Translate
"gorge"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
gorge
(f.) oburcasina cok veya cabuk yemek yemek, atistirmak.
gorge
(i.) koyak, vadi, iki dag arasindaki gecit; oburcasina yutulan sey; su yolunu tikayan birikinti; tiksinti.
gorge
(şahin) kursağı dolana kadar yemek
gorge
atıştırmak
GORGE
BOĞAZ
gorge
boğaz gırtlak dar
GORGE
GEÇİT
gorge
geçit, boğaz
GORGE
GIRTLAK
gorge
koyak
Gorge
koyak, vadi, iki dağ arasındaki geçit
GORGE
OBURLUK
gorge
oluk
GORGE
TIKA BASA YEMEK
GORGE
TIKINMAK
gorge
tiksinti
gorge
v.yemek atıştır.:n.vadi
GORGE
VADİ
GORGED
DOLMUŞ
GORGED
DOYMUŞ
gorged
v.atıştır:adj.tıkabasa yemiş
gorgeous
(s.) muhtesem, harikulade, parlak, debdebeli, goz kamastirici. gorgeously (z.) muhtesem bir sekilde.
gorgeous
çok güzel, tatlı, hoş, harika
gorgeous
debdebeli
GORGEOUS
GÖRKEMLİ
GORGEOUS
GÖZ KAMAŞTIRICI
GORGEOUS
HARİKA
GORGEOUS
MUHTEŞEM
GORGEOUS
PARLAK
gorgeous
tıkabasa yemiş
GORGEOUSNESS
GÖRKEM
GORGEOUSNESS
PARLAKLIK
gorget
(i.) bogaz zirhi; zirhli yakalik; adi yakalik, kadin yakasi; gerdanlik; (zool.) bazen kus bogazinda bulunan ayirt edici renkli benek; (tib.) tas cikarmaya mahsus cerrah aleti.
gorget
boğaz zırhı, kadın yakası, gerdanlık
gorget
gerdanlık