Translate
"fain"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
fain
(s)., (z)., (eski) memnun, istekli, hevesli,arzulu; yukumlu, mecburi; (z). seve seve. I would fain go Gitmek isterdim; gitmeyi arzularim.
fain
1. memnun, hevesli, 2. seve seve, zorunlu olarak
fain
arzulu
fain
hevesli
fain
istekli
fain
yükümlü
fain (uk)
çocuk oyunlarında ilk ben söyledim anlamına gelen bir ünlem
faineant
(s). tembel, aylak, bos gezenin bos kalfasi.
faineant
aylak
faineant
tembel
fainites (dialect)
sayılmaz bana ne!
fains (dialect)
sayılmaz bana ne!
faint
(f). bayilmak, solmak. faint away bayilmak, kendinden gecmek.
faint
(s)., (i). donuk, belirsiz, zayif, baygin,gevsek; isteksiz; (i). bayginlik, bayilma. fainthearted (s). yureksiz, korkak; mahcup, cekingen. faintly (z). azicik, hafiften. faintness (i). bayginlik, bayilma, halsizlik.
Faint
1.SOLGUN,ZAYIF 2.BAYILMAK
faint
1.zayıf, güçsüz, bilincini yitirmek üzere, bayılmak üzere, 2.çok küçük, 3.soluk, donuk, sönük, zayıf, silik, 4.bayılmak, 5.güçsüzleşmek, 6.baygınlık, bayılma
faint
baygın
faint
baygın zayıf
faint
baygınlık
faint
bayılma
faint
bayılmak
faint
belirsiz
faint
donuk
faint
gevşek
faint
isteksiz
faint
korkak
faint
mahcup
Faint
Soluk, Sönük, Zayıf
faint
v.bayıl:adj.baygın
faint
zayıf
Faint impression
Zayıf dekor (cam hatası)
Faint lettering
Silik gravür (şişe)
faintheart
korkak, yüreksiz
fainthearted
cesaretsiz
faintheartedness
cesaretsizlik
faintly
azıcık, hafiften
faintly
hafifçe
faintness
halsizlik
Faintness
Solukluk
faintness
zayıflık
faints , feints
(i). viski veya baska bir icki imal edilirken en son cikan hafif ve karisik ispirto.