Translate
"extinct"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
extinct
(s). sonmus, sonuk; nesli tukenmis, varisi olmayan; battal, ilga edilmis,kaldirilmis yok edilmis. extinct animal nesli tukenmis hayvan. extinct volcano sonmus yanardag.
extinct
1.(hayvan, vb.) nesli tükenmiş, soyu tüke
extinct
battal
extinct
soyu tükenmiş bitmiş
extinct
sönük
extinct
yok olmuş
extinct volcano
sönmüş yanardağ
extincted
yok edilmiş
extincting
yok etme
extinction
(i). sondurme, sonme, imha; bir neslin tukenmesi; ortadan kaldirma; (fiz). ekstinksiyon.
Extinction
1) Sön(dür)me (ışık)2) Tükenme (soy) 3) Yok olma
extinction
1. sönme, söndürme, 2. nesli tükenme, 3. ilga, fesih
extinction
imha
extinction
söndürme
Extinction
söndürme, sönme, imha
extinction
sönme
Extinction
Sönüm
extinction
yok etme
extinction
yok olma
Extinction Coefficient
Sönüm katsayısı
extinction coefficient
sönümleme katsayısı
Extinction contour
Sönüm kuşağı
extinction event
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
extinction event
kitlesel yok oluş
Extinction factor (Extinction ratio)
Sönüm oranı
Extinction of the powers
Yetkinin son bulması
Extinction ratio
Sönüm oranı
Extinction voltage
Sönüm gerilimi
extinction-level event (ele)
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi
extinction-level event (ele)
kitlesel yok oluş