Translate
"ground"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ground
(f.) temel uzerine kurmak, esasli bir sekilde yapmak; esasli sekilde ogretmek; resme zemin boyasi vurmak; yere oturtmak, karaya oturtmak (gemi); (elek.) topraga baglamak; temeli olmak; yere konmak; (hav.) pilotun ucmasma izin vermemek. ground arms silahi
ground
(s.), (bak.) grind. ground glass buzlu cam; cam tozu.
ground
1) toprak; 2) yer
GROUND
1)Deniz dibi. 2)Karaya oturma.
ground
1.yer, zemin, 2.toprak, 3.alan, saha, 4.zemin, 5.temel, esas, 6.(gemi) karaya oturmak, 7.karaya oturtmak, 8.(uçak, vb.) yerde kalmaya zorlamak, kalkışına olanak tanımamak, 9.toprak hattı bağlamak
ground
arazi
ground
arsa
ground
bayır
GROUND
BUZLU
GROUND
ÇAKMAK
GROUND
ÇEKİLMİŞ
Ground
Dayanak
GROUND
DAYANDIRMAK
GROUND
DAYANMAK
GROUND
DİP
Ground
Gerekçe
ground
ground
GROUND
HAREKET İZNİ VERMEMEK
ground
iyileşmek
GROUND
KARA
GROUND
KARAYA OTURTMAK
GROUND
KURMAK
ground
kurtluca
ground
mebde
ground
mesafe
ground
meşecik
ground
meydan
GROUND
NEDEN
GROUND
ÖĞÜTÜLMÜŞ
ground
prensip
GROUND
SAHA
GROUND
SEBEP
ground
soyut veya sonuçsuz tartışmalardan sonra somut bir sonuca ulaşmak
Ground
Taşlanmış
GROUND
TEMEL
Ground
Toprak
GROUND
TOPRAKLAMAK
ground
üzerinde kabartma tasarımı yapılan sert ancak dövülebilir madde
ground
v.toprakla:n.zemin
ground
yer
Ground
YER, TOPRAK
GROUND
YERE İNDİRMEK
GROUND
YERE SERMEK
Ground
yeryüzü
ground
zemin
Ground , to-
Topraklamak
Ground ’baby beef’
Dana kıyması
Ground “baby beef”
Dana kıyması
ground air communications
yer-hava iletişimi
ground air guided missile
yerden havaya güdümlü füze
ground antenna
toprak anteni
ground attack
kara saldırısı
ground autonomous vehicle
özerk kara aracı
ground ball
yerden giden top
ground balt
balıkları çekmek için suyun dibine atılan yem
Ground base
Taşlanmış dip (cam)
ground based
yerde konuşlandırılmış
ground bass
bas melodi
Ground beef
Sığır kıyması
ground beetle
toprak böceği
Ground breaking
Temel atma
Ground breaking ceremony
Temel atma töreni
Ground brush
Topraklama fırçası
ground cable
toprak kablosu
ground camera
yeryüzü kamerası
ground cedar
sedir ağacı
ground clearance
Yerden mesafe, alt boşluk, alt açıklık
Ground clearance
Yerden yükseklik
ground clutter
yerden parazit yankılar
ground coat
astar, astar boyası
Ground coat
Taban örtüsü; Taban astarı
Ground colour
Fon rengi (cam)
ground colour
zemin rengi
Ground connection
Toprak bağlantısı
ground control
yer kontrol
ground control point
yer kontrol noktası
ground controlled approach
yer kontrollü yaklaşma
ground cover
toprak florası, toprak örtüsü
Ground cover
Toprak örtüsü
ground crew
uçak bakım ve onarımı ile görevli bir grup insan
ground crew
yer hizmetlileri, havaalanı personeli
ground crew
yer mürettebatı
ground crew
yer personeli
Ground current
Toprak akımı
ground data
yer verileri
ground data link processor
yer veri hattı işlemcisi
ground distance
yersel mesafe
ground effect
yer etkisi
ground engaging tool
kazıcı koruyucu aksam ve uçları
ground fault
toprak arızası
Ground fault
Toprak kaçağı, toprak arızası
ground fir
çam ağacı
ground fire
örtü yangını, yer yangını
Ground fireclay
Ham ateş tuğlası kili, öğütülmüş şamot
ground floor
zemin kat
ground floor
Zemin katı
Ground floor, basement
Zemin kat
Ground flying trainer
Yerde uçuş eğitim donanımı
Ground flying trainers and parts thereof
Yer uçuş eğitim cihazları ve bunların parçaları
Ground flying trainers and parts thereof, for civil use
Yer uçuş eğitim cihazları ve bunların parçaları, sivil amaçlı kullanım için olanlar
GROUND FORM
GÖVDE
GROUND FORM
TEMEL
GROUND GEAR
Tonoz.Beach gear.Ground tackle.Gemi kurtarmada,oturan bir gemiyi kurtarmak için yüzdürme yönüne yada yüzdürmeye yararlı olabilecek yöne atılan ağır demir(ler).
ground glass
buzlu cam
Ground glass
Cam tozu
Ground glass (Frosted)
Buzlu cam
Ground Glass Stopper
Cam kapak
ground goniel forward
yersel ileri kazanç
ground handling company
yer hizmetleri kuruluşu
Ground handling, ground arrangements
Yer hizmetleri
ground hog day
41672
Ground in (valve)
Alıştırılmış (valf)
ground information
yer bilgileri
ground ivy
yer sarmaşığı
ground ivy
yersarmaşığı
Ground lamb
Kuzu kıyması
Ground laying
Boya astarı
ground level
toprak seviyesi, zemin hizası
ground level
zemin seviyesi
Ground level
Zemin seviyesi, zemin hizası
Ground lights
Yer ışıklandırmaları
ground line
ön çizgi
ground mapping
üzerinde uçulan yörenin haritası
Ground meat
Kıyma
Ground mutton
Koyun kıyması
ground nadir
yersel nadir
ground network equipment
yer şebeke teçhizatı
Ground oats
Öğütülmüş yulaflar
ground operation
yer operasyonu
ground operation manual
yer hizmetleri el kitabı
ground parallel
yersel paralel
ground photogrammetry
yersel fotogrametri
ground photograph
yer fotoğrafı
ground photograph
yersel fotoğraf
ground pine
kurdayağı
ground pine
kurt ayağı
ground plan
1. zemin katı planı, 2. temel planı, çap
ground plan
ilk plan
ground plan
zemin planı
GROUND PLANE
YATAY DÜZLEM
ground plane
yer düzlemi
ground plane antenna
yer düzlem anteni
GROUND PLATE
TABAN KİRİŞİ
Ground plate
Taban levhası (demiryolu)
ground plumb point
yersel dik nokta
ground power unit
yer güç ünitesi (jenaratör)
ground probing
yer algılama
ground radar
yer radarı
ground range
yersel açıklık
ground refuelling
dolum işlemi