Translate
"granul"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
granul
zerrecik,tanecik
Granulametric analysis
Tane ölçümselçözümleme, elek çözümlemesi
granular
(s.) taneli, tane tane olan; (tib.) tanecikli, icinde tanecikler bulunan.
GRANULAR
GRANÜL
granular
granüler
GRANULAR
PÜRÜZLÜ
granular
tanecikli
granular
taneli
granular
taneli, tanecikli
Granular
Tanesel; Taneli; Tanemsi; Taneye ilişkin
Granular ash
Taneli kül
Granular fracture (Crystalline fracture)
Taneli kırılma
Granular Powder
Granüle toz
Granular powder
Köşeli taneli toz
Granular refractory materials
Taneli refrakter gereçler
granular snow
küçük tanecikli tipi
granular structure
taneli yapı
granularity
(ortalama) öğe boyu
granularity
granüllülük
granularity
taneciklik
granularity
taneli olma
granularity computing
ayrıntılı hesaplama
granulate
(f.) tanelemek, kabartmak; tanelenmek. granulation (i.) tane tane olma, tanelenme.
granulate
1. tanelemek, 2. kabartmak
GRANULATE
GRANÜLE ETMEK
granulate
kabartmak
GRANULATE
ÖĞÜTMEK
GRANULATE
TANELEMEK
granulate
tanelen
granulate
tanelenme
GRANULATE
TANELENMEK
GRANULATED
ÖĞÜTÜLMÜŞ
GRANULATED
TANECİKLİ
granulated
tanelenmiş, taneli, tane haline getirilmiş
GRANULATED
TANELİ
GRANULATED
TOZ
Granulated blast-furnace slag
Taneleştirilmiş yüksek fırın dışığı; Ufalandırılmış yüksek fırın dışığı
Granulated casting powders
Taneli döküm tozları
Granulated glass
İnce öğütülmüş cam, cam tozu
Granulated metal
Tanelenmiş metal;ufalandırılmış metal
granulated refined sugar
kristal rafine şeker
Granulated slag
Granül curuf
Granulated slag
Ufalandırılmış dışık; Taneleştirilmiş curuf
Granulated sugar
Toz şeker
granulated sugar
tozşeker
GRANULATION
ÖĞÜTME
GRANULATION
TANELEME
GRANULATION
TANELENME
Granulation
Granülasyon
granulation
granürlük
Granulation
Tanele(n)me, taneleş(tir)me, ufalandırılma
granulation
tanelenme
Granulation Paste
Granülasyon pastası
Granulation Solution
Granülasyon çözeltisi
Granulation tissue
Kabarcık doku (tıp)
granulation tissue
taneli doku
granulation; crystallization (of honey)
krıstalleşme; granülleşme
granulator
şeker kurutucusu
Granulator
Taneleyici; Taneleç (makine)
granule
(i.) tanecik, habbe.
granule
granül
granule
habbe
granule
tane
granule
tanecik
Granule
Tanecik; Zerre
GRANULE
ZERRE
Granules and powders, of pig iron and spiegeleisen, or steel
Granüller ve tozlar, pik demirden ve manganezli dökme demirden (aynalı demir) veya çelikten olanlar
Granules and powders, of pig iron, spiegeleisen, iron or steel
Granüller ve tozlar, pik demirden ve manganezli dökme demirden (aynalı demir), demir veya çelikten olanlar
Granules for Oral Solution
Oral çözelti granülü
Granules for Oral Suspension
Oral süspansiyon granülü
Granules for Syrup
Şurup granülü
Granules, chippings and powder
Granül, mıcır ve toz; denizden elde edilen çakıl, çakıl
Granules, chippings and powder of marble
Granül, mıcır ve tozlar, mermerden
Granules, chippings and powder of travertine, ecaussine, granite, porphyry, basalt, sandstone and other monumental stone
Traverten, ekosin, granit, porfir (somaki taşı), bazalt, kumtaşı ve diğer anıt taşlarının granül, mıcır ve tozları
Granules, chippings, stone powder, pebbles, gravel, broken and crushed stone, stone mixtures, sand-gravel mixtures and other aggregates
Karışımlar, kum çakıl karışımları ve diğer agregatlar
granulite
granülit
Granulite
Tanekaya; Granulit (yer.b)
Granulite facies
Granülit fasiyez
granulocyte
granülosit
Granulocyte
Tanecikli akyuvar; Granulosit (tıp)
Granuloma
Taneli ur (tıp)
granulose
(i.) nisastanin sekere ,cevrilebilen kismi.
GRANULOUS
TANECİKLİ
GRANULOUS
TANELİ