Translate
"flush"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
flush
(f)., (i). kanatlanip ucmak, urkmus kus gibi ucmak: urkutup kacirmak (ozellikle av kusu): (i). birden urkutup kacirilan kuslar.
flush
(i)., iskambil flos, poker oyununda ayni renkten olan bir el kagit.
flush
(s)., (f)., (z). dopdolu, taze: bol, mebzul, bereketli, cebinde cok para tasiyan: bir seviyede, duz: guvertesi bastan kica kadar duz olan (gemi): (f). duzlemek bir seviyeye getirmek; bosluklarini doldurup duzeltmek (duvar); (z). duz bir sekilde, yuzeyde t
flush
1.fışkırma, fışkırtma, 2.basınçlı su ile temizleme, 3.yüze kan hücumu, yüz kızarması, yüzü kızarma, 4.fışkırmak, 5.fışkırtmak, 6.basınçlı su ile temizlemek, 7.yüzü kızarmak, 8.kızartmak, 9.düz, aynı düzeyde, bir hizada, 10.çok paralı, varlıklı, parası bol
FLUSH
AĞZINA KADAR DOLU
flush
akkor haline gelmek
Flush
Ani ateş, Humma (tıp)
FLUSH
ANKASTRE
FLUSH
ATEŞ (HASTA)
flush
bereketli
FLUSH
Bir düzeyde,düz.
FLUSH
BİR HİZADA
flush
birden akmak akıtmak (yüzü)
FLUSH
BOL
FLUSH
BOŞLUKLARI DOLDURUP SIVAMAK
FLUSH
COŞKUNLUK
flush
coşma
FLUSH
COŞTURMAK
FLUSH
CÖMERT
FLUSH
ÇIKINTISIZ
flush
dopdolu
FLUSH
DÜZ
FLUSH
DÜZLEMEK
FLUSH
FIŞKIRMAK
FLUSH
FLOŞ (POKER)
flush
galeyan
FLUSH
GÖMME
FLUSH
HARARET
FLUSH
HEYECAN
FLUSH
HEYECANLANDIRMAK
FLUSH
HEYECANLANMAK
flush
ısınma
FLUSH
KANATLANIP UÇMAK
FLUSH
KIRMIZILIK
FLUSH
KIZARMA
flush
kızarmak
flush
kızartı
flush
kızartmak
flush
mebzul
FLUSH
PARALI
FLUSH
RENK
FLUSH
SİFON
FLUSH
SİFONU ÇEKMEK
FLUSH
SU FIŞKIRMASI
FLUSH
TAŞKINLIK
flush
temizle
FLUSH
UÇMAK
flush
v.çalkala:adj.aynı düzeyde
flush
yaslamak
FLUSH
YÜZÜ KIZARMAK
FLUSH
YÜZÜ KIZARTMAK
flush (buffer etc.)
temizlemek
flush (buffer, etc.), to
temizlemek, boşaltmak (bellek)
Flush cullet
Temizleyici cam kırığı
flush in
coştur
flush joint
yüz yüze bağlantı, düz yüzlü ek
flush left
sola yanaştır
flush left
sola yasla
flush left
sola yaslamak
flush right
sağa yanaştır
flush right
sağa yasla
flush Right
sağa yaslamak
flush right/left
sağa/sola yanaşık
FLUSH SCARLET
KIPKIRMIZI OLMAK
flush seamed
coşmuş gibi
Flush slag
Kabarmamış dışık
flush tank
rezervuar, yıkama deposu, biriktirici
Flush water
Çalkalama suyu, yıkama suyu
flush with
coş
flush(to)
yanaştırmak
flush, to (memory)
bellek dökümü
flushed
v.çalkala:adj.yıkanmış
FLUSHER
SİFON
Flushing
1) Çalkalama; Yıkama;2) Kabarma, taşma
Flushing
Durulama, fışkırma, fışkırtma
flushing box
tuvalet su deposu
Flushing cisterns
Sifon rezervuarları
Flushing devices for water closets
Klozetler için sifonlar
Flushing liquid
Çalkalama sıvısı; Boru hattı yıkama suyu
Flushing oil
Çalkalama yağı, yıkama yağı
Flushing water
Çalkalama suyu, yıkama suyu