Translate
"ens"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ens
(cog. -entia) i., fels. soyut varlik kavrami, var olma.
ens
soyut varlık kavramı, var olma
ens
var olma
ENS
VAROLMA
ensanguine
f. kanla kaplamak veya lekelemek.
ensconce
(güvenli ve rahat bir biçimde) oturmak, yerleşmek, kendini yerleştirmek
ensconce
f. yerlestirmek, yataklik etmek; yerlesmek, rahat bir sekilde oturmak.
ensconce
yerleş
ensconce
yerleşmek
ENSCONCE
YERLEŞTİRMEK
ENSCONCE ONESELF
GİZLENMEK
ENSCONCE ONESELF
KURULMAK
ENSCONCE ONESELF
YERLEŞMEK
ensconcing
n.yerleşme:v.yerleş:prep.yerleşerek
ensemble
1.birlik, grup, takım, 2.küçük müzik topluluğu, grup
ENSEMBLE
BİRLİK
ENSEMBLE
DÖPİYES
Ensemble
genel tesir, parçaların tümünün bir bütün teşkil edercesine bir arada algılanması
ENSEMBLE
GRUP
ensemble
i. genel tesir, parcalarin tumunun bir butun teskil edercesine bir arada algilanmasi; iki veya daha fazla parcadan ibaret kadin kostumu, takim, dopiyes; muz. bir muzik toplulugunun birlik, denge ve basari derecesi; topluluk, orkestra, koro; piyesteki oyun
ensemble
koro
ensemble
orkestra
ensemble
takım
ensemble
topluluk
ensemble approach
topluluk yaklaşımı
ensemble averaging
topluluk ortalaması
ensemble learning
toplu öğrenme
Ensembles
Takım elbiseler/döpiyes
enserf
kişisel hakları elinden almak
enserfment
köle gibi davranma
ensheathing
gemi teknesini bakır levha ile kaplama
ensheathing
kınına veya kılıfına koyma
ENSHRINE
KUTSAL BİR YERE KOYMAK
ENSHRINE
SAKLAMAK
enshrine
1. mabede koymak, 2. kutsal olarak kabul etmek
enshrine
f. mabede koymak; kutsal olarak kabul etmek.
enshrine
kutsal olarak kabul et
enshrined in the constitution
anayasada yer verilmiştir
enshrinement
bir azizin kabrine koyma
enshrining
bir azizin kabrine koyma
enshrining
türbeye veya takdis olunmuş yere koyma
enshroud
1. kefenlemek, gizlemek, 2. örtmek
enshroud
f. kefenlemek; ortmek, gizlemek.
ENSHROUD
GİZLEMEK
ENSHROUD
KEFENE SARMAK
enshroud
kefenlemek
ENSHROUD
ÖRTMEK
ENSIGN
BAYRAK
ENSIGN
BAYRAKTAR (BRİT.)
ENSIGN
İŞARET
ENSIGN
NİŞAN
ENSIGN
RÜTBE İŞARETİ
ENSIGN
SANCAK
ENSIGN
SİMGE
ENSIGN
Ulusal sancak,bayrak.
ENSILAGE
AMBARA KOYMA
ENSILAGE
SİLOYA KOYMA
ENSILAGE
SİLOYA KOYMAK
ENSILE
SİLOYA KOYMAK
ensiform
kılıç şeklinde
ensiform
s. bot. kilic seklinde kilicsi (yaprak).
ensign
1.(donanma, vb.) bayrak, 2.deniz teğmeni
ensign
bayrak
ensign
i. bayrak sancak, bandira, alem; alamet, nisan. ensign bearer alemdar, bayraktar.
ensign
i., den. astegmen.
ensilage
i. misiri saplariyla hayvan yemi olarak kesip siloya doldurma; siloda saklanan bu cesit yem.
ensilage
silolama, siloya alma, yeşillik ambarlanması
ensile
silolamak, yeşilliği siloya koymak
enslave
esaret
enslave
esir et
ENSLAVE
ESİR ETMEK
enslave
f. kole yapmak, esir etmek. enslavement i. esir etme ve edilme, esaret, kolelik.
enslave
köle yapmak
enslave
köle yapmak, esir etmek
enslave
kölelik
enslaved
v.esir et:adj.esir
enslavement
esaret
enslavement
esaret, kölelik
ENSLAVEMENT
KÖLELEŞTİRME
ENSLAVEMENT
KÖLELİK
enslaving
n.esir etme:v.esir et:prep.esir ederek
ensnare
f. tuzaga dusurmek.
ENSNARE
KAPANA KISTIRMAK
ENSNARE
KAPANLA YAKALAMAK
ensnare
tuzağa düşür
ENSNARE
TUZAĞA DÜŞÜRMEK
ensnarling
çapraşık bir hal alma
ensorcel
hayran etmek
ensoul , insoul
canlandırmak
ensoul , insoul
f. ruh vermek, canlandirmak; kalbinde saklamak.
ensphere
f. kure icine almak; kure sekli vermek.
Enstatite
Enstatit
ensue
(sonuç olarak ya da sonra) ortaya çıkmak, ardından gelmek
ENSUE
ARDINDAN GELMEK
ensue
birbirini takip et
Ensue
birbirini takip etmek, ardından gelmek
ensue
çıkmak
ENSUE
DOĞMAK
ensue
f. birbirini takip etmek, ardindan gelmek; sonuc olmak, cikmak, meydana gelmek. the ensuing year ertesi sene. Silence ensued Onu sessizlik izledi.
ensue
meydana gelmek
ensue
netice olarak husule gelmek
ENSUE
SONRADAN GELMEK
ENSUE
SONUCU OLMAK
ensue
sonuç olarak ortaya çıkmak
ENSUING
SONRAKİ
ensuing
n.ertesi:v.birbirini takip et:prep.peşpeşe
ensuous
duyumsal
ensure
1.(olmasını) kesinleştirmek, 2.sağlama almak, garantiye almak
ensure
emin ol
ensure
emin olmak
ensure
emniyete almak
ensure
f. saglamak,temin etmek,garanti etmek, emniyete almak; sigorta etmek.
ensure
garanti et
ensure
garanti etmek
ENSURE
GARANTİYE ALMAK
ENSURE
SAĞLAMA ALMAK
ENSURE
SAĞLAMAK
Ensure
sağlamak,temin etmek,garanti etmek, emniyete almak
ENSURE
SİGORTA ETMEK
ensure
temin etmek
ENSURE HARMONY
BAĞDAŞTIRMAK
ensuring
n.sigortalama:v.güvence ver:prep.güvence vererek
Ensuring
sigortalama, güvence
enswathe
kundağa sarmak
enswathe, inswathe
f. kundaga sarmak, sargilamak, sarmak.
enswathe, inswathe
sargılamak
enswathe, inswathe
sarmak