Translate
"event"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
event
(i.) olay, vaka, hadise; sonuc, netice, akibet. at all events, in any event her halûkarda, ne olursa olsun. in the event of takdirde, halinde. quite an event olaganustu bir durum. eventful (s.) hadiselerle dolu. eventfully (z.) olaylarla dolu olarak.
event
1.olay, 2.sonuç, 3.karşılaşma
EVENT
AKIBET
EVENT
DURUM
event
hadise
EVENT
HAL
EVENT
KARŞILAŞMA
event
netice
event
olay
event
olay hal
Event
Olay, süreç
Event
olay, vaka, hadise
EVENT
OLGU
EVENT
SONUÇ
event
vaka
EVENT
YARIŞMA
event data
olay verisi
event data recorder
olay verisi kaydı
event detection
olay saptama
event driven
olaya dayalı
event driven
olaya dayalı, olay güdümlü
Event- Driven Fair Value Measurement
Olaya Dayalı Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü
event driven simulation
olay güdümlü benzetim
event handler
olay işleyici
event management
olay yönetimi
event mining
olay madenciliği
Event of default
Temerrüt hali
event recognition
olay tanıma
event recorder
olay kayıtçısı
event register
olay kaydı
event selection
olay seçimi
event-based
olay tabanlı
event-based peer-to-peer solution
olay tabanlı uçtan uca çözüm
event-based solution
olay tabanlı çözüm
event-based system
olay tabanlı dizge
event-driven
olay güdümlü
event-driven analytics
olay güdümlü çözümleme
event-driven architecture
olay güdümlü mimari
event-driven communication
olay güdümlü iletişim
event-driven service-oriented architecture
olay güdümlü hizmet yönelimli mimari
EVENTFUL
CİDDİ
EVENTFUL
MACERALI
eventful
olaylarla dolu
EVENTFUL
OLAYLI
EVENTFUL
ÖNEMLİ
eventhough
her ne kadar
EVENTIDE
AKŞAM ÜZERİ
eventide
(i.) siir aksam, aksam vakti.
eventide
akşam
eventide
akşam üzeri
EVENTLESS
OLAYSIZ
Events Occuring After The Balance Sheet Date
Bilanço Tarihinden Sonra Ortaya Çıkan Olaylar
eventual
(s.) akibette, netice olarak vaki olan, nihai, en sonraki. eventually (z.) nihayet, sonunda, er gec, ilerde.
eventual
en sonraki
eventual
ilerde
EVENTUAL
MUHTEMEL
EVENTUAL
NİHAİ
EVENTUAL
OLASI
EVENTUAL
SON OLARAK
eventual
sonraki
eventual
sonuç olarak
eventual
sonuç olarak, sonunda olan
EVENTUALITY
İHTİMAL
EVENTUALITY
OLASILIK
eventuality
(i.) ihtimal, netice, isin sonu.
eventuality
ihtimal
eventuality
netice
eventuality
olasılık, ihtimal, olası sonuç
Eventuality, likelihood
Olasılık
EVENTUALLY
NETİCEDE
eventually
nihayet
eventually
sonuç olarak
EVENTUALLY
SONUNDA
eventually
sonunda, en sonunda, sonuç olarak, neticede
Eventually
SONUNDA, NİHAİ
Eventually
sonunda, nihayet
eventuate
(f.) sonuclanmak, neticelenmek; cikmak, meydana gelmek.
eventuate
1. sonuçlanmak, 2. meydana gelmek, 3. çıkmak
EVENTUATE
ÇIKMAK
EVENTUATE
MEYDANA GELMEK
eventuate
neticelenmek
EVENTUATE
OLMAK
EVENTUATE
SONUÇLANMAK