Translate
"false"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
False
1) Yanlış; Hatalı; 2) Sahte
false
1.yanlış, 2.takma, 3.yapma, taklit, 4.sadık olmayan
False
1.YANLIŞ, HATALI 2.SAHTE
false
asılsız
FALSE
DÜZMECE
FALSE
GÖSTERMELİK
FALSE
HAİN
false
hakikatsiz
FALSE
HAKSIZ
FALSE
HATALI
FALSE
HİLELİ
FALSE
İKİ YÜZLÜ
FALSE
KALP
FALSE
NUMARADAN
False
s. sahte, vefasiz, güvenilmez
False
Sahte
false
sahtelik
FALSE
SUNİ
false
sürçme
FALSE
TAKLİT
FALSE
TAKMA
FALSE
UYDURMA
false
vefasız
false
yalan
false
yalancı
FALSE
YALANCIKTAN
FALSE
YALANDAN
FALSE
YALANDAN YAPILAN
false
YANLIŞ
false
yanlış-
FALSE
YANLIŞ OLARAK
false
yapma
FALSE
YAPMACIK
false acceptance
yanlış kabul
false alarm error
yanlış alarm hatası
false alarm error
yanlış uyarı hatası
false alarm error, error of the first kind
birinci tür hata; yanlış alarm hatası
False Attack
Şaşırtma Saldırı
false balance sheet
sahte bilanço
False beards
Takma sakallar
false bearing
hatalı yönelme
false belief
yanlış inanç
false bottom
sahte dip, gizli dip
False bottom
Sahte taban (Dövme); Yalancı takoz (dövme)
False brinelling
Yatak çiziklenmesi (mekanik); Yalancı çukurcuklar
False ceilings
Asma tavanlar
FALSE CIRRUS
Kumulonimbus bulutları üstüne uzanan bulut.
false coin
sahte para
false color
sahte renk
false colors effect
sahte renk etkisi
false colours
sahte hüviyet
False colours
Yabancı bayrak
false dawn
başta umut veren ama sonra hayal kırıklığı yaratan bir şey/durum
false document
düzmece belge
false document
sahte evrak
false documents
sahte evrak
false drop
sahte bilgi, hatalı bilgi
false drop
yalancı düşüş
false easting,
yapay doğuya doğru okuma
false error
yalancı hata
False eyelashes
Takma kirpikler
False eyes
Takma gözler
false face
maske
false fix probability
yapay belirlenmiş olasılık
False floors
Döşeme kaplamaları, çift kat döşemeler
false friend
aynı gibi görünen ancak farklı anlamları olan ayrı dillerdeki iki kelime
false friends are worse than open enemies
iki yüzlü insanlara dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür
false hair
takma saç
False hair
Takma saçlar
False hairpieces
Takma postişler
false horizon
hatalı ufuk
False indication
Yanıltıcı belirti(tahribatsız muayene)
false information
düzmece bilgi
False information
Gerçeğe aykırı bilgi
false information
yanlış bilgi
false keel
kontra omurga
false key
maymuncuk
false money
sahte para
False moustaches
Takma bıyıklar
False nails
Takma tırnaklar
false name
takma isim
false negative
eylemsiz yanlış
false news
yanlış haber
false northing
yapay kuzeye doğru okuma
FALSE NOTE
FALSO
FALSE OATH
YALAN YERE YEMİN
false ogive
balistik külah
false origin
yapay orijin (jcs)
false parallax
sahte paralaks
false pelvis
büyük pelvis
false plot
hatalı görüntü
FALSE POINTS
Denizci pusulasında üç harfli yönlere verilen isim.NNE,SSE,WNW gibi
false positive
eylemli yanlış
false positive reaction
yalancı pozitif reaksiyon
FALSE PRETENCES
SAHTEKÂRLIK
false pretences
yanlış beyan
false pretenses
sahte iddia, yapmacık
FALSE PRETENSES
SAHTEKÂRLIK
FALSE RAIL
Sağlamlaştırmak yada başka amaçlar için ana küpeşteye eklenen küpeşte.
False Replies from Undesired Interrogator Transmissions
FRUIT
False rib
Yarım kaburga, göğüs kemiğinebirleşmeyan kaburga (vücut)
false set
yalancı priz
false signature
sahte imza
false step
yanlış adım, hata
false stereo
sahte stereo
false takeoff
hatalı kalkış
false teeth
takma diş
False topaz
Sahte yakut
false track
hatalı iz
false trade mark
sahte ticaret markası
False wiring (Curling)
1) Yanlış bağlama; 2) Kenar düzeltme
false witness
yalancı şahit
false witness
yalancı tanık
false, fake
sahte
False, fake, forged, artificial
Sahte
FALSE-HEARTED
HAİN
false-hearted
hain, sadakatsiz
FALSE-HEARTED
SADAKÂTSİZ
falsehood
1.yalan, 2.yalancılık
FALSEHOOD
GERÇEK DIŞILIK
FALSEHOOD
SAHTELİK
FALSEHOOD
TEMELE DAYANMAYIŞ
falsehood
yalan
falsehood
yalancılık
Falsehood
Yanlışlık
Falsehood of claims
Şikâyetlerin geçersizliği, hükümsüzlüğü
FALSELY
SAHTE OLARAK
falsely
yalan olarak, sahte olarak, asılsız olarak
falsely
yanlış olarak
falseness
1. yalancılık, 2. sahtelik, 3. yalan
FALSENESS
SAHTELİK
FALSENESS
YALAN
falseness
yalancılık
falsetto
(erkekte) yüksek perdeden ses
falsetto
(i)., (s)., (muz.) (erkekte) yuksek perdeden ses, kafa sesi; boyle sesle sarki soyleyen kimse; (s). boyle sesli.
FALSETTO
FALSETO (MÜZ.)
FALSETTO
TİZ ERKEK SESİ
FALSETTO
TİZ SESLİ ERKEK SANATÇI
Falsework
İskele