Translate
"gaze"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
gaze
1.gözünü dikerek bakmak, 2.sürekli bakış
GAZE
DİK DİK BAKMAK
gaze
f., i. gozunu dikip bakmak; i. dik bakis.
GAZE
GÖZÜNÜ DİKME
GAZE
GÖZÜNÜ DİKMEK
gaze
v.gözünü dik:n.gözünü dikme
gaze around
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak
GAZE AT
BAKAKALMAK
GAZE AT
DİK DİK BAKMAK
GAZE AT
GÖZÜ DALMAK
GAZE AT
GÖZÜNÜ DİKMEK
gaze at one’s navel
sadece kendisini ve kendi sorunlarını düşünmek
gaze behavior
bakış davranışı
gaze hound
av köpeği
GAZE ON
DİK DİK BAKMAK
GAZE ON
GÖZÜNÜ DİKMEK
gaze round
(bir şeylerin arasında) sevinç ya da şaşkınlıkla dolanmak
GAZE UPON
GÖZÜNÜ DİKMEK
GAZEBO
BALKON
gazebo
bir yapının üzerindeki teras
gazebo
delikanlı
gazebo
i. gorus sahasi genis olan balkon veya taraca, manzarali ev; A.B.D., argo adam, delikanli.
GAZEBO
MANZARALI BALKON
gazebo
manzaralı ev
GAZEBO
TARAÇA
gazebo
teras
gazehound
avını koku ile değil görerek yakalayan tazı
gazehound
avını sadece gözlerini kullanarak avlayan yırtıcı (koku duyuları kullanmadan)
gazehound
i. burnundan ziyade gozu ile av kollayan kopek.
gazella
ceylan
gazelle
ahu
gazelle
ceylan
GAZELLE
CEYLÂN
gazelle
ceylan, gazel
gazelle
gazal
gazelle
i. ceylan, ahu, gazal, zool. Antilope dorcas.
gazer
ahmak, şaşkın, budala
gazeteer
coğrafi isimler indeksi
Gazette
Gazete
gazette
i., f. gazete, ingiltere’de resmi gazete; f. resmi gazetede ilan etmek.
gazette
resmi gazete
GAZETTE
RESMİ GAZETEDE YAYINLAMAK
gazetteer
atlas
GAZETTEER
COĞRAFYA SÖZLÜĞÜ
GAZETTEER
GAZETECİ
gazetteer
i. atlas, atlastaki bilgi, cografya isimleri indeksi..