Translate
"god"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
GOD
ALLAH
GOD
İLAH
god
ilâh
god
mabut
god
mabut, put, tapı
GOD
PUT
god
sanem
god
tanrı
God
Tanrı, Allah
God alone knows
Allah bilir
god bless you
allah sizi başımızdan eksik etmesin
god bless you!
allah senden razı olsun!
God damn it
Allah kahretsin!
God forbid
Allah göstermesin, Allah korusun
god helps him who helps himself
sen elinden geleni yap gerisini allah’a bırak.
God knows
Allah bilir
god knows (that) I’ve tried
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah
god knows (that) I’ve tried
ne kadar uğraştığımı bir ben bir allah bilir
God only knows!
Allah bilir!
god protect you from all evil
tanrı seni tüm kötülüklerden korusun
god sends meat and the devil sends cooks
iyilikler tanrıdan kötülükler ise şeytandan gelir
God willing
inşallah, Allah isterse, kısmetse
god’s acre
mezarlık
GOD’S COMPASSION
RAHMET
GOD-AWFUL
ÇİRKİN
GOD-AWFUL
İĞRENÇ
GODCHILD
VAFTİZ ÇOCUĞU
godchild
(i.) vaftizi uzerine alinan cocuk, vaftiz evladi.
godchild
vaftiz çocuğu
goddamn
be, Aİ, arg, bkz. damn
GODDAMN
KAHROLASI
goddamn
unlem, (s.) Kahrolsun! (s.) kahrolasi .
GODDAMNED
KAHROLASI
GODDAUGHTER
VAFTİZ KIZI
goddess
(i.) mabude, ilahe, tanrica; cok cazip kadin .
GODDESS
İLÂHE
goddess
mabude
goddess
tanrıça
godet
gode
godfather
(i.) vaftiz babasi, manevi baba .
GODFATHER
MANEVİ BABA
GODFATHER
VAFTİZ BABASI
GODFEARING
DİNDAR
godfearing
(s.) dindar .
god-fearing
dindar
godforsaken
(s.) Allah tarafindan terkedilmis; vicdansiz; kahrolasi .
godforsaken
(yer) kasvetli, sıkıcı, terkedilmiş, boş
GODFORSAKEN
ALLAH’IN BELÂSI
GODFORSAKEN
KAHROLASI
godforsaken
vicdansız
godhead
(i.) Allah, mabut .
godhead
allah
godhead
Allah, tanrı
GODHEAD
TANRILIK
godhood
(i.) ilahilik, tanrilik vasfi .
godless
(s.) Allahi tanimaz, Allahsiz, dinsiz; gunahkar. godlessly (z.) Allahsizca. godlessness (i.) Allahsizlik, dinsizlik .
GODLESS
ALLAH’SIZ
godless
allahsız
godless
Allahsız, dinsiz
GODLESS
DİNSİZ
godlessness
dinsizlik
GODLIKE
TANRI GİBİ
GODLIKE
TANRISAL
GODLINESS
DİNDARLIK
godlike
(s.) Allah gibi, Allah’a benzer, tanrisal; fevkalade iyi godlikeness (i.) tanrisal olus; ustunluk, fevkaladelik .
godlike
tanrısal
godlike
üstünlük
godliness
dindarlık
godly
(s.) Allah’a saygi duyan, dindar; ilahi . godliness (i.) dindarlik .
godly
dindar
godly
dindar, sofu
GODLY
İLAHİ
godmother
(i.) vaftiz anasi .
GODMOTHER
VAFTİZ ANASI
godown
(i.) (uzakdoguda) ambar. godroon (bak.) gadroon .
godparent
vaftiz annesi ya da vaftiz babası
GODPARENT
VAFTİZ EBEVEYNİ
gods bless you
tanrılar seni kutsasın
godsend
(i.) beklenilmedik zamanda vaki olan iyi bir sey, tam vaktinde Allah’tan gelen yardim .
GODSEND
BEKLENMEYEN LÜTUF
godsend
büyük şans, devlet kuşu, nimet, düşeş
GODSEND
DEVLET KUŞU
GODSEND
GANİMET
godsend
hızır gibi yetişen devlet kuşu
GODSEND
HIZIR GİBİ YETİŞEN ŞEY
godsend
mucize
GODSON
VAFTİZ OĞLU
Godspeed
Allah yardımcın olsun!
godspeed
unlem Allah yardimcin olsun !
godwards
(s.) Allah’a dogru, Allah’a yonelmis .
godwit
(i.), (zool.) Limosa familyasindan culluga benzeyen bir kus .
godzillion
godzilyon
godzilyon (ingilizce godzillion)
tanrı milyon (milyarlarca kez)