Translate
"facet"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
facet
(i). kiymetli tasin yuzeyi, faseta;yon: (zool.) bilesik gozu teskil eden ufak gozlerden her biri.
Facet
1) Yüzey,düzgün yüzey; 2) Kristal yüzey; 3) Façeta
facet
1.traş edilmiş elmas ya da diğer değerli taşların yüzü, façeta, 2.bir konunun ya da herhangi bir şeyin çeşitli yüzleri
facet
bileşik gözü oluşturan; ufak gözlerin her biri
FACET
ELMAS YONTMAK
FACET
ELMASIN YONTULMUŞ YÜZÜ
FACET
FASETA
FACET
GÖRÜNÜŞ
FACET
TARAF
FACET
YÖN
facet
yüzey
FACETIOUS
ALAYCI
FACETIOUS
ESPRİLİ
FACETIOUS
ŞAKACI
FACETIOUS
YERLİ YERSİZ ESPRİ YAPAN
FACETIOUSLY
ŞAKA YAPARAK
FACETIOUSNESS
ŞAKACILIK
facetiae
(i), (cog.) nukteli sozler; kaba nuktelerden ibaret kitaplar.
facetious
(s). sakaci, latifeci, komikligi uzerinde, tuhaf. facetiously (z). sakalasarak,latife ederek. face value itibari kiymet.
facetious
sulu, patavatsız, uygunsuz şakalar yapan
facetious
şakacı
facetiously
şaka yaparak
facetiously
şakacı olarak
Facetted glass
Köşeleri dik kesilmiş düz cam