking problem
içki problemi
drinking straw
içme kamışı
Drinking straws
İçecek pipetleri
Drinking troughs
Suluklar
drinking water
1. içme suyu, 2. iyi su
drinking water
içme suyu
Drinking waters, bottled (unsweetened and non- flavoured) (incl. natural spring waters bottled on its source)
İçme suyu, şişelenmiş (tatlandırılmamış ve aromalandırılmamış) (kaynakta şişelenmiş memba suları dahil)
Drinking-water
İçme suyu
Drinking-water piping
İçme suyu boru hattı
Drinking-water tank
İçme suyu tankı
Drinks
İçkiler
drinks are on me
içkiler benden
Drinks cabinets
İçecek dolapları
Drinks dispensers
İçecek otomatları
drinks on the house
içkiler benden
Drinkware
İçme eşyaları